🍓Cenker: Hep böyle geceleri mi gelsem yanına?
Cenker: Gerçi gece olduğunda duygusal oluyorsun
Cenker: Bunu kullanırsam eğer kötü bir adam mı olurum?
Cenker'in üst üste yolladığı mesajları bildirim çubuğundan okuyup telefonu fırlatırcasına komodine bıraktım. Yorganın altına kıvırılırken yüzümde hem bir gülümseme hem de tereddütlü bir ifade vardı.
Cenker'i seviyordum.
Cenker'i arkadaşım olarak çok seviyordum ama daha fazlası olup olmadığını son zamanlarda algılayamıyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Bu çarpıntıyı tanımayacak kadar aptal değildim lakin duyguların değişip değişmeyeceğinden de emin değildim. Kaç senelik arkadaşım ilk defa ilgimi çekiyordu ve ben kesinlikle buna alışkın değildim.
"Yaklaşmak istiyorum ama istemiyorum." dedim kendimle çelişerek. Bu nasıl bir çıkmazdı böyle?
Yatakta bağdaş kurup dik dik karanlıktaki duvara baktım. Şimdiye kadar bir ilişki düşünmemiştim. O adam hayatımdan çıktığından beri bir başkası ne aklıma girmiş, ne de hayalime düşmüştü. Tek amacım Ediz'e iyi bir çocukluk yaşatmak, ona mükemmel bir anne olmaktı.
Kendimi en son ne zaman düşünmüştüm?
"Bir ilişki yaşamam normal..." dedim mırıldanarak. "Sonuçta duygularla yaşayan bir kadınım. Sevilmeyi istiyorum." Başımı sallayarak kendi kelimelerimi onayladım. "Her ilişki aynı olacak diye bir kural yok. Belki çok mutlu olurum ama Ediz?"
Gülümsemem yavaşça soldu. Ediz'in benim ilişkimi kabulleneceğini hiç sanmıyordum. Hele de babası daha yeni aramıza katılmışken beni başka erkeklerle görmek istemeyecekti. Şu an anlamıyordu ama arkadaşlarının ailelerini gördükçe bizi de bir arada görmek isterdi. Çocuklar böyleydi. Sorunların çoğunu anlamaz, kendi isteklerini dile getirmekten çekinmezlerdi.
Kırgınca yatağa uzanıp uykuya dalmayı bekledim ama düşüncelerim beni rahat bırakmadı. Sabah ezanını da dinledikten sonra anca uyuyabildim.
🍓
"Anne?"
"Efendim tatlım?"
"Babamın arabası tamirdeymiş..." diyen Ediz'le beslenme çantasının fermuarını kapattım. Devam etmesi için kaşlarımı kaldırdığımda gülümseyerek bir ayaklarına bir de bana bakıyordu. "İşte babam dedi ki annenle gidelim. O da bizimle gelecekmiş. Yani arabamıza babam da binebilir mi? Binebilir bence. Ön taraf boş."
Sıkıntılı bir nefes versem de "Tamam, gelsin." dedim. Arabasıyla buraya geldiğini düşünmüştüm.
Sabahları Ediz'i okula götürmek isterken arabasının varlığını düşünmem normal değil miydi? Aptal araçsız neden böyle bir teklif sunuyordu?