[abastecimiento]

289 14 24
                                    

"Bu işte gerçekten beceriklisin Violette."

Ceviz büyüklüğünde kopardığım hamuru yoğururken yüzümde ufak bir gülümseme meydana geldi.

"Teşekkür ederim anne." Dedim diş telli dişlerimi sunarak.

"Bu akşam tavuk yapmayı düşünüyorum." Dedi bir taraftan ellerini önlüğüne sürerken.

Ağzım sulanırken, akşam yemeğini şimdiden iple çekmeye başlamıştım.

"Hem yemek sonrası anne kız kurabiye de yeriz ?" Dedi sorarcasına.

"Salonda yiyebilir miyiz anne ? İzlediğimiz dizinin yeni bölümü bu akşam da." Diye mırıldandım izin vermesi umudu ile.

"Bu konudaki fikrimi biliyorsun Violette, mutfak dışında bir yerde yemek yenmez." Dedi taviz vermeyen sesi ile.

"Anladım." Dedim küçük bir gülümseme ile.

Annem ile ilişkim çok kuvvetliydi ancak yemek ve temizlik konusunda gerçekten çok katıydı.

"Hadi elindeki hamuru yoğurmayı bitirdikten sonra geriye kalan işleri bana bırak, ellerini yıkamaya çık."

Başımı aşağı yukarı salladıktan sonra ayağa kalktım.

Banyoya girdiğimde ellerimi güzelce yıkayıp kuruladıktan sonra odama geçtim.

Masama otururken önümdeki ders kitaplarına kısa bir bakış attım. Çalışmalıydım, daha sıkı. Ama ne yaparsam yapayım derslerim iyi gelmiyordu.

Annemin derslere karşı toleransından ötürü hiçbir zaman moral bozukluğu yaşamamıştım. Ancak aynı şeyler okulum için geçerli değildi.

Derste anladığımı düşünüyordum ancak daha sonra tahtaya bir örnek için kalktığımda soruyla bakışıyordum.

Kötü düşünmemeye özen göstererek, fizik testimi açtım.

"Pekala, ne kadar zor olabilir ki ?" Diye kendimce mırıldanarak elime kalemimi aldım.

İsmimin seslenilmesi ile tüm dikkatim dağılırken, irkildim.

"Violette ?"

Gözlerimi kırpıştırırken masaya ne zaman koyduğumu bilmediğim başımı yavaşça kaldırdım.

Annemle kısa süreliğine göz temasının ardından, annem gülerek sırtımı sıvazladı.

"Ders çalışmak için uykunu aldığın bir günü seçmelisin canım." Dedi ve yanağıma büyük bir öpücük kondurdu.

Odamdan çıkmak üzere ayrılırken duraksadı ve arkasını dönerek "Yemek hazır, gel bakalım sofraya." Dedi tebessüm ederek.

"Geliyorum anneciğim." Dedim yüzümde aptal bir gülümseme ile.

Çalışma masamın başından tökezleyerek kalktığımda hızlı adımlarla mutfağa vardım.

Sofranın tam ortasında yaptığımız kurabiye dururken, yemek için sabırsızlanıyordum.

"Sen otur anneciğim, ben yemekleri koyarım." Dedi masadan benim tabağımı alırken.

Sandalyeye oturacağım sırada annemin sesi kulağıma doldu.

"Violette, yemeğe oturmadan Mr. Turner'a yaptığımız kurabiyelerden ikram etmeye götürür müsün canım ? Hem geçenlerde okul konusunda sana yaptığı kibarlık için teşekkür maiyetinde olmuş olur."

NeighbourHood | Alex Turner Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin