ep.19

912 116 75
                                    

18. bölümü atlamayın 😬
oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

sakusa atsumu'nun akıl sağlığıyla nasıl oynuyor oynat bakalım

syml - where's my love
lp - lost on you
seafret - atlantis

atlantis bana aşırı bu bölüm gibi geliyor, belki dinlemek istersiniz.

***

Atsumu Miya odasına giriş yaptığı zaman hiçbir şeyle ilgilenmeden hızlıca kendini lavaboya attı. Kapıyı kilitledikten sonra tezgaha doğru eğildi. Kalbindeki sızı gittikçe büyüyor gibiydi. Nefes alışları hızlanırken kendi kendine anlamsız şeyler mırıldandı.

"Çok kirli, çok kirli." Musluğu açıp eline sabun alarak köpürttü. Elindeki tüm köpüğü dudaklarına sürmeye başladı. Dudaklarını, çevresi kızarıp kurumaya başlayana kadar yıkadı. Üç, dört, beş, sekiz veya on. Tam olarak sayamamıştı bile. En sonunda duruladı, kafasını kaldırıp aynaya baktı. "Yeterince temiz değil."

Tişörtünü ve şortunu çıkartıp iç çamaşırıyla birlikte küvete girdi.

Duştan çıkıp üzerini giyindi, Sakusa da otelden çıkıp biraz dolanmıştı. Ardından aklına gelen şeyle hemen dönmüştü.

"Senden özür dilediğim gün öleceğim gündür Omi-kun!"

Atsumu bugün ondan özür dilemişti ve bu aklına gelince neden huzursuz hissettiğini anlamıştı. Onu yalnız bırakmak istemediği içinde dönmüştü. Atsumu yatağa girdiğinde odaya gelmişti. Sarışın çocuksa onun geldiğini bilmesine rağmen sesini çıkarmadı.

Kita-san'a olanları Osamu'ya söylememeleri konusunda uyarmıştı. Suna dinlerse senpaisinin sözünü dinlerdi, ki dinleyesi pek yoktu. Kita kararına saygı duymuştu, yine de bu konuyu aralarında konuşmuşlardı.

Atsumu daha fazla gerginlik istemiyordu, bu yüzden en iyisi Kiyoomi'yle konuşmamaktı. Kırgın ya da kızgın olduğu değildi, yüzüne bakmaya çekiniyordu.

Tüm kirlerinden arınmak için saatlerce duşun altında kalmış, sıcak suyla tüm vücudunu yakmıştı. Bu utançla, nasıl devam edeceğini bilmiyordu.

Aştığına emindi ama Kiyoomi, bunu son zamanlarda o kadar çok yüzüne vurmuştu ki yeniden başa sarmıştı.

Günün yorgunluğu Atsumu'yu ele geçirirken kısa sürede uyuyakalmıştı. Sakusa Kiyoomi ise öylece beklemişti. Gece bire kadar gözüne uyku girmemişti. Nasıl uyuyabilirdi ki bu durumda?

Sakusa telefonundan saate bakarken Atsumu'nun mırıltılarını duyarak kaşlarını çattı. Yataktan yavaşça kalkıp Atsumu'nun yatağına yaklaştı. Elini çocuğun yüzüne yaklaştırdı, kızarmış dudaklarına parmağını sürttü.

"Tsumu, neden bunu yaşamamız gerekti?" Atsumu uyku halinde istemsizce yanağını Kiyoomi'nin eline yasladı. Kiyoomi'nin gözünden bir damla yaş yüzüne düştüğünde kıpırdandı. Kiyoomi hızlıca yanından kalkarak tekrardan yatağına girdi.

Atsumu gördüğü rüyamın etkisiyle huysuzca gözlerini açtı ve yattığı yerde dikleşti. Eliyle gözlerini ovuştururken karanlık odaya bakındı. Kiyoomi'yle göz göze geldiklerinde Sakusa aniden gerildi, bir şey demeli miydi? Ne yapacaktı? Ancak Atsumu ona bir şans vermeden örtüyü üstünden atarak ayağa kalktı.

"Nereye?" Kiyoomi ağzını tutamadığı için kendine küfür ederken Atsumu omuz silkti.

