Bana doğru yaklaşan adımlarıyla nefesim sıklaşmaya başlamıştı.
Yanıma çok geçmeden vardığında ise hoş parfümü burnuma dolmuştu.
"Okul bitti mi Violette ?" Diye sordu tatlı bir dille.
"Evet, daha yeni biti." Dedim gülümseyerek.
"Öyleyse neden burada bekliyorsun, annen gelmedi mi canım ?"
"Markete uğramıştı da yarım saate kadar gelmiş olur." diye mırıldandım.
"Anladım, istersen ben seni bırakabilirim eve, tabii annenin izni eşliğinde." Diye kibar bir teklifte bulundu.
Onunla aynı arabada olma fikri bile beni heyecanlandırırken stresli bir şekilde verdiği teklifi reddettim.
"Yok yok, çok teşekkür ederim ama annem zaten yakında burada olur." Diye mırıldandım olduğunca nazik bir şekilde.
"Ne demek." Dedi gülümseyerek ve omzumu sıvazladı.
"Ben buralardayım canım bugünlük, bir şeye ihtiyacın olduğunda beni bulabilirsin rahatlıkla."
Anladığımı belirterek kafamı aşağı yukarı salladım ve kocaman gülümsedim.
Ardından arkasını dönerek yavaşça görüş açımdan çıktı. Rahat bir nefes vererek önüme döndüm.
Annem gelene kadar daha ne kadar vardı bilmiyordum ama tahmin ettiğim kadarı ile işi biraz uzun sürecek gibiydi.
Aklıma gelen fikirle lobideki koltuklara oturdum ve çantamdan fizik test kitabımı çıkardım.
Kalemliğimden kalemimi ve kullanılmaktan bitmek üzere olan silgimi çıkarıp kalemliğimi tekrar çantama koydum. Çantamı tekrar sırtıma taktıktan sonra aşağı kata öğretmenler odasına kapıyı tıklayarak girdim.
Gözlerim fizik öğretmenim olan Mrs. Jones'i bulunca hızlı adımlarla yanına vardım ve yüzüme küçük bir gülümseme bahşettim.
"Mrs. Jones, eğer müsaitseniz fizikten yapamadığım sorulara beraber bakabilir miyiz acaba ?" Dedim güleryüzle.
"Tabii canım, gel dışarıdaki masalara oturalım."
Öğretmenler odası kantin ile aynı katta olduğu için ne zaman soru soracak bir öğrenci olsa, öğretmenler öğrencileri dışarı çıkararak soruları anlatırlardı.
"Tabii." Diye mırıldandım.
Boş bir masa bulduktan sonra bende yanına oturarak masaya fizik kitabımı koydum ve son çözdüğüm yerlerden yapamadığım soruları Mrs. Jones'a gösterdim.
•
"Başka sorun var mı canım ? Varsa onlara da bakalım."
"Yok, çok teşekkür ederim Mrs. Jones. Bu soruları çözmemiz konuyu da daha iyi pekiştirmeme yardımcı oldu." Dedim minnetle.
"Asıl ben teşekkür ederim. Tekrar olursa yine getir. Kendine iyi bak." Dedi gülümseyerek.
"Sizde hoşçakalın." Dedim tebessüm ederek bende.
Ardından Mrs. Jones'in yanımdan kalkması ile bende hızlıca çantamı toparlamaya başladım.
Masanın üstünde ters şekilde duran telefonumun çalması ile annemi bekletmemek için hızlıca çağrıyı cevapladım.
"Bebeğim, ben kapının önündeyim."
"Tamamdır anneciğim, hemen geliyorum ben."
"Bu arada sana kocaman bir sürprizim var."
'Sürpriz' kelimesi ile canlanırken heyecanıma engel olamayarak alelacele sordum.
"Ne sürprizi ki ?" Diye mırıldandım.
"Eve hızlı gitmemiz lazım Violette. Evde görürsün."
Çok irdelemeden annemi onayladım ve telefonu kapattık.
Okulun lobisine hızlıca ilerlediğimde camdan yağmurun hala yağdığını gördüm.
Hızlı adımlarla kendimi dışarı attım ve koştur koştur arabaya bindim.
Ön koltuğa binmeme iznim yoktu, bu sebeple arka koltuğa oturmuştum.
Annemin bazı konularda ciddi disiplini vardı. Bunlardan bir tanesi de kesinlikle güvenliğimdi.
Çantamı yan koltuğa bıraktıktan sonra annemin sesi kulağıma ilişti.
"Emniyet kemerini tak, Violette."
Taviz vermeyen tonlaması üstüne başımı onaylarca salladım ve emniyet kemerimi taktım.
"Nasıl geçti okul ? Neler yaptın ?" Dedi arabayı döndürmek için dikiz aynasını kontrol ederken.
"Normal geçti, okul çıkışında Mr. Turner ile karşılaştım." Dedim kedi mırıltısı misali.
Konu o olunca yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum, bu sebeple annemin görmemesi için kafamı cama doğru uzattım.
"Sevindim canım, bende tam sana ondan bahsedecektim."
Annemin kurduğu cümle ile göz bebeklerim irileşirken annem cümlesini devam ettirdi.
"Bu akşam bize yemeğe davet ettim."