B|13

507 21 7
                                    




Gözlerimi açtığımda başımın arakasında hissettiğim acıyla gözlerimi yumdum.Dudaklarımın arasından ise acıyla inledim.

Elimi başımın arkasına götürdüğümde sargı olduğunu fark ettim.En son olanlar aklıma gelince yerimden hışımla kalktım ve kapıyı açmaya çalıştım fakat kilitlenmişti.

Evimize gelmiştik ve odamda rehin bir haldeydim.Hızla cama gittiğimde oranında kitilendiğini gördüm. "Siktir ama!"

Kapım açıldığında içeri gözleri kıpkırmızı Jimin girdi. "Aşkım?"

"Bana böyle seslenmeyi kes!" diye bağırmıştım.İstifini bozmadan kapıyı kapatıp karşıma dikildi ve gülümsedi.Elini uzatıp yanağıma dokunacakken sertçe elini ittirdim.

"Çek pis ellerini üzerimden." deyip bir adım geriledim. "ne yaptın bana?Kafama mı vurdun? Sen nasıl bir insan oldun böyle?" diye inanamazca sordum.

"Çok acıyor mu?"

Sinirle güldüm.Dalga mı geçiyordu benimle ? "Üzgünüm ama yapmak zorundaydım aşkım rahat durmayacaktın.."

Gözlerimi devirdim ve yanından hızla geçip kaçacağım sıra belimden tuttu ve beni kendine yasladı.Nefesini boynumda hissettiğimde midem bulandı.

"Nereye o adamın yanına mı?"

Kendimi onun elinden kurtardığım da "Nerede o ne yaptınız Jungkook'a?" diye sordum.Onun için çok endişeliydim.Jimin kaşlarını çattı.

"Öldürdüm...artık yok ona göre davransan iyi edersin."

Ne? O an duyduklarımı hazmedemedim.Hayır hayır o ölmemişti.Aman tanrım benim yüzünden ölmüş müydü? Gözlerimden yaşlar döküldü.İçimde o an fırtınalar koptu sanki.

"Hayır ya-yalan söylüyorsun," deyip onu göğsünden sinirle ittirdim. "Değil mi? Yalan söylüyorsun..."

Jimin o kadar ciddi duryordu ki başını iki yana salladı. "Karımı benden çalmaya çalışan adamı yaşatacağımı mı düşündün?" Hiç düşünmeden yüzüne tokat geçirdim.Şokla gözleri büyüdüğünde elleri yanağına gitti.

"Pislik! Canın cehenneme." sinirle erkekliğine tekme attığım gibi yere düştü ve fırsattan yararlanıp kapıya koştum hızla odadan çıkıp yangın merdivenlerine yöneldim.O kadar hızlı koşuyordum ki birisi duyacak beni fark edecek diye korkuyordum.

Bir yandan ise Jungkook'u düşünüyordum.Ölmemişti o hayır yapmadı...Jimin bu kadar ileri gitmezdi diye düşünüyordum.Umarım...

Yoksa ona diğer dünyayı gösterirdim.

Yangın merdivenlerden inerken Gara ile karşılaştım.Tam çığlık atacakken elimle dudaklarına bastırdım. "Sus sakın bağırma..." Hızla başını salladı.

"Hanımım nereye böyle?"

"Gara bana yardım edeceksin."

"Ama efend-"

"Gara çabuk.." Garayı sağdan ikinci odaya soktum.Üzerimdekileri çıkartmaya başladığımda Gara hemen gözlerini kapattı. "Aman tanrım niye soyunuyorsun hanımım?"

"Kıyafetlerini çıkart hemen." Dudaklarını dişlerken kıyafetlerini çıkartmaya başladı. "Acale etsene çabuk davran.." Her an yakalanacağız diye korkuyordum.

Gara bu sefer kıyafetlerini çıkartmasıyla hızla onun kıyafetlerini giymeye başladım. "Bodrumdan senin kılığında gideceğim.Sakın bunu birine çaktırma Gara."

"Efendim ama Jimin bey beni mahveder..."

"söylemezsen bir şey yapamaz."

Garamın kıyafetlerini giydiğimde sıkıntıyla dudaklarımı dişliyordum.Yakalanmamız an meselesiydi.Şuan kesin Jimin herkese evde beni aratıyordu.Başımdaki sargı bezini çıkarttığım da Beyaz maskeyi yüzüme takıp saçlarımı açtım.

Şoförüm Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin