9. BÖLÜM

2.4K 338 35
                                    

"Bu anlattıklarının hepsi bir gecede olmadı değil mi?" Umut artık tostunu yemeyi bıraktığı için onunkisine salça oldum. Başımı onaylar gibi sallayıp önüme döndüm.

"Kendimi çok kötü hissediyorum, sanki ellerimden zorla bütün kıyafetlerimi almışlar gibi hissediyorum" Umut kullandığım mecazi tabiri beğenmediğini hızlıca belli etti onun itirazını yada söylemlerini duymamak için hızlı davrandım.

"Tamam kabul kötü bir örnekte bulundum ama aklıma da pek şey gelmedi."

"Hayret normalde ultra iyi çalışır" Umut'un benimle eğleniyor olması daha fazla canımı sıktı ve omzuna vurdum. Üst kat koridoruna geldiğimiz ana kadar Berk'i düşünmemiştim ama onun bandajlı yüzünü gördüğümde küçük bir çığlık atıp yanına koştum. Gözlerinin altı bile kıpkırmızıydı ve burnundaki bandajdan zorlukla nefes alıp veriyordu.

"Berk iyi görünmüyorsun" dedim endişeyle. Sıkıntıyla iç çekip elini ensesine götürdü.

"Daha iyiyim, sen endişelenme diye geç geldim ama gördün. Can'a anlatmışsın" dedi sakince.

"Anlatmak zorundaydım, Can'ın kurnaz bir tilki olduğunu bilirsin zaten öğrenirdi" önüme düşen saçlarımı çekiştirip etrafımızdan gelip geçenleri kontrol ettim. Sanırım ders zili çalmıştı.

"Okul çıkışında annemi arayıp bugün içinde izin alacağım en azından bir süre beni böyle görmesin" Başımı salladım ona Akın'la olanları anlatmadım yada Can'ın bana bir tercih yap dediğini.

"Annem izin vermezse.." dedim sıkıntılı bir iç çekişle ayakkabımın ucunu zeminde gezdirdim.

"Muhtemelen bu da olabilir o zaman ona kısmen doğruyu anlatacağız" Kaşlarım havaya doğru kaldırıp anlamadığım asıl konuya değindim.

"Kısmen mi?"

"Akın'la kavga ettiğimizi söylemeden sadece kavga ettiğimi söyleyeceğim sonuçta Akın olup olmaması önemli değil"

"Annem inanmaz" dedim net bir şekilde ki doğruyu söylüyordum buna kimse inanmazdı. Berk aşırı uysal ve sakindi, onun biriyle sözlü olarak tartışması bile çok büyük olaydı.

"İnanması için bir şeyler düşünürüz"

Düşünmemişti, annem okul çıkışında kesinlikle izin vermedi hatta bu akşam gelmesi konusunda onunla kesin bir pazarlığa bile girdi. Ben ayaklarım geriye gide gide girdim eve. Bizi kapıda karşılan Tunç abi yakın gözlüğünü çıkarıp Berk'e bakındı.

"Vay canına, iyi numaraydı çocuklar."

"Sana da merhaba baba" dedi Berk ve ayakkabılarını hızlıca çıkardı ben en arkada onları takip ediyordum. Bade bizden önce eve geldiği için koridorda Berk'i görür görmez küçük çığlık atıp ortalığı yangın yerine çevirdi. Bu kız neden bu kadar bana benzemişti ki?

"Anne! Berk abimin burnu yok olmuş!"

"Hey hey!" Tunç abi Bade'yi havada yakalayıp annemin olası kalp krizi geçirmesini önlemeye çalışıyordu ama olanlar olmuştu annem okuduğu kitabını bırakıp yanımızda bitti.

"Burnu mu yok olmuş? Aman Allah'ım! Oğlum, yüzüne ne oldu Berk?" Eh tabi bu hali normal annem hiç onu böyle görmemişti. Annem telaşla bize bakınırken Can ve benim sağlı gördüğüne daha çok şaşırdı.

"İyiyim anne" dedi Berk onu sakinleştirmek için sarılıp ne kadar iyi olduğunu zorlukla gülümseyerek belli etti.

"İyi falan değilsin, kim yaptı?" annem artık tamamen Berk'i kendine çekmiş yüzünü inceliyordu.

LİMONLU KEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin