̴ ANNA ̴

9 5 1
                                    

Yine o garip anlardan birini yaşıyordu. Birisi sanki olayları özellikle bu şekilde ayarlamış olmalı ki bu düzende ve bu zamanlamayla yaşanabilsin.

O sabah avluda derste eşleştirmede adı okunduğunda günün bu şekilde biteceğinden habersizdi. Sınıfa yeni birinin gelmesinin şaşkınlığını üzerinden atamadan, kendisi için çok önemli olan performans değerlendirmesine, dönem boyu antrenman yaptığı Eva'yla değil de, bir yabancıyla katılacak olmasının şokunu yaşıyordu. Karim sadece onun ekip arkadaşını değil tüm sınıfta yer alan ekipleri değiştirmişti. Bazı ekipler 2, bazıları 3'er kişilik olarak yeniden oluşturulmuştu. Dönem boyu parkurda birlikte çalışarak, en iyi performansı sergileyecekleri ekip arkadaşlarının değişmiş olması tüm sınıfı alt üst etmişti. Karim her ekibe adapte olmaları için 15 dakika vermişti. Performans değerlendirmesi, şehrin harabe kısımları içinde oluşturulmuş olan, katılanların becerilerini çok yönlü sınamaya tabi tutan bir dizi senaryo ile bütünleştirilmiş parkurlar oluşturuyordu.

Anna, Steven'la ekip olarak adı okunduğunda, Steven'nın keskin gözlerinin üzerinde olduğunu fark etti. Adını bildiğini anladı. Daha bugün gelmiş birine göre hızlı bilgi ediniyor diye düşündü. Olayların kontrolünden çıktığını hissetti.

Karim okuduğu isimlere göre ekiplerin dizilmesini emretti. İlk ekibin yer alması gereken bölüme ilerledi Anna. Steven yanına geldi ama hiç konuşmadı. Steven'nın dönem boyu eğitim alıp almadığını bile bilmiyordu Anna. Bu parkurda başarısızlık ömür boyu başarısızlık demekti. Diğer ekipler yerlerini alırken Anna göz ucuyla onu incelemeye başladı. Haddinden fazla sıcaktı. Vücut sıcaklığını aralarında ki boşluğa rağmen hissediyordu. Elinde dikilmiş bir yara olduğunu fark etti. O an bunun parkurda kendilerini yavaşlatacağını düşündü. Derin bir nefes aldı ve ;

-"Bu elle bana ayak bağı olmazsın değil mi?," dedi Anna.

Steven sonunda konuşmayı başardın der gibi bir ifadeyle baktı ve;

-"Sen ikimize yetecek kadar iyiymişsin, diye duydum dedi," soğuk bir gülümsemeyle.

Bu cevabı beklemiyordu Anna. Adını bilmesinin dışında parkurdaki performansından da haberdardı. Steven onu şaşırtmanın verdiği zevkle etrafı izliyordu. Anna kendisinin bu cevaba hazırlıksız yakalandığını belli etmemeye çalışarak;

-"Resmi olarak tanışmadık, ben Anna,"dedi.

-"Steven" dedi.

Umursamaz bir tavırla. Diğer ekipleri inceliyor, rakiplerini tartıyordu. Elini işaret ederek soran gözlerle baktı Anna. Steven, arkadaşın mavi saçlı olan iyi bir iş çıkardı, dedi.

Anna o an Phonex'in biraz önce sınıftaki kalabalığı ve yabancıyı görünce neden hiç şaşırmadığını anladı. O ilk şoku revirde atlatmıştı. Keşke kahvaltı salonunda konuşma fırsatı yakalamış olsaydık diye düşündü. Şu an bu denli hazırlıksız yakalanmazdım diye düşündü.

Yönetim tarafından tasarlanan parkur her yıl değiştirildiği için önden bir hazırlık yapılması imkânsızdı. Sınav senaryosu katılanların anlık karar verme, sorunları çözme ve hız yeteneğini sınardı. Yönetim bu sınavı kameralar aracılığı ile izlerdi. Bu sınavı daha öncekilerden ayıran ise sınav günü bir yabancının sınıfta belirmesiydi. Anna tuzağa düşmüş gibi hissediyordu. Kanında yükselen adrenalin doğru düşünmesini engelliyor, heyecanlanmasına ve kafasını toplayamamasına sebep oluyordu. Sınıfa girdiğinde Steven'ı görüp hızlanan kalbi, bu ritmini koruyarak heyecanını bastırmasını engelliyordu.

Gözlerini, oluşturulan diğer ekipler üzerinde gezdirdi. Kendisi ile o kadar meşguldü ki kızların hangi ekibe verildiğini takip edememişti. Eva kimle eşleşmişti? Avluyu gözleriyle tararken Leonore'u Key ile birlikte gördü. Bugün süprizlere gebeydi gerçekten. Phoneix, Eva ve Mark'ta bir ekip olmuş gibiydi. Mark güvenlik ekibinin lideriydi. Tüm gizemli olaylarda başroldeydi. Kızlar için endişelendi fakat öncelikle kendi sınavını atlatması gerekiyordu.

KURGUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin