İyi okumalar~
_______________Annesinin öksürüşlerine karşı doldu gözlerle bakan çocuk ağlamamak için kendini zor tutarken, genzinin ve burnunun yandığını hissediyordu.
Üstelik elinden annesini kurtarmak için hiçbir şey gelmiyorken sadece yatakta yatan hasta annesini izliyordu.
Daha 9 yaşlarında olması ise genç çocuğun oldukça 'işe yaramaz' hissetmesini sağlıyordu.
Çünkü bir işte çalışamıyordu ve eve bir geliri olmadığı içinde oldukça pişmanlık hissediyordu.
Dahası babası işe yaramazın teki iken elektrik ve sularının kesilmesi onları oldukça zor duruma sokuyordu.
"J-jisung su..."
Genç çocuk duyduğu şeyle hızla yerinden kalkarken en azından bir işe yarayarak annesine su vermek istemişti. Lakin sürahinin boş olması boğazında büyük yumruların oluşmasını sağlarken, ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Önemli değil Jisung g-gel buraya..."
Gencin gözünden bir damla yaş düşerken hızla gözlerini silmişti. En azından annesine su verelebileceğini düşünmüştü. Lakin işler genç çocuğun beklemediği gibi giderken sertçe burnunu çekmişti.
Aklına sürekli babasının annesinden zorla aldığı paralar gelirken, birazdan yapacağı şeyden asla pişmanlık duymuyor gibiydi.
Dövüleceğini, hatta öldürüleceğini bilse bile. O an aklından geçen tek şey annesinin susuz kalması olurken, temkinli ve bir o kadar da korkulu adımlarla babasının odasına girmişti.
Tesadüfen babasının bir miktar parayı yatağının altına sakladığını görmüşken, içinden sadece şunları söylüyordu. 'Sadece su alacağım... geri kalan parayı yerine bırakacağım. Yemin ederim..'
Üstelik genç çocuğun bütün vücudu titrerken, maratonda koşmuş gibi göğüs kafesi hızlı hızlı inip kalkıyordu.
Korkuyordu. Lakin sonunun kötü biteceğini bilsede annesine o suyu içirmek istiyordu.
"Jisung! O... odaya girme!"
Annesinin zorla söylediği şey karşısında gerilen genç kararında oldukça ciddi dururken, eline gelen pembe kağıt parayla hızla dışarıya doğru koşmaya başlamıştı.
"Jisung!"
Öyle ki annesinin bağırışlarını bile duymamıştı. Sadece ilk gördüğü bakkala doğru koşmaya başlamıştı.
Genç çocuğun içinde ki rahatlama ve sevinç hissi o an için baş gösterirken, sakince eline aldığı suyla bakkalcıya doğru bakmaya başlamıştı.
"Bir tane su alacaktım"
Parmak uçlarını kaldıran çocuğun boyu dahi kasaya yetişmiyorken, karşısında adamın dikkatle kağıt paraya baktığını görmüştü.
"Nerden aldın sen bu parayı?"
Bakkalcı adamın söylediği şeyle gerilen çocuk, diyip dememe arasında kalırken sakince alt dudağını ısırmıştı.
"A-annem verdi"
Söyledi yalan kendini oldukça belli ederken, genç çocuk içinden karşısındaki adamın inanmasını beklemişti. Stresliydi ve elindeki su şişesini küçük parmaklarıyla sıkmaya başlamıştı.
Çünkü biliyordu ki bu mahallede herkes babasını tanıyordu. Ve yine biliyordu ki babası asla para vermezdi.
O yüzden babam verdi diyemezdi ki buna kimse inanmazdı. Kendi de dahil...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİGER LEE -MinSung-
Fanfic"Ateş!" Ardından bir patlama.. ve küçük çocuğun çığlığı... Kana bulanmış bir peluş ayı ve kanla kaplanmış küçük beden.. Artık bıkmıştı. Bu rüyayı görmek istemiyordu. Jisung her gün bu rüyayı, küçük çocuğun ölümünü görmek istemiyordu. Kalbi acıyordu...