B|14

523 20 12
                                    

Oflayıp başımı kaldırdığımda her yerim tutulmuştu.Tek koltukta J hope rahat rahat yatarken beni yerde yatırmıştı.

Taehyung'u bir an önce bulmam gerekiyordu.Ondan başka sığınacağım kimsem yoktu.
J hope'u dürtüklediğim de dağılmış saçları ve buruşmuş suratıyla başını kaldırdı.

"Uyan beni götürmen gereken bir yer var." dediğim de başını tekrar yastığa koydu. "Hadi ama uyan!" dedim bir kez daha.

Yerinden uyku sermesi kalktı. "Üf tamam be." diye sızlanıp küçük bir odaya girdi.Sanırım orası banyoydu.Eli yüzü ıslak yanıma geldi.

"Başın nasıl oldu?"

"Ölmeyeceğin merak etme J hope."

"Aish sana soranda kabahat." deyip üzerindeki tişörtü çıkarttı. "Dön arkanı üzerimi değiştireceğim."

Sinirle "Bunu keşke tişörtünü çıkartmadan hemen önce söyleseydin." deyip arkamı döndüm.Kıkırdağın da gözlerimi devirdim.Sinir bozucu olsada şirin birisiydi.

"Tamam dönebilirsin önüne." demesiyle döndüm ve üzerimde duran hala Gara'nın kıyafetlerine baktım.
Acaba J hopetan kıyafet istesem ayıp olur muydu?
Olurdu tabi!

"Hadi.." deyip evden çıktığımızda J hope evin arkasına doğru yürüdü.

***

"Taehyung!" koşarak ona gidip sarıldığımda göz yaşlarımı tutamadım. "Prenses," deyip oda bana sıkıca sarıldığında saçlarımı okşadı.

Öksürük sesiyle ikimizde bir birimizden ayrıldık.J hope tek kaşını kaldırmış bize bakıyordu.
"Sen..." dedi Taehyung şaşkınca.

J hope bakmamla kocaman gülümsediğini görüp beni kenara ittirmesiyle kardeşce Taehyung ile sarıldılar.

"İ-inanamıyorum Hoseok sen ölmemişin!"

Kaşlarım çatılırken dünyanın bir kez daha küçük olduğunu görmüş oldum.
"Hoseok?" dedim şaşkınca.

"Ölü olarak biliniyorum fakat henüz ölmedim kardeşim." dedi sırıtarak.Taehyung bir bana bir J hope baktı.

"Seni Hoseok kurtarmış.Hatırlamadın mı onu?" dediğin de olumsuzca başımı salladım.Hoseok "Ben de onu hiç hatırladım dostum." dedi.

"Benim anlamadım ne oluyor? Siz tanışıyorsunuz?"

"Hoseok bizim kaldığımı yurdun müdürünün oğluydu.Beni çok beladan kurtardı."

Hoseok'a baktığımda kaşlarım çatıldı.
"Konu ben değil şuan kardeşim.Miley fark ettiysen başka bir kılıkta.Ne olduğunu inan bende bilmiyorum."

Kimsenin olmadığı bir yerde Taehyung ile buluşmuştuk.Şuan muhtemelen çoktan Taehyung'un evi izleniyordu.Jimin pisliği beni bulmak için yer göğü aradına emindim.

"Ji-jimin Jungkook ile beni yakaladı." dedim dolu gözlerimle.Taehyung kaşları çatılırken "Yakaladı?" diye sordu sertçe.

"Eve giderken bizi öpüşürken Namjoon ile gördüler ya da bilmiyorum takiptelerdi...Jungkook'u yakalayıp bir yere götürdüler ve Jimin bana onu öldürdüğünü söyledi."

"Ne!" dedi şaşkınca. "Ö-ölmüş mü cidden?"

"Bilmiyorum Taehyung.Öldüyse o Jimin'in kaçacağı yer yok."

Taehyung beni kendine çekip başımı sıvazlarken "Ne bu kafanda ki?" diye sordu. "Kaçarken yaralandım." diye yalan uydurdum.Jimin desem muhtemelen çok fazla sinirlenecekti.

"Jungkook'a ulaşmam gerek.Bana tek yardım edecek kişi sensin Taehyung."

"Bildiğim bir adamım var.İsterseniz kim bu Jimin öğrenebiliriz."

Şoförüm Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin