"Ateş!"
Ardından bir patlama.. ve küçük çocuğun çığlığı... Kana bulanmış bir peluş ayı ve kanla kaplanmış küçük beden..
Artık bıkmıştı. Bu rüyayı görmek istemiyordu. Jisung her gün bu rüyayı, küçük çocuğun ölümünü görmek istemiyordu. Kalbi acıyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yeni ficimiz hayırlı olsun
Lestt go~~ __________________
O an ne düşündüğümü bilmiyordum düşündüğüm tek şey vardı o da arkamdaki bir grup silahlı insandan kaçmaktı. Komik zaten nereye kadar kaçabilecektim ki?
Arkama bakmadan hızla koşarken nefes almayı bile unutmuştum. Alacaklılarım gelmişti ve ben parayı toplayamamıştım. Bu nedenle her ay olduğu gibi yine dövülecektim belkide öldürülecek kim bilir...
Kafama büyük bir darbe yememle yere düşmüştüm. Daha kendimi toparlayamadan bir darbe daha yememle bu sefer olduğum yerde iyice büzülmüştüm. İçimden büyük bir küfür ederken hızla cenin pozisyonuna gelmiş gözlerimi sıkıca kapatmıştım.
Bıkmıştım...
Korkuyordum hemde deli gibi her ayın onbeşinde adamlar gelecek diye deli gibi tir tir titriyordum arkama önüme bazen tuvalete girerken bile sağıma soluma bakmak artık bir tik haline gelmişti neden mi?
Bu hale düşmemin her an öleceğim duygusuyla yaşamamım her ay düzenli olarak dövülerek ağır yaralanmamın nedeni mi? Hepsi orospu çocuğu Min Seo yüzünden, yani sevgilim pardon eski sevgilim...
3 Ay Önce
"Bebeğim hadi kalkmalısın sofra hazır"
Bana seslenilmesiyle bunun Minseo olduğunu anlamıştım küçük bir oyun oynamaktan zarar gelmezdi ha? Gözlerimi açmamış uyuyormuş gibi yapmaya devam etmiştim ardından ise bir ses daha duymuştum
"Hadi ama Jisung sana hazırladığım kahvaltı soğuyacak... uyanman için ne yapabilirim?"
Minseo'nun dediği şeyle hızla dudaklarımı öne doğru uzatmış ondan bir gülücük kazanmıştım. Ardından ise çıkık olan dudaklarıma vuran iki küçük el...
"Ne kadar fırsatçısın"demiş uzanarak dudaklarıma bir öpücük bırakmıştı. Tam geri çekileceği sırada belinden tutmuş çekerek kucağıma düşmesini sağlamıştım. Anında mızmızlanırken sert olmayan bir yavaşlıkla göğüsüme vurmuş
"Kes şunu Jisung utanıyorum"demiş hızla üstümden kalkıp mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı. Ben ise arkasından sadece gülmekle yetinmiştim. O çok tatlıydı beyaz tenli kahverengi saçlı küçük dudaklı iri gözlü bir kızdı herşeyi ile mükemmeldi. Onu çok seviyordum o her zaman bana destek olmuş zor zamanımda yanımda durmuştu.
Ona evlenme teklifi edecektim.
Bunda kararlıydım çünkü onun gibi bir kızı daha bulamazdım onla hayatımı birleştirerek bir yuva kurmayı planlıyordum. Bu gün geleceğimize yatırım yapmak için ortak banka kartlarımızı verecektim akşam yemeğinde ise evlenme teklifi edecektim.
