1.Bölüm

165 13 0
                                    

Güler-Hanzade Hanımın bavullarını hazırladınız mı Serkan Bey

-Tabiiki efendimm sıraya bile dizdim..

Güler-Senin bu neşeni hiç anlamıyorum.Birazdan aşağıya iner oyalanma,azar işitmek istiyorsun herhalde.

-Biraz pozitif ablamm biraz güler yüz Güler Hanım.

Topuk seslerini duyan evin hizmetlisi Güler  ve Serkan kendilerine çeki düzen verip Hanzade'nin inmesini bekliyorlardı.Hanzade onlara karşı ne kadar iyi davransa da aralarında belli olacak şekilde sert bir işçi,patron çizgisi vardı.Güler 50 yaşında ailesi olmayan bir kadındı.Hanzade onu oldukça kayırır...Serkan Hanzade'nin baş adamlarından biriydi.Çoğu işiyle Serkan ilgilenir ve Hanzade'ye hayran biridir.

Gelen topuk seslerinden daha da yaklaştığını anladılar.Serkan gözlerini merdivene dikti.
Bileklerine doğru gelen o ipler..Siyah dalgalı saçları,siyahın en koyu tonu gibi olan gözleri ve giydiği beyaz elbiseyle Hanzade tam bir Hanımağa gibi kendini göstermişti.
Güler Abla Hanzade'ye doğru dönüp
-Efendim,bavullarınız hazır.Başka bir arzunuz varsa buyrun.

-Teşekkürler Güler Abla buyrun oturun.
Serkan, şoförlere söyle arabayı hazır etsinler,çok sürmeden yola çıkacağız.

-Tabiki efendim,hemen!

Güler Abla sen bize güzel bir kahve yap çünkü bir daha beni biraz zor göreceksin.Malum Türkiye'de işlerim yoğun olacak.

Hanzade Güler'i çok severdi ve yaşından gereği ona Abla demeyi daha uygun buluyordu.Yıllardır çoğu konuda yardımcı olduğu için ona son derece güvenirdi.

Güler Hanım hızlıca tek şekerli kahveyi hazır edip sehpanın üzerine bıraktı

-Kendine yapmadın mı

-Estağfurullah,efendim sizin yanınızda kahve içmek bana göre değil.

-Kaç kere diyeceğim ben insan yemiyorum diye

-Ya işte öyle de

-Senin yerin ayrı(göz kırpar ve güler)

Özleyeceğiz sizi çok

-Bensiz evime iyi bak Güler Abla senelerdir buradasın kendi evin gibi çekinme sakın.

-Tabiki,efendim

-Hanzadee

-Hanzade yani

(Gülümser ufakça ve kahvesinden son yudumu alıp sehpaya bırakır)

Serkan-Hanzade Hanım arabanız hazır.

-Tamam Serkan geliyorum
Allah'a emanet Güler Abla buralar sana emanet..

(Kadının gözlerinden birkaç damla yaş dökülür)

Sende Hanzade,dikkat et.

                                ♠️
Serkan arabayı hazır et dedim adamları da hazır etmeyi akıl edemedin mi?

-Çok haklısınız efendim izninizle hemen arıyorum.
(Fısıltıyla)
Nerdesiniz oğlum siz!
Bahçeye gelin garaj tarafına.. Çabuk
-adamlar gelir-

-Nereye gidiyoruz Hanzade Hanım

Miamiye tatile

-Tabi efendim ,Hasan hangi taraftan gidiliyordu oraya(sağa döner ve adama sorar)

Sen benimle dalga mı geçiyorsun?Arkada bavullar var Türkiye'ye yüzerek mi gideceğiz Serkan?
Sür havalimanına!(koyu gözlerini Serkan'a doğru çevirir)

-Çok pardon efendim haklısınız(gözlerini kaçırır)

Anlamıyorum sizi hiç.
İroni yapılmıyor vallahi.
Kaç senedir benimle çalışıyorsunuz..
(ufakça sırıtır)

                                 🕯
Saat 12:00 "Amerika"- Las Vegas
Havalimanı;

Ellerini saçlarına daldırıp düzeltti ve savurarak arabadan indi.Onu karşılayan son derece şık giyimli siyah takımlı kumral uzun saçlı bir adamdı.

-İyi yolculuklar Hanzade

Teşekkür ederim Ayberk

-Kendini fazla özletme lütfen..
Oradaki ofisini herşeyiyle hazırlattım.Başarılar diliyorum..

Herşey için çok teşekkürler,bir süre buradaki macerama son veriyorum..Özleyeceğim.

"Ufak bir sarılmayla ayrıldılar"

"Ayberk Hanzade'nin tasarım müdürüydü.
Las Vegas'ta kurulmuş
"Hanzade Holding"te Villa tasarımıyla uğraşıyor."

Saat 12:25
ANONS
"Turkey Istanbul passengers,please check your tickets.Don't miss your watch"
(Türkiye, İstanbul yolcuları,lütfen biletlerinizi kontrol edin.Saatinizi kaçırmayın.)

"Bavullar uçağa yerleştirildi.Serkan'la arasında ufak bir konuşma geçti.Hanzade özel yolcu koltuğuna(vip) oturup
adamlarına eliyle işaret edip gitmelerini söyledi.
Tek başınaydı,uçağın kalkmasına iki dakika kalmıştı.Saatini kontrol etti.Yıllar sonra Türkiye'yi görecekti ve üzerinde bunun gerginliği vardı.
Kendini biraz karamsar biraz ne yapacağını bilmez hissediyordu.
Ne kadar böyle hissetse de
Las Vegas'ta
"Hanzade Holding" sahibi
Ahu Hanzade olduğunu farkındaydı. Kendini  hazır olduğuna ikna ettiğinde başını geriye yasladı.

Saat 12:30
"Dear passengers,fasten your seat belts"
(Sayın yolcular,emniyet kemerlerinizi bağlayınız)

"Kulaklıklarını taktı, rastgele onu dinlendirecek slow bir müzik seçti."


AHU (GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin