Seelaaam. Nasılsınız kuzularım. Umarım iyisinizdir. Bu bölüm biraz gaza getirici bir bölüm bize ve hikayemizin baş karakterlerinden birine cesaret kazandıracak bir bölüm.
Bakalım siz neler düşüneceksiniz..
Buyurun okumaya.Ee sen bana klip sonu kiss'ten haber ver. Nasıl olsa artık bir erkek arkadaşın yok. O minik oğlandan kurtuldun sonunda. Serbestiz artı-"
"Ne?!"
Kafamı gelen sese doğru çevirdiğimde burada ne aradığını sorguladım.
Anıl burada karşımda dikiliyordu. Ona keskin bir bakış attım fakat o an oynayacağım oyun aklıma geldiğinde yumuşamış gibi yaptım ve ona doğru yürüdüm.
"Aaa Anıl, aşkım ne arıyorsun sen burada? Burayı nereden buldun?"
Ben ona soru sorarken onun ateş saçan mavi gözleri hala Şarkıcı'nın üzerindeydi. Ben konuştuktan birkaç saniye sonra bana döndü ve yüz hatlarını yumuşattı.
Herkese hır bana mır bu adam da! Ama ben onu mırlatmasını bilirdim.
"Story atmışsın bebeğim. Oradan gördüm ben de bir ziyaret etmek istedim. Ama duyduklarım karşısında dumur oldum Melis. Anlayamadım. Ne bu artık bir erkek arkadaşın yok sözleri?! Hele bir de şu dangalak adamın ağzından!"
Ne diyeceğimi bilememiştim. Bir şekilde bu konuyu kapatmam gerekiyordu.
"Ya sen Şarkıcı'yı bilmiyor musun? Ego yine tavan işte. Her zaman ki halleri. Boşver sen."
Cümlemi tamamladığım anda pişman olmuştum. Umarım Şarkıcı bana kırılmaz veya kızmazdı.
Ona doğru yavaşça döndüğümde burnundan nefesini verdiğini işittim.
Her şey bitmişti bu saatten sonra beni ne klibinde ne evinde ne de başka bir yerde isterdi.Biraz önce dinlediğim sesi ve varlığı beni rahatlatıyordu ama şuan.. Şuan çok gergindim ve mideme ağrılar girmişti. O verdiği hüzünlü nefes canımı acımaya yetmişti. Canımın neden acıdığı hakkında ise bir fikrim yoktu.
"Ben gidiyorum, görüşürüz Sinc- pardon Melis."
İsmimi bastırarak söylemişti ve bana Sincap dememişti. Bu daha çok canımı acıttı. Ona küçük bir bakış atmıştım. Ona beni bırakıp gitme Anıl ile demek istemiştim.
Anıl elimi tuttu ve beni mekandan dışarıya çıkardı. Elimi tutmasından bile iğreniyordum artık. Bana dokunmasını istemiyordum.
Elimi hızla elinden çektim ve onu geçerek yürümeye başladım. O da arkamdan gelip kolumu tuttu. Arabamın kapısını açtım ve ona baktım.
"Ne oluyor Melis? Ne bu haller? Şarkıcı şerefsizi ile bir sarmaş dolaş haller. Senin sevgilin var kızım nesin sen orosp-"
Yüzüne attığım tokat ile cümlesi yarıda kesildi. İyi ki de kesildi çünkü o cümle tamamlansaydı benim intikam almak için elimde kozum kalmayacaktı.
Anıl kendine geldiğinde dolan gözlerimi gördü ama ben onun karşıdında ağlayıp kendimi düşürmeyecektim. Kendime söz vermiştim onun gibi olmayacaktım ben.
Arabama binip kapıyı kapatırken ismimi seslendi ama dönüp bakmadım o şerefsizin suratını şuanlık görmek istemiyordum. Ondan intikamımı almam için sakinleşmem ve benim gönlümü almasını beklemem gerekiyordu. Aynı zamanda da Şarkıcı ile konuşmam gerekiyordu. O klibe ihtiyacım vardı planında büyük bir yeri vardı onun.
Şuan ki ihtiyacım ise eve gitmekti..
🤕
Eve gidip hemen yattıktan sonra uyuyamamıştım ve Şarkıcı'ya mesaj atmıştım ama hem sabah olmasına hem de saatin 14.43 olmasına rağmen bana hala cevap vermemişti. Mesajım tek tikteydi. Belki de üstten okumuştu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Tatlı Acım (DÜZENLENİYOR)
Teen FictionSiz bir fenomen olsanız ve en sevdiğiniz şarkıcının adı ile şimdiki sevgilinizin adı aynı olsaydı? Ve bu benzerlik sizin başınıza aslı olmayan bir magazin haberi çıkarsa ve o haberde ise dinlediğiniz şarkıcı ile sevgili olduğunuz yazsa? Bu magazin...