"Yakışıklı birini bulduysam onun odasına belki," arkasını dönüp gülümsedi. "Merak etme sevgili değiliz, aldatılmış olmayacaksın."

"Atsumu ben-"

"İyi geceler Sakusa." Kapıya doğru ilerlediğinde Kiyoomi hızla ayağa kalkıp önüne geçti.

"Konuşabilir miyiz?"

"Hayır." Yanından geçecekken kolundan tutularak durdurulmasıyla çenesini sıktı. "Ölmek istemiyorsan çek elini, söyleyeceğini söyledin bugün."

"Kendine," Kiyoomi bakışlarını kaçırdı. "Kendine zarar vermenden korkuyorum."

"Dedi bana en çok zararı veren kişi." Atsumu kendi kendine konuşurken kelimeleri Sakusa'nın boğazını kesiyor gibiydi. Geri adım atmadı, artık içinde tutamayacaktı.

"Özür dilerim Atsumu."

"Ne için? Beni terk ettiğin için mi yoksa bugün söylediklerin için mi?"

"Beni aldattın!" Sakusa'nın sesi yükseldiğinde Atsumu hızla atılarak parmakarını kıvırcık saçlı çocuğun boynuna sardı. Kiyoomi de geri adım atmadı. "Ben seni o kadar çok severken, benden üç ayda sıkılmana şahit oldum. Seni o çocuğu öperken gördüm." Atsumu'nun gözleri yeniden doldu ancak hayır. Sakusa Kiyoomi'nin gözü önünde ağlamayacaktı.

"Sen beni bana güvenecek kadar sevmedin Kiyoomi." Sakusa gözlerini kırpıştırırken Atsumu geri çekildi. Parmakları boynundan tişörtünün yakasına doğru kaydı. "Çünkü sürekli sevginden bahsediyorsun ama sevseydin bana güvenirdin değil mi? Öperken gördüm dedin, neden yanıma gelmedin o hâlde?" Gelseydin çok, çok farklı olabilirdi. Bunları yaşamak zorunda kalmazdım.

"Atsumu" Sesi fısıltı gibiydi.

"Ben Atsumu Miya, kendimi daha önce hiç o kadar güçsüz hissetmedim. Kendini savunamamak nasıl bir şey biliyor musun?" Sakusa transa geçmiş gibi karşısındaki boşluğa bakarken beyni parçaları birleştirmeye anca başlayabilmişti.

"Atsumu."

"Kendi kardeşin bile dokunduğunda saatlerce ağlamayı peki? Ben o gece bu utançla senin yüzüne nasıl bakacağımı düşünürken sen beni terk ettin Kiyoomi. Ben öldüm, defalarca öldüm. Sana o kadar kırıldım ki, gün geçtikçe öfkelendim. Osamu, Suna, Kita-san, Aran... herkes yanımdaydı ama sen yoktun. Sen beni o gece onunla yalnız bıraktın ve gün geçtikçe her defasında yüzüme vurdun. Sen beni aldattın Atsumu. Evet aldattım, hayatımın en kötü gecesini ve en kötü aylarını geçirdim. Tam toparlanmışken beni yeniden yıkamazsın, bana beni sevdiğini söyleyemezsin." Atsumu tek seferde içinden geçen her şeyi Sakusa'nın yüzüne kustuğu zaman karşısındaki çocuğun çoktan ağlamaya başladığının farkında bile değildi. "Çünkü ben senden hiç vazgeçemedim, ben hep beni terk ettiğin yerdeydim."

Atsumu onun karşısında ağlamayacağını söylemişti,
Sakusa'da ona onu sevdiğini söylemeyeceğini söylemişti.

Sakusa Atsumu için ağladı, Atsumu'da Sakusa'nın yerine konuştu.

"Seni seviyorum."

***

yeni travma kilidim bu bölüm
en çok merak ettiğim şey duyguları size geçiyor mu? yani okurken etkileniyor musunuz?

açıkçası olayların aynı ilerlediği ama Kiyoomi'nin Atsumu'nun yanında olduğu bir hikayeye ihtiyacım var.

neyse bitsin şuralar da bakarız 😋

ambivalans ❦ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin