Son Dans

bir.

Merhabalar, yeni bir kurgu ile karşınızdayım. Son dans uzun zamandır taslağımda duran henüz tamamlanmamış bir hikaye. Yazmanın yanında okumaktan çok zevk aldığım bir hikaye. Umarım sizler de seversiniz. Daha önce yazdığım pencere hikayesini okuyanlar Leyla'nın bendeki yerini bilir. Bu kurguda ise bütün karakterler benim için çok özel.

Başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz.

Yorum yaparak ve yıldız bırakarak destek olursanız çok mutlu olurum.

Aşk baş döndürücüdür, bazen de mide bulandırıcı... Tek bir tanımı olmadığı gibi tek versiyonu da yoktur. Şayet bir bilim adamıysanız bile aşk budur diyemezsiniz. Önemli olan aşkı yaşayan bir bireyin aşkı nasıl tanımladığıdır.

Genç adamın adımları aksıyordu. Buna kanındaki alkol mü sebep olmuştu yoksa henüz tanımlayamadığı vücudunu bir virüs gibi saran o his mi?

Eve kadar şarkıcı kızın sesi bir an olsun aklından çıkmamıştı. Kızı bir kere tesadüfen sahnede dinlemiş ve çok etkilenmişti hatta öyle etkilenmişti ki o günden sonra her gün kızı dinlemeye gitmişti. Her gidişinde etkinin azalmasını umuyor fakat giderek artmasının önüne geçemiyordu.

Bazen bir şeyleri birilerine kanıtlamak isteriz. Bazense yola bir şeyleri kendimize kanıtlamak için çıkarız. Genç adam kendine kendi deyimiyle 'liseli bir platonik' olmadığını kanıtlamak amacıyla kızın sahnesine gidiyordu ya da belki de bunu bahane ederek onu görmeye gidiyordu.

"Abi gidip konuşsana kızla sapık gibi kızı takip etmediğin kaldı sadece " gözleri kuzenine döndüğünde o garip stres yine vücudunu ele geçirmişti.

"Mira anlamıyor musun? Çok flörtöz, her gece başka biriyle görüyorum. Öyle önemsiz bir şey olmasını istemiyorum."

"Ne güzel işte kız flörtözse seni de geri çevirmeyecektir. Hem yakışıklı adamsın."

"Ya bi kere konuşur bir daha hiç konuşmazsak Mira? Ben bunu istemiyorum. Ben onun hayatında özel bir yer istiyorum."

"Tamam da kız senden vahiy yoluyla mı haberdar olacak kardeşim? Hayatında özel bir yere sahip olman için önce bi şekilde hayatına girmen lazım." konuşmanın başından beri sessiz kalmayı tercih eden arkadaşı  dayanamamış ve hafif sinirle adeta bir nutuk çekmişti.

"Tamam gireyim hayatına Tuna haklısın da.. nasıl olacak ki? Heyecandan gidip konuşamıyorum kızla."

Sözü heyecanla Mira devraldı, "Mesaj atarsın gizliden. Anonim takılırsın. Hem bu ara çok moda oldu hem de merak eder kim olduğunu böylelikle aklında kalırsın. "

"Saçmalama kızım numarasını nerden bulabiliriz? Hadi diyelim bulduk ne yazacağım kıza selam mı?"

"Ya numarayı Tuna bulur. Sır gibi saklanan adını falan da öğrendi sonuçta. Ne yazacağını da sen düşünürsün artık"

Adı... Evet, adını Tuna bulmuştu. Füsun; büyü, sihir demekti. Tam ona yakışan bir isimdi çünkü gerçekten büyüleyiciydi. Umutla bakışlarını arkadaşına çevirdi. Numarasını da bulur muydu?

"Saçmalıyorsunuz şuan. Kızım sen az önce demedin mi bi sapık gibi takip etmediğin kaldı diye. Şimdi sapık gibi numarasını bulup mesaj mı atsın kıza?  Ben bulmam numara falan." ellerini iki yana sallayarak sinirle konuşması genç adamın omuzlarının çökmesine sebep olmuştu ama Tuna Mira'nın inadını hesaba katmamıştı.

"Bizim de çorbada bi tuzumuz olmasın mı Tuna? Hem istemezse engeller geçer. Bu çocuk da en azından şansını denemiş olur. Hadi lütfen bul. Lütfen, lütfen."

Tuna mecburen kabullenmiş ve numarayı bulmak üzere telefonunu çıkarmıştı fakat bu kez de adamın içine ya engellerse korkusu düşmüştü.

Bir süre sonra buldukları -Tuna'nın bulduğu- numarayı telefonuna kaydetmiş. Mira'nın hatırlatmasıyla profil fotoğrafını kaldırmıştı ama bir türlü ne yazacağına karar veremediği için mesaj atma işini sonraya bırakmıştı.

Arkadaşları gidip yalnız kaldığında, telefonundan rastgele bir şarkı açıp başını koltuğa yasladı. Birkaç şarkı sonra odayı Zeki Müren'in sesi doldurduğunda gözünün önüne yine Füsun gelmişti ve aslında atacağı mesajı bulmuştu.

0542*******: Beklerim yolunu aylar boyunca

0542*******: Yeter ki gel bana,

0542*******: senede bir gün

Bölüm hakkındaki yorum ve düşüncelerinizi buraya bırakabilirsiniz.

Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Buraya kadar okuduysanız yıldız bırakmadan gitmeyin. Diğer bölümlerde görüşmek üzere.