Aptalım

241 20 2
                                    

Hyunjin'den
Ben nasıl biri oldum böyle. Ben canımdan çok değer verdiğim Seungmin'i nasıl kırabildim...

Onun tek yaşına dünyaları yakarım dediğim çocuğun ağlama sebebi oldum hem de bir kez değil gizli gizli birçok kez...

Şimdi ise her yaptığım aptallık gözümün önüne gelirken Seungmin'in gidişi de ekleniyordu acıma.

En sonunda nerede olduğunu doğrulamak için Wonpil Hyungu aradığımda en azından orada olduğunu öğrenmiştim.

Bu bile biraz içimi rahatlatmıştı...

Daha sonrasında onun odasına girip zamanımı orada geçirmeye başladım.

Ta ki yeniden çalan telefonumun sesine kadar öylece ağlıyordum.

"Hey Hyun! Ne oluyor, geceden bir şeyler hatırladım da?"

Arayan Jisung'du yine meraklanmıştı sincap kılıklı.

"Bro sen ağlıyor musun?"

İç çekmemden anlamıştı galiba?

"Hyun konuşacak mısın yoksa yanına mı gelmeliyim?"

"Jisung ben aptalım."

"Noldu? Geleyim hemen bekle."

Jisung telefonu yüzüme kapattığında hıçkırarak yeniden ağlamaya başladım.

Ben nasıl Seungmin'e kıyabilmiştim.

Orada ne kadar ağladım bilemiyorum, tek anımsadığım Jisung'un Hyunjin diye bağırmasıydı. Sonrası ise karanlık...

Daha sonra yeniden gözlerimi açtığımda ne kadar süre geçtiğinibilmiyordum ama şu an sabah Seungmin ile uzandığım yatakta tek başıma yatıyordum.

Gözlerimin kapandığında gelen kişi sadece Jisung değilmiş, onu da anlamış oldum.

Başımda Chan Hyung, Minho Hyung, Jeongin ve Jisung vardı.

"Ah uyandı! Hyunjin! İyi misin?"

Jisung yine asla susmadan soru sormaya başlamıştı.

"Mükemmelim. Salak bir piç olmam dışında tabi."

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışır gibi yüzüme bakarken kendimi yine oldukça suçlu hissetmeye başlamıştım.

Dayanamayıp gözlerim dolarken birden Chan Hyung bana sarıldı.

"Hyunjin her ne yaptıysan halledeceğiz tamam mı ama kendini topla ve bize ne olduğunu anlat yoksa çözüm bulamayız."

"Peki anlatacağım ama ne olur sizde beni terk etmeyin çok pişmanım..."

"Hyunjin tamam yanındayız ne kadar büyük bir şey yaptıysan bile gitmeyeceğiz tamam mı? Pişman olduğun belli zaten."

"Ben, dün biz, biz...

Konuşmak çok zor kusura bakmayın dün bir şeyler oldu. Çekim mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama yapmamamız gereken şeyler yaptık ve ben sabah kalkar kalkmaz Seungmin'in beni ne kadar sevdiğini öğrenmeme rağmen onu kırdım.

Bunun yanlış olduğunu, hata yaptığımızı falan söyledim. Oysa o daha yeni gözlerini açmıştı. En azından düzgünce konuşsaydım hiçbir şey böyle olmazdı. Onun şimdi kalbi ne kadar kırılmıştır..."

"Ah Hyunjin, ah Hyunjin. Kızamıyorum da sen karşımda böyle ağlarken ama Seungmin de çok kötüdür şimdi...

En iyisi biraz ona zaman ver. Haftalar değil ama günler olsa bile ona zaman ver. Kendi kafasını toplasın. Aile evine gitti değil mi?"

Happy, Maybe?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin