YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN!
Keyifli okumalar...
***
Giray banyodan çıktıktan sonra üzerine yalnızca şortunu geçirip odadan çıktı. Bir çay içse hiç fena olmazdı. Zaten uyuyamayacağını biliyordu. En azından çay içip günün yorgunluğundan ve stresinden kurtulmak istiyordu. Mutfağa girdiğinde tezgahın üzerindeki su ısıtıcısının içine su doldurdu ve tezgahın biraz ilerisindeki buz dolabını açıp bir süre dolabın içini seyretti, şuan canı bir şeyler yemek istiyordu fakat ne olduğunu bilmediği için yalnızca dolabın içindeki yiyecekleri seyretmekle kalıyordu. Oflayarak dolabın kapağını kapattı ve mutfaktaki masanın sandalyesine oturdu. Çay sigarasız olmazdı ama sigarası yukarıda kalmıştı. Suyun kaynadığını belirten 'tık' sesiyle ayağa kalkıp çayı demledi ve yukarı odasına çıktı. Sigarasını alıp tekrar mutfağa gideceği sırada gözü kızın kaldığı odanın kapısına takılmıştı. Acaba kendine gelmiş miydi? Halbuki şimdiye kadar çoktan uyanması gerekiyordu. Yoksa ölmüş müydü? Birde ölülerle uğraşamazdı, gidip bakması gerekiyordu. Adımlarını odanın kapısına yöneltti ve eli kapının kolundayken bir süre bekledi. Allah aşkına neden tereddüt ediyordu şimdi? Ev onun eviydi, istediği dibi hareket eder, istediği odaya girerdi ve bunlar için hiç kimseye hesap vermesine gerek yoktu. Hele Çağrının kardeşi olacak bu kıza hiç gerek yoktu. Gerçi içeri girdiğinde kızın ' neden bu odaya girdin?' demesini beklemiyordu. Kapıyı yavaşça açıp içeri girdi, kapının yanında duran düğmeye basıp odanın içinin aydınlanmasını sağladı. Gözlerini odanın içinde gezdirdiğinde kızın yatakta olmadığını, hatta odanın içinde olmadığını gördü. Bu görüntüyle birlikte kaşları otomatik olarak çatılmıştı. Odanın içerisine bir adım attığı sırada banyodan gelen öğürme seslerini duydu, bu Girayın kaşlarını iyice Çatmasına neden olmuştu. Sigarayı ve çakmağı cebine koyup hızlı adımlarla odanın içindeki banyoya yöneldi. Kapıyı bir kez tıklatıp kapıyı açtı. Evet, Çağla buradaydı. Klozetin yanına oturmuş derin derin nefesler alıyordu. Ne olmuştu bu kıza? Nefesini sesli bir şekilde dışarı verip "Allah'ım! Uğraştığım şeylere bak!" diye sessizce tısladı. Ve klozetin önüne çökmüş olan kızın başında dikilip "Hamile misin?" dedi sertçe, lanet olası kız yetmiyormuş gibi birde onun velediyle uğraşamazdı. Eğer öyleyse o Çağrı denen piçi hiç düşünmeden öldürüp kızı da geldiği yere gönderirdi.
"Ne?" diye sordu kız. Bu soru onu şaşkına çevirmişti. Giray ayakta, kendisi yere diz çöktüğü için kafasını arkaya atarak Giraya bakıyordu. Suratında dehşete düşmüş gibi bir ifade vardı. Daha önce sevgilisi bile olmamış birisi için fazlasıyla dehşet verici bir soruydu bu.
"Kusuyorsun... Üstelik bayıldın da." dedi adam kaşları çatık bir şekilde. Kız ona garip bir şekilde baktığında kafasını 'ne var' dercesine salladı.
"Her kusan, veya bayılan hamile mi oluyor?" Şaşkınca sormuştu Çağla bunu. Normal şartlarda bu sorular Çağlayı baya bir güldürürdü fakat şuan şartlar hiçte normal değildi. Giray ise bu cevapla daha da sinirlenmişti. Bu kız onunla alay ediyordu resmen.
"Neyse, kes! Neyin var? Umarım hasta olup ta başıma iş çıkarmamışsındır." Giray sertçe konuşurken bir yandan da gözlerini kızın üzerinde gezdiriyor, sorunun ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Çok anlardı ya!
Çağla derin bir nefes alıp "Tansiyonum çıktı sanırım, stres yaptığım zaman hep oluyor." dedi Girayın sorularına açıklık getirerek. Adamdan korkuyordu ve buda ona itaat etmesine neden oluyordu. Çağla yavaşça ayağa kalktığında adamın üzerinde hiçbir şey olmadığını fark etmişti. Bu görüntü karşısında hem utanmış hem de gözlerini adamın üzerinde gezdirmişti. İyi bir vücudu, hoş bir ten rengi vardı. Çağla ne yaptığını fark ettiğinde hızlı adımlarla lavaboya yöneldi. Elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeliydi. Girayda çatık kaşlarla kızın hareketlerini inceliyordu, hastalıklı bir kızı başına musallat etmişti resmen. Çağla eğilip elini yüzünü yıkarken Girayın da gözü dolgun kalçalara kayıyordu. Kızın harika bir fiziği vardı ve her sağlıklı erkek gibi Girayın da ilgisini çekiyordu. Yüzü de güzeldi aslında dış görünüşünde hiç bir kusuru yoktu. Ama Çağrının kardeşi olmak gibi çok büyük bir kusuru vardı Çağlanın. Düşüncelerini bölen şey kızın karnından gelen gurultular olmuştu. Yüzünü kurulayıp kendisine bakan kız karnından gelen guruldamayla birlikte hızla başını yere eğmiş ve aynı hızla yüzü hafiften kızarmıştı. Giray kızın bu halini görünce derin bir nefes aldı. Bu kızın Çağrı ile alakası bile yoktu. Çağrının böyle bir kardeşinin olması Girayı şaşırtıyordu. Kapıya doğru ilerlerken "Beni takip et." dedi düz bir sesle ve Çağlanın bir şey söylemesine izin vermeden banyodan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BARLAS|Tamamlandı.
Romance"Buradayım." dedi Giray fısıltıyla ardından Çağlanın gözündeki bezi yavaşça aşağı çekti. Bez Çağlanın boynuna düştüğünde Çağla, karanlığa alışan gözlerini ışığa alıştırmak için birkaç defa kırpıştırdı. Karşısında doğrudan gözlerine bakan Girayı görü...