8. Bölüm Beyaz Skandalım🤍

4.5K 218 137
                                    

Seni saklayacağım jungkook, yazdıklarımda, çizdiklerimde, dinlediğim şarkılarda, sözlerimde sen kalacaksın kimse bendeki seni bilmeyecek. Hergün ilk kez görüyormuş gibi yaşayacağım seni.

Bölüm şarkısı
Emircan iğrek:Beyaz skandalım

                                            ...Taehyung...

Bazen birilerinin sevgisine ihtiyaç duyar insan. Sevilmek, öpülmek, koklamak, ister. Doyasıya yaşamak hissetmek ister böylesine güzel hisleri. Kalbi titresin nefesi kesilsin ister. Birileri tarafından sevildiğini hissetmek, nasıl bir hisdi? Daha doğrusu birini sevmek böyle bir his miydi.?

Herşeyden ve herkesden vazgeçip onunla gelmeyi kabul edicek kadar benimsemiştim sevgisini. Her ne kadar ona yük olmaktan fazlasıyla çekinsemde, artık eksikliğimi kabullenip hayatıma devam etmem gerektiğini anlamıştım. Her canlı gibi benimde sevmeye ve sevilmeye ihtiyacım vardı. Ona ihtiyacım vardı, beni sevmesine fazlasıyla ihtiyacım vardı. Onunla gelmemi isteyecek kadar değer veriyordu bana. Bu benim için göz ardı edilemecek kadar güzeldi.

Oturduğum odanın balkon kapısı gözüme ilişti bi anda. Azda olsa nefes alabilmek için beklemeden oraya doğru yöneldim. Daha fazla öylece oturup jungkook'un dönmesini bekleyemezdim. Ruhum daraldıkça panikleyip korkuyordum. Ya tekrar unutursam. Biran evvel sakinleşmem gerekiyordu. Bir kaç kez derin nefesler alıp verdikten sonra akan bir damla göz yaşımı hızla silip elimi aldığım sigara paketinden çıkardığım bir dal sigarayı dudaklarımın arasına yollayıp titreyen ellerimle yakmaya çalışmıştım. Ben hayatı en çokta kendime zehir eden biriyim. Tanrı nın benim için verdiği nimetleri, lütufları göremeyip. Olumsuzluklar içerisinde kolaylıkla boğula bilen biriyim ben... Güçsüzüm...
Zayıfım....
Acizim...

Biliyorum ki yine boşa kuruntu yapıyorum, yanlış anladım yine. Belkide bambaşka sorunları vardı. Bana karşı bu denli soğuk olmasının nedeni yoktu çünkü. Hiç olmayacak şeylere takılıp duruyorum.

Gecenin soğuğu tenime çarparken. Bir kaç gün boyunca yaşadıklarımız aklıma doluşmuştu. Onunla gelmek için çok mu hızlı karar verdim acaba? Dedim, kendi kendime. Daha kim olduğunu dahi bilmezken buraya onunla yaşamak için gelmem ne denli doğru bilmiyorum. Ama yinede yüzündeki o mutluluk, herşeye rağmen görülmeye değerdi Jungkook. Beni tereddüt bile etmeden evine getirken çocuklar gibi mutlu görünüyordun. Dediğim gibi belkide boşa kuruntu yapıyorumdur. Yinede kız kardeşinin benimle resmi bir dilde konuşup mesafeli olması istemsizce zoruma gitmişti işte. Bilemiyorum belkide erkek olduğumdan bu tavrı. Küçümseyen gözlerle yüzümdeki her bir detayı incelercesine bakan iki çift göz beni epeyce tedirgin etmişti. Selam vermek için önünde eğildiğim sıra tek kelime konuşmadan yanımdan geçerken, çalışanlarından birine seslenmiş "Misafirimiz için bir oda hazırlayın" demişti sadece. Jungkook ise "O misafir değil.! Burada benimle yaşıyacak artık mia.." Demişti, karşılık olarak. Kardeşi ise cevap vermeden uzunca bakmıştı ona. Hayal kırıklığına uğramış gibi bir yüz ifadesi vardı yüzünde. Tek kelime dahi etmeden üst kata çıkan merdivenlere yöneldiğinde arkasından izlemekle yetinmiştim sadece. Sonrasında Jungkook'un cılız esini işitmişti kulaklarım...

Notebook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin