Başarıcaksın

395 41 19
                                    

Saatler geçmesine rağmen Jimin tek kelime bile söylemeden ağlamaya devam ediyodu. Tekrar uykuya dalana kadar Jimin'in saçlarını okşayıp onu bırakmıycağımı defalarca ona fısıldayıp durdum. En sonunda Jimin uykuya daldığı zaman ateşinin tekrar yükselmesinden korktuğum için yeni bi ıslak bez ayarlayıp başına yerleştirdim ve yanına uzanıp sıkıca ona sarıldım.

*****

Sabah uyandığımda Jimin'in daha uyanmadığını gördüm. Kalkıp ikimiz için de kahvaltı hazırlayıp jimin'in ateşini kontrol ettim. Neyseki artık ateşi düşmüştü. Uyandığı zaman ağladığı için şişmiş gözleri, normalde dolgun olan dudağı ve yumuşak yanakları daha da şiş, saçları birbirine girmiş kısık gözleriyle bana bakınca çok sevimli görünüyodu. Hayır ona aşık değilim yanlış anlaşılmasın, benim kalbim mingyu'ya ait. Sadece şuan Jimin üzgün ve hasta olduğu için yanındayım yoksa ona karşı içimde aşk olarak bu duygu yok.

Jimin'e yaklaşıp saçını düzeltince bana bakıp hafif tebessüm etti ve kahvaltıyı hazırladığımı duyduğu zaman kalkıp beraber masaya oturduk. Jimin'le ilk defa bu kadar çok konuşmuştuk ve aslında sakladığı kişiliğinde ne kadar komik birisi olduğunu fark ettim. Kahvaltı bittikten sonra Jimin'e yatması için ısrar etsem de benimle beraber bulaşıkları yıkadı. Hatta bi ara arkamdan sarılıp kokumu içine çekip duruyodu. Ne kadar güzel bi an olsa bile bu yaşanan anı mingyu'yla yaşar gibi hayal etmekten kendimi alıkoyamıyorum.

Jimin okula gitmek için hazırlanmak için odasına gidip üstü hazır geldiği zaman onu durdurdum.

Hoseok:
Jimin?

Jimin:
Efendim?

Hoseok:
Nereye böyle?

Jimin:
Okula gidicez ya o yüzden hazırlandım.

Hoseok:
Hayır Jimin hala hasta sayılırsın bugün de kal evde. Olmazsa bende kalırım yanında.

Jimin:
Ama Hoseok gitmem gerekiyo.

Hoseok:
Neden?

Jimin:
Bugün kurulucak futbol takımının son günü seçmeler için gitmem lazım.

Hoseok:
Futbol takımının seçmeleri bugün müydü?

Tabi ya mingyu da o takım için seçmelere katılıcaktı. Jimin'in yanında kalamazdım, mecburen izin vericektim.

Hoseok:
Tamam ama ilaçlarını yanına alıyosun ve seçmeler biter bitmez eve dönüceksin ben de yanına gelicem. Kabul mü?

Jimin:
Eve gelmesem olmaz mı? Zaten seçmeler öğle arasında başlıycak. Bitmesi son dersi bulur.

Hoseok:
Tamam ama eve gelince direkt yatıp dinleniceksin olur mu?

Jimin:
Söz veriyorum.

Jimin söz verdikten sonra ona gülümsedim ve jimin çantasının yanında yedek kıyafet koyduğu çantayı aldık ve beraber okula gittik. Jimin sınıfa gidince hızla mingyu'nun yanına gidip öğlene kadar onun son hazırlıklarını izledim. Öğle arasında soyunma odasında otururken Jimin içeriye girdi ve etrafına bakmadan duş kabinlerine girip giyinerek çıktığında beni gördü.

Jimin:
Ahş Hoseok, seni aniden görünce korktum.

Hoseok:
Az önce de burdaydım ama hızla duş kabinine girdiğin için beni görmedin.
Neden burda giyinmedin?

Jimin:
Burda giyinmeyi pek sevmiyorum.
Sen neden burdasın? Yoksa beni mi izlemeye geldin?

Hoseok:
Sen ve tüm yarışmacıları izlerim diye düşündüm.

Jimin:
Hadi gidelim o zaman.

Jimin beni sahaya götürdü ve mingyu bana tip tip bakmaya başladı. Onu soyunma odasında bekliyceğimi söylemiştim ama yapmadığım için oldukça sinirli görünüyodu. Gerçekten beni kıskandı mı? Bu demek oluyo ki bana mı aşık? Sanırım sonunda beraber olabilicez. Belki de bu sayede iddia biter ve Jimin de üzülmez. Normalde Jimin'in üzülmesini istemezdim ama dün geceki halinden sonra sanırım ona acıdım yoksa başka ne olabilir ki?

Seçmeler başlamıştı ve mingyu'nun yanına gittiğim zaman Jimin tek başına diğerlerinden uzağa oturmuş sırasının gelmesini bekliyodu. Mingyu benim yüzüme bile bakmazken Jimin ben mingyu'nun yanında olduğum halde ona baktığım zaman bana gülümsemeye devam ediyodu.

Mingyu'nun sırası geldiği zaman onu izlemek için Jimin'in yanına oturup başımı omzuna koyduğum zaman Jimin'in elleriyle oynadığını gördüm.

Hoseok:
Hey sorun ne?

Jimin:
Bilmiyorum sanırım bu seçmeler için yetenekli değilim. Ona baksana mükemmel oynuyo. Eminim eğitim almıştır ama ben sadece üç beş bilgiyle katılıcam.

Hoseok:
Saçmalama Jimin sen de eminim çok iyi oynarsın. Ayrıca neden tişörtünün içine uzun kollu giydin. Çok terlersin.

Jimin:
Tişörtü böyle giymeyi seviyorum o yüzden. Ayrıca eminim sadece seçilemeyip rezil olucam.

Hoseok:
Lütfen saçmalamayı keser misin? Başarıcaksın, eminim mükemmel oynuyosundur.

Jimin::
Bilmiyorum Hoseok.

Hoseok:
Söz senin sıran geldiğinde seni izliycem ve yanında durucam.

Jimin:
Ama beni son sıraya koymuşlar.

Hoseok:
Olsun, ben de seninle beklerim.

Selamm

Mingyu çok sinirlendi ama sonraki bölümde daha da sinirlenicek😋😋

Şimdi yeni bölümü yazmaya başlıyorum eğer biterse sabah erkenden atarım.

Sanırım bundan sonra her bölüm sonunda fotoğraf kullanıcam aşırı güzel görünüyo

Hepinize şimdiden iyi gecelerr♡♡

I trust you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin