4.Bölüm= MUCİZE

49 5 78
                                    


Bazı şeyler biterdi daha güzel şeyler oluşsun diye.

Ve eğer Beril ve Yasin evlenmeseydi o güzel şeyler belkide olmayacaktı.

O güzel şeyler için çok acı gerekiyordu ve o acı da çekilmişti.

🌷
Kutay

"Kutay, Kutay kendine gel!" dediğini duydum Beril'in. "Kutay bak kendine gel yoksa birilerini çağırmak zorunda kalacağım."

Birdenbire "Kutay!" diye sarsıldığımda kendime gelerek ayağa kalktım.

Bir dakika bir dakika. En son Beril zorla evlendirildiğini söylüyordu ve Yasin kapının önündeydi!

Kapının önüne baktığımda Yasin'i göremedim. Birilerini çağırmış olmalıydı! Hemen burdan gitmeliydik!

Hızla Beril'in yanına gittim ve elini tutarak önceden burdan gitmek için hazırladığım valizimin yanına doğru yürüdüm. Onu da alıp bundan gidecektim.

Elini bırakmadan valizi tuttuğumda sertçe elini çekti ve "Ne oluyor, napıyorsun?" dedi.

"Az önce zorla evlendiriliyorum, bana yardım et demedin mi Beril!" dediğimde gözlerinde bir çöküntü gördüm. "Hemen gitmemiz lazım. Ben zaten gidecektim valizimi hazırlamıştım. Sana da gittiğimiz yerde bir şeyler alırız ama öncesinde Hemen bundan gitmemiz gerekiyor!" dedim hızla ve elini tutmak için elimi uzattım ama tutmadı.

"Ben öyle bir şey demedim ki!" dedi gözleri dolarken.

Ne demek dememişti?

"Ne demek demedin? Duydum." dedim çaresizce "Duydum!"

"Demedim Kutay." dedi gözünden yaşlar akarken. "Gel otur biraz. İyi misin sen?"

Hayal mi görmüştüm?

"Hayal mi gördüm?" dedim çaresizce bunu ona sormak ayrı bir hüzündü.

Ağladı ama sesi benim odamdan dışarı çıkmasın istiyor olmalıydı ki ellerini dudaklarına bastırdı sesi çıkmasın diye. Bir yandan da başını olumlu anlamda sallıyordu.

Gözümden yaş düştü.

"Sakın bana acıma Beril. Bu sadece beni daha fazla yaralar. Üstelik şu an ki durumumun sebebi senken sakın bana acıma ve ağlama!"

Yine hayal görmeye başlamıştım, küçükken olduğu gibi. Ama bu sefer beni hastaneye yatırmalarını istemiyordum.

"En iyisi burdan gitmek." dedim kendi kendime konuşarak.

Önceden hazırladığım ama düğünde bir umut 'evet' demez diye düğünden önce alıp gitmediğim valizim ve biletimi alıp gitmediğim İspanya'ya şimdi gidecektim.

Valizimi elime aldığımda hızla kolumu tuttu ve "Nereye gidiyorsun?" dedi korkuyla.

"Artık seni ilgilendirmiyor." dediğim an yüzsüzce bana sarıldı.

Hâlâ nasıl böyle hareketler yapıyordu anlamış değildim. Oysa ki eskiden çok gururlu bir kızdı.

Artık o evlenmişti ve bana onca şey söylemesine rağmen nasıl hâlâ nasıl böyle hareketler yapabiliyordu?

Onu kendi içimde bitirmiştim. Ona böyle şeyler söylemem de bunun kanıtı niteliğindeydi. Ya da artık böyle düşünmem için öyle diyorumdur bilmiyordum.

Sıkı sıkı bırakmak istemezcesine kollarını boynuma doladığında ona sarılmamıştım. Ellerim iki yanımda hareketsizce duruyordu.

Bu sefer gerçekten bitirmiştim her şeyi; ilk önce kalbimde, daha sonra beynimde.

AŞKIN KİRALIK KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin