"Anne..Ben veririm tabii ama.." Diye mırıldandım stresle.
"Tamamdır canım, sen ayağına bir ayakkabı geçir. Ben kurabiyeleri bir tabağa koyup getiriyorum hemen." Dediğinde afallayarak olduğum yerde kaldım.
Annem kurabiyeleri tabağa koymaya başladığında çekingen adımlarla kapıya doğru gittim ve ayağıma bir spor ayakkabı geçirdim.
Askılıkta duran uzun,yünlü siyah hırkamı üzerime geçirdikten sonra annem mutfağın çıkışından bana doğru adımladı.
Elime tabağı verdikten sonra "Çok dikkatli götür, oldu mu kızım ? Düşürme tabağı."
Heyecandan ellerim titriyordu, fakat anneme belli etmemeye çalışmak için tüm çabamı sarf ediyordum.
Annem kapıyı açtıktan sonra onun evinin önüne doğru yürümeye başladım.
Yaklaşan adımlarla beraber nefeslerimde sıklaşıyordu.
Evinin önüne kısa bir sürede geldiğimde derin bir nefes verdim ve tabağı sol elime alarak sağ elimle kapının zilini çaldım.
Kurumuş ve çatlamış olan dudaklarımı ıslattım. Gerginlikten ötürü sürekli ayakkabılarıma bakıp duruyordum.
Kapının açılma sesini duyduğumda hızlıca bakışlarım kapıya doğru kaydı.
Altında siyah bir eşofman, üstünde ise siyah boğazlı bir kazak vardı.
Gözleri uyku mahrumu bakıyordu.
Beni gördüğüne şaşırmış gibi gözüküyordu.
Bir an ne diyeceğimi bilemeyerek ağzıma geleni söyleyiverdim.
Tabağı ona uzatırken kısıkça konuştum. "Annem yapmıştı da kurabiyeleri."
Bakışlarım ara sıra onu buluyor, onun dışında sadece tabağa kayıyordu.
"Çok kibarsınız, Mrs. Chapman'e teşekkür ettiğimi söyleyebilir misin Violette ?"
Hızlıca kafamı onaylar bir biçimde sallarken "Elbette." Diye mırıldandım çatallanmış sesimle.
"Sevinirim." Dedikten sonra yüzüne hoş bir gülümseme koydu.
Bana karşı gülümsediğinde bende istemeden gözlerimi kısarak, telli dişlerimi gösterecek şekilde gülümsedim.
Bakışları hafiften üstümdeki pijamalara kaydıktan sonra "Hava soğuk, üşütmeden eve geç istersen sen."Dedi.
Onu onaylar tarzda mırıltılar çıkarttıktan sonra "İyi akşamlar o zaman Violette." Dedi ve tebessüm ederek kapıyı kibarca kapattı.
Eve doğru yüzümde aptal bir gülümseme ile ilerlerken az önceki konuştuklarımız aklımın içinde dönüp duruyordu.
Evin önüne hızlıca vardığımda kapı ziline bastım. Çok geçmeden annem kapıyı açtığında "Verdin mi kurabiyeleri ?" Dedi merakla.
"Verdim anneciğim." Dedim yüzümde saklayamadığım bir mutlulukla.
"Okul konusunda teşekkür ettiğimizi de söyledin değil mi kızım ?"
Annemin dediği şey ile bakışlarım ayaklarıma doğru düşerken kısıkça konuştum.
"Söyledim anneciğim." Dedim yalan söylemenin utancıyla.
"Tamamdır canım, hadi gel yemekler soğumadan mutfağa geçelim." Dedi ve kolumu sıvazlayarak benimle beraber mutfağa kadar eşlik etti.