bölüm 5) hiçbir ihtimalde yan yana olamamak

317 72 12
                                    




Bazı günler olur ya, dersiniz ki çok kötü bir gün ya, daha fazla kötüleşemez herhalde. Sonra daha da kötüleşir o gün. İşte ben bugün, o günlerden birindeydim.

Karnımdaki morluklar hâlâ iyileşmeye yüz tutmamıştı, bu yüzden ağrıyorlardı. Changbin nereden buluyorsa bana yine ilaç getirmişti, ama kızgınlığım yakın olduğu için ilaç tamamen fayda etmiyordu. Daha da kötüsü, bu ay kızgınlığım için olan ilacı almaya param yetmemişti – çünkü o sikik sigaraları almıştım.

Changbin'e parası var mı diye sorduğumda onun da yemek parası dışında tek kuruş parası olmadığını öğrendim, yani tamamen boka batmıştım. Bunun stresi üzerimdeydi, bir de Dalgi şimdi gelmiş karşıma bana Jay'i soruyordu. "Dalgi, cinlerim tepemde. Yaklaşma Dalgi. Son kez uyarıyorum." demiştim. Dalgi ise hınzır hınzır gülüyordu bana. Terslesem de gülüyordu. O güldükçe karnım daha çok ağrıyor, ellerim kaşınıyordu. Ben bugün birini dövmezsem gözüm açık gidecektim gerçekten de. "Noldu ya, kızgınlığın mı yakın? Ne bu tavırlar?" demişti gevşek gevşek. Benim için o son damla buydu. Kızgınlığım mı yakınmış? Burnu mu yoktu, alamıyor muydu kokumu? Sorduğu soruya bakın! "Bak, bana bak," diye bağırmıştım ben de hışımla. "Seni bi' yolarım şurada, görürsün Jay'i Taehyun'u. Tanımıyorum ikisini de, canları cehenneme. Özellikle o Jay var ya, ölsün lan. Ölsün, tamam mı? Changbin, çıkar şu kızı sınıftan, elimden bir kaza çıkacak yemin ederim ki!"

Tahmin edeceğiz üzere Taehyun sınıftaydı o anda. Changbin çaktırmamaya çalışarak arkaya bakmam için kaş göz yapıyordu ama onu da bunun için dövmek istediğimden hiç umursamadım arkayı falan. Taehyun da ruh eşim olarak hiçbir nazımı çekmeyip üzerine bir de bana bok gibi davrandığı için arada sırada böyle hakaretler duyuversindi, ne var? Dua etsin Changbin'i tutuyorum ben, yoksa kalbimi paramparça ettiği için her gün bir doz dayak yerdi. Yemediği dayaklara saysındı, haspam.

Changbin en sonunda Dalgi'yi kolundan tuttuğu gibi sınıftan dışarı çıkartmıştı. Ben de yerime oturup, bütün kalan enerjimle suratımı asmış, kaşlarımı çatmıştım. Gerçekten karnım ağrıyordu, birazcık da midem bulanıyordu. Kızgınlığım yakın olduğundan birkaç bekar alfanın dikkatini de çekiyordum. Herkes bilirdi ki ben Ryujin, Changbin ve Taehyun hariç bütün alfalardan iliğimle kemiğimle nefret ederdim; bu yüzden de sınıfın ortasına geçip 'açın da götünüze bakın' diye çığırmamak için zor duruyordum. Yani gerçekten negatif basmak istemem ama, yemin ederim bok gibi bir gün ya.

Dalgi sınıftan çıkınca göz ucuyla Taehyun'u kesmeye başlamıştım. Sakince elindeki telefona bakıyor, oradan bir şeyler okuyordu. Derince soludum sınıfı, kızmış mıdır acaba diye. Ama kokusu gayet normaldi, demek ki takmamıştı. Takmaması da ayrı sinirimi bozdu. Ben burada eşek başı mıydım ki beni hiç umursamıyordu? O var ya, bana bir şey olursa çok ağlardı. Umarım ağlardı yani. Kaç tane ruh eşi var şu hayatta sonuçta? Bi' kere de bana kıyamasın.

Teneffüs bittiğinde Changbin arka sırama geçip oturdu, derin bir nefes verdi. Bugün işte, bugün ben hariç kimseyi umursamayan Changbin bile benimle uğraşmıyordu. Durumun vahimliğini anladıysanız ben size bugün, beni çığırımdan çıkarıp ortadan ikiye yaran olaya geleyim.

Asen'i severdim, hep söylerdim ben Asen iyi kızdır, aramızda medeni bir ilişki var diye. Tanrı belamı versin, tanrı beni kahretsin ki ben kör bir insanmışım. Ben var ya ben, geri zekalıymışım. Asen teneffüs zili çaldığında sınıfa girdi, her zamanki gibi oturdu yanıma. Öğretmen sınıfa gelene kadar onun aşko kuşko arkadaşları da direkt olarak yanında bittiler, fısır fısır bir şeyler konuşmaya başladılar. Benim kızgınlığım yakın biliyorsunuz ki, kızgınlığı yakın omegaların burnu da hassaslaşır; öyle ki ben Asen'in etrafında dönen dedikoduların bir şekilde bana dokunacağını tam olarak burnumla hissettim. Kokusunu aldım yani. Ben kördüm de şükür ki gözlerimin önünde görünce 'yok ya değildir' demiyordum. Aynı bu şekil gelişti her şey, Asen'in arkadaşlarıyla fısıldaşmalarını dinlediğim için yaşandı bunlar. Duydum ki Chaeryeong, Taehyun'dan hoşlanıyormuş. Asen ayarlayacakmış onları. Asen! Benim sıra arkadaşım, Taehyun'un ruh eşiyle sıra arkadaşı olan Asen! Benim Changbin'e bunu söyleyip bir şeytanlık yapmam lazımdı, ama o kadar ağrım vardı ve kızgınlığım yakın olduğu için duygularım o kadar üzerime geliyordu ki sadece bunu öğrenmekle kaldım.

worse than nicotine (taegyu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin