Sizden nefret ediyorum

401 38 42
                                    

Babamla tam jimin'i götürücekken ambulans geldi ve hızla onu ambulansa bindirip yanına bindim. Elini hiç bırakmadan ona defalarca iyileşiceğini söylerken bi yandan ağlayarak o piçin jimin'in vücuduna yaptığı işkence izlerine bakıyodum.

Hastaneye gittiğimiz an direkt ameliyathaneye götürüldü ve ben de peşinden girmek istesem de beni tuttular ve ben onlardan kurtulup köşeye çöküp başımı dizlerime gömerek hıçkırarak ağlamaya başladım. Sevdiğim adam benim yüzümden ölücekti. Hepsi benim suçum, belki mingyu takıntıma yenik düşmeyip ona olan hislerimi göstermekden çekinmeseydim şuan yanımda hayatım boyunca görebiliceğim en güzel seven insan olucaktı. Onu kaybedersem naparım bilmiyorum. Jimin benim nefesim olmuştu, eğer Jimin ölürse ben de arkasından giderim.

Kendimi iyice küçültüp ağlarken koşarak gelen babam ve annemin sesini duydum. İkisi yanına çöküp bana sarıldıkları an onlara sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim.

*****

Saatler geçti ve ağlamaktan helak olmuş bi halde jimin'i beklerlen doktor çıktı. Yorgun düşmüş olduğum halde onu görür görmez hızla kalkıp doktorun yanına gittiğim zaman bana bakarak "Çok hasar aldığı için ameliyat uzun sürdü, birazdan yoğun bakıma alıcaz. Yine de kendinizi herşeye hazırlayın." dediği an dünyam başıma yıkılmış gibi hissettim. Ama biliyorum ki Jimin benim için hayata tutunucak. Burdan el ele çıkıp mingyu'dan ayrılıp o piçi hapise tıkıp mükemmel bi hayat yaşıycaz.

Doktorun dediği gibi bi süre sonra Jimin ameliyathaneden çıktı. Onun yanına yaklaşıp yanağını okşarken hemşire uzak durmamı istedi ve ben direnince babamlar beni tuttuktan sonra Jimin'i yoğun bakım odasına götürdüler. Üçümüz de oraya gittik ve joon beni aradığı zaman telefona bakamıycak halde olduğum için annem telefonu açıp herşeyi anlattı.

Joon gelene kadar yanımıza polisler gelmişti ve benden olup biten ne varsa anlatmamı istedikleri an o piçi tutuklamaları için Jimin'e yaptığı herşeyi anlatıp nerelerde olabiliceğini söyleyince polisler yanımızdan gittiler.

Joon yanıma geldiği zaman camda sessizce jimin'i izleyen benim yanıma gelip sırtımı sıvazladığı anda ona sıkıca sarılıp sadece "haklıydın" demekten başka bişey yapamadım. Joon ne olursa olsun beni anlardı o yüzden hiç sorgulamadan sarılmama karşılık verip kollarının altında beni güvene aldı.

Sabah olmuştu ve babam Joon'un omzunda uyumak üzere olan benim saçlarımı okşayıp eve gidip dinlenmemi istedi. Ne kadar diretsem de Joon'la beni ikna etmeye çalıştılar. En sonunda sadece bi kaç saat uyuyup geliceğimi söyleyince babam "Merak etme, Jimin oğlum bize emanet" dediği an tebessüm edip Joon'la beraber eve gittik.

Eve gidince Joon beni odama götürüp yatağa uzandırınca üstünü örtüp yanıma oturdu ve o sırada telefona mesaj geldi. Joon telefonu bana uzatıp kayıtlı olmayan bi numaranın yazdığını söyleyince telefonu alıp baktım.

*Bilinmeyen numara*

B

.N:

Okula gel ve sevgilinin asıl yediği bokları gör.

Hoseok:
Kimsin sen? Numaramı nerden buldun? Ne diyosun?

B.N:
Sizin grubunuzdanım Hoseok, beni çok yakından tanıyosun. Soo-ah ve Mingyu'nun ne boklar yediğini öğrenmek istiyosan okula gelip ikinci tenefüste müzik odasının önüne gel.

Bu gizemli kişinin yazdıkları sonucunda Joon'la birbirimize bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırken omula gitmeye karar verdik. İlk iki derse girip hemen hastaneye gidicektik. Uykum Jimin'den daha önemliydi hem belki ikinci tenefüse kadar derslerde uyurdum.

*****

İkinci tenefüs olmuştu ve Joon'la beraber müzik odasının önüne gitmiştim. Tek gidemezdim çünkü korkuyordum. Gittiğimiz zaman bizi Young-soo karşıladı. İkimiz de şok geçirmiş gibi ona baktık. Young-soo bişey demeden bizi tuttu ve kapıyı hafif aralayıp içeriyi gösterdiği an gözlerime inanamadım. Mingyu sandalyede oturuