İyi okumalar~~~
__________________Şimdiki Zaman
Jisung hani üç ay önce iyi mi yaptım kötümü yaptım diye kendiyle çelişkiye girmiştiya kesinlikle kötü yapmıştı. O adamın tefeci olacağını hayatını alt üst edeceğini ve bunun gibi birçok nedeni hesaba katmadan almıştı o çeki... peki pişman mıydı?
Köpek gibi pişmandı. 'Keşke' kelimesinden nefret eden Jisung hayatını keşkelere sığdırmıştı.
Karanlık sokakta hâlâ cenin pozisyonunda durmakta olan Jisung yağmurun yağmasıyla iyice yerinde büzülmüştü.
Bu hale nasıl düşmüştü? Normal sessiz sakin hayatını yaşayan sadece kendini hastalarına adayan Jisung nasıl bu hale gelmişti?
Yerde üşümeye başlarken tükürmüş ağzındaki kanı ıslak olan yere boşaltmıştı. Yavaşça ayağa kalkarken bir eliyle karnını tutmuş dudağını ısırmıştı. Gözlerindeki yaşlar yağmurdan belli olmazken daha çok ağlamaya başlamıştı.
Bütün bunları hak edecek ne yapmıştı? Tek yaptığı birine güvenmek yuva kurmaktı. Ona sevgisini vermekti... peki neden bu kadar acı çekiyordu?
Jisung ağzındaki metal tat yüzünden yüzünü buruştururken bunun sadece ufak çaplı bir uyarı olduğunu anlamıştı. Ayın onbeşine daha bir hafta varken az dövülmüş olması sadece küçük bir uyarıydı demi?
Kafasına bol hırkasının şapkasını geçirirken yüzünü gizlemişti. Göz yaşlarını silmiş eve doğru yürümeye başlamıştı. Karnının guruldamasıyla büyük bir küfür savururken ileride bir market görmüş iç çekmişti. Yemek yapacak hali yoktu o yüzden marketten noodle alacaktı ağrıyan karnını düşünmemeye çalışarak bir markete girmiş noodleların olduğu bölüme ilerlemeye başlamıştı. Gözüne çarpan büyük boy acılı noodle'la gülümsemiş sadece bir tane kaldığını anlamıştı. Tam noodle'ı alacağı zaman üzerinde hissettiği elle hızla kafasını yana çevirmiş kaşlarını istemsiz çatmıştı.
Onunla aynı tepkiyi veren çocukla tek kaşını yukarı kaldırmış noodle'ı kendine doğru çekmişti. Karşısındaki kediye benzeyen çocuk da aynısını yapınca boğazını temizlemiş konuşarak
"Afedersiniz bayım ama ilk ben aldım o yüzden benim"demişti. Kediye benzeyen çilli çocuk göz devirirken
"Nerden senin oluyormuş parasını vermedin sonuçta"demişti. Jisung'un kaşları çatılırken ağzından bir 'hah' çıkmış ardından konuşarak
"Farkındaysan benim elim altta seninki üste"demişti. Çilli çocuk konuşmuş
"Ne alaka parayı kim öderse onun olur şu anda kasada değiliz yani şu an kimsenin değil"demişti. Jisung zaten morali düşük olduğu için sinirliydi birde bu çilli çocukla uğraşmak istemiyordu. Elini sertçe çekmiş sitemli bir şekilde konuşarak
"Al zıkkım ye!"demişti. Karşısındaki çilli çocuk Jisung'un tepkisine gülerken
"Çok tatlısın"demişti. Jisung'un tek kaşı kalkarken
"Pardon? Veletlerle uğraşamam zaten moralim bozuk uza"demişti. Çilli çocuk Jisung'u süzmüş konuşarak
"Şapkanı indirir misin lütfen? söz beraber yeriz noodle'ı"demişti. Jisung karşısındakinin gereksiz samimiyeti yüzünden yüzünü buruşturmuş
"Neden indirecekmişim? hem neden kırk yıllık arkadaşımmış gibi konuşuyorsun?"demişti. Karşısındaki çilli çocuk gülerken
"Aslında hiç arkadaşım yok benim. Sadece kendimi sana yakın hissettim biliyormusun ilk defa biriyle bu kadar yakın konuşuyorum"demişti. Jisung'un tek kaşı kalkarken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİGER LEE -MinSung-
Fanfic"Ateş!" Ardından bir patlama.. ve küçük çocuğun çığlığı... Kana bulanmış bir peluş ayı ve kanla kaplanmış küçük beden.. Artık bıkmıştı. Bu rüyayı görmek istemiyordu. Jisung her gün bu rüyayı, küçük çocuğun ölümünü görmek istemiyordu. Kalbi acıyordu...