bölüm 1) iç çekişler birikintisi

853 75 46
                                    

"fakat şimdi öyle çok yoksun ki, ben de hiç dünyaya gelmemiş gibi davranmaya çalışıyorum."





"Ruh eşleri ile ilgili en nefret ettiğim şey ne biliyor musun, Changbin?" dedim. "Evrenin onlara diğer yarısını reddetme hakkı tanıması."

Changbin de çok umurundaymış gibi sakızını patlattı, tek hamleyle su şişesini açıp ağzına dayadı. Gözlerinin içine bakınca gerçekten bir şeyi bile umursamıyormuş gibi görünebilirdi, fakat bu sadece onun savunma mekanizmasıydı. Changbin umursuyordu. Sadece bunu size onu gebertseniz dahi göstermezdi.

"Sadece bazen merak ediyorum reddeden taraf da bizim gibi boşluk hissiyle boğuşuyor mu diye, ama sonra fark ediyorum ki artık hiç sikimde değil." dedi. Kapüşonunun kenarıyla oynarken cebimden çıkarmaya çalıştığım sigara paketine bakıyordu.

"Hiç bakma öyle, çilekli sigara bu. Götümü yırttım almak için. Otlanamazsın." dedim. Gözlerini devirdi. "Öğlen yemek ısmarlarım." dedi. "Anlaştık." dedim.

Changbin anlaşabildiğim sayılı alfalardan biriydi, üstelik ikimiz de bu okulda tam burslu okuyorduk. Arkadaşlığımız geçen sene onu mahalleme giden yolda tek başına ağlayarak bulmam ile başladı. Alfaları ağlarken bulmak kolay değildir, üstelik üzerinde bizim okulun üniforması vardı ve kenar mahallelerin olduğu yerdeydi. Birazcık da olsa güvenebileceğimi düşünüp çantamdan çıkarttığım mendili ona vermiştim ve böylece omzumda bir saat boyunca ağlamıştı. Ruh eşi onu reddettiği için.

Changbin'le o anda çok iyi arkadaş olabileceğimizi anlamıştım, aynı zamanda omzumda ağlamasının onun için ne kadar kıymetli olduğunu da. Changbin çoğu zaman tam bir göt olabilirdi ama birazcık yakından bakınca bana ne kadar minnet duyduğunu da görebilirdiniz. Ruh eşim beni Changbin'le karşılaşmadan 3 ay önce reddetmişti ve benim bu konu için omzunda ağlayabileceğim tek bir kişi bile yoktu. Üstelik ruh eşim beni hiç reddetmemiş gibi, eve gidince harika bir gün geçirmişim gibi davranmak zorunda kalmıştım çünkü ruh eşimin beni reddettiği öğrenilseydi eğer bu benim için felaket olurdu. Sonuç olarak bileğimdeki ruh eşi izini sonsuza dek saklayamamıştım tabii ki ama en azından öğrendiklerinde ailemin bu konuda bana zarar vermesine daha hazırlıklı hale gelmiştim.

Changbin'le arkadaş olduktan kısa bir süre sonra öğrenmiştim ki aslında benim mahalleme çok yakın bir yerde yaşıyordu, yani ikimiz de fasfakirdik. Ben okul çıkışı bir kafede garsonluk yapar ve birazcık para alırdım, o para da sarma sigaralara ve kızgınlık dönemim için biriktirdiğim sakinleştiricilere gidiyordu. Changbin hafta sonları araba tamirciliği yapıyordu, erkek bir alfa olduğu için onun maaşı biraz daha iyiydi. Maaşı iyi olduğu için elbette arada bana yemek ısmarlamak zorundaydı, bu bok gibi dünyanın biraz daha adaletli olması adına yani.

Bu arada kulağınıza küpe olsun diye söylüyorum bu kalpli çilekli sigaralar benim hayalimdi, yani ben gerçekten götümü yırtmıştım bu aptal sigaralar için. Mahallenin en boktan çarşısına girmem ve birkaç tane leş alfanın elinden kaçmam falan gerekmişti. Bir de paketine 50 lira vermiştim. Yaklaşık günlük kazandığımın hepsi ediyordu. Changbin'in önümde gerekirse kırmızı halı sermesi gerekiyordu bu sigaralar için. Yemek ısmarlamak yetmezdi.

"Aslında," dedim, sigaralarımızı tüttürürken. "Senin arkadaşının arkadaşı falan yok mu, sorsun Taehyun'a boşluk hissediyor muymuş diye." Öyle duvarlara falan bakıyordum konuşurken, sanki bu reddetme mevzusu hiç canımı yakmıyormuş da ben sadece Changbin'e yardımcı oluyormuşum gibi. Sanki bilmek için ölmüyormuşum gibi.

Changbin'in yanımda yarım ağız sırıttığını hissettim. "Adam seni öyle bir takmıyor ki, bir ruh eşi olduğunu bile unutmuştur. Aptal. Koluna bandana takıyor gizlesin ruh eşini diye, arkadaşımın arkadaşı bu durumda nasıl bilebilir eşi olduğunu? Hem sen gittin salak gibi söz verdin kimseye söylemeyeceğine. Üstelik bu durum senin canını sıkmıyormuş gibi davranmayı bırak. Umut etmeyi de öyle." dedi. Evet, Changbin bazen çok can sıkıcı da olabiliyordu.

worse than nicotine (taegyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin