"Miley," diyerek indiği spor arabadan koşarak yanıma geldi.Ayağa kalkıp kollarımı ona doladım ve sıkıca sarıldım.Erkeksi kokusu burnumu doldurduğun da boynuna gömdüm yüzümü.
Ağlamam durmuştu yine Jungkook sayesinde.Ellerini bu sefer belimde hissettim de içim kıpır kıpır oldu.Sarılmama karşılık vermişti.Beni kendine çekip aynı şekil sarıldı.
Ellerini saçlarımda hissettim. "Niye ağlıyorsun?" diye sordu buruk bir sesle.Ondan tamamen geri çekildim ve yüzüne baktım.Üzerinde her zaman karışlaştığım siyah takımı yoktu spor kıyafeteri vardı.
"Ben ben-" dedim ve devamını getiremedim. "Senin ne işin var burada?" diye sordum. "Huh benim mi?" dedi biraz panikleyip.
"Çalışıyorum bura da."dedi.Kaşlarım havalandı "Akşam akşam?" diye sordum yorgun bir sesle. "Evet burada valeyim." dedi.Sadece başımı salladığım da banka oturdum.Başım ağlamaktan çatlıyordu.Neredeydim bilmiyordum şuan.Sitenin içerisindeydim ama nerede olduğum hakkında bir fikrim yoktu.
Yanıma oturdu. "Miley çok kötü gözüküyorsun.Sana ne oldu?" dedi ilgiyle.Dudaklarımdan acıyla kıkırdı döküldü. "Kaynana gelin kavgası." dedim. "Sen şu an ciddi misin?"
"Evet.Kaynanamla yemek sırasında kavga ettik.Bende evini terk ettim."
"Bu yüzden de sen manyak gibi ağlıyordun.Seni b hale nasıl getirebildi?" dedi sinirle."A-annem ve b-babamın olmamasından vurdu beni."
dedim yola bakarak.Jungkook bana bakıyordu ama onun yüzüne bakamıyordum.Tepkisini merak ettim ama bakmadım.Ağlamak istemiyordum bir daha.
"M-miley ben," diyebildi sadece.
"Jungkook boşversene..senin işin falan vardır geçikme.""Y-yok işim." dedi. "Seni evine bırakayım mı?" diye sordu.
"H-hayır birazdan Jimin gelir zaten beni arıyorlardır."
"Peki Miley." dedi ve telefonh çaldı. "Gitmem gerek ama gitmemem gerekmiş gibi hissediyorum." dedi.
"Neden?"
"Senin yanında kalıp sana destek olmak s-sarılmak istiyorum." dedi itiraf edip.Ona döndüm. "Gitmelisin..iyi geceler." dedim.
Ayağa kalktı "Ben ben dediklerimi umursama üzgünüm iyi geceler." deyip arabaya binip gitti.
Dudaklarımdan bir hıçkırık daha fırladı.
"Jungkook sana çok ihtiyacım var." diye fısıldadım.
"Senin kollarına,kokuna ve temiz kalbine..."***
Odamın camından aşağıya öylece bakınırken içeri Jimin'in arabası girdi.2 gündür son olaydan beridir Jimin ile görüşmemiştik.Beni ne aramış ne de sormuştu.Sorun şu ki iki gündür Jungkook'un olmamasıydı.
"Dönmüşün," dedim merdivenlerden inip karşısında ki sandalyeyi çekip masaya geçerek.Başını salladı ve "Evet." dedi ve yemeğine odaklandı. "İyi.." deyip iç geçirirken yemeğimden zorla bir kaç kaşık aldım.
"Miley." dedi dudaklarını ısırarak. "Ailemin adına özür dilerim." dedi.Sinirle güldüm.
"Daha onların adına kaç defa özür dileyeceksin Jimin?""Bak üzgünüm tamam mı? Böyle davranmaları benim hoşuma mı gidiyor sanıyorsun?" dedi sesini yükselterek. "Jimin ben sana kızmıyorum ben ailenin adına senin mahçup olmana kızıyorum!"
Derin nefes aldı ve masaya sertçe çatalını bıraktı. "Annemle konuştum bir daha sana asla böyle davranamayacak."
"Huh? Sen dedin diye bana kötü davranmayacaksa kötü davransın daha iyi!" diyerek masadan sinirle kalktım.Oda aynı şekil yerinden hışımla kalktı. "Miley canımı sıkıyorsun!"
"Umurumda değil!" dedim ve kendimi evden dışarı attım.Merdivenlerden hızla indim ve bahçede volta atmaya başladım.Sinirden elim ayağım titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şoförüm Jeon Jungkook
Fanfiction"Unutma ki bu yaptığımıza hiç pişman olmayacağız." #hayalet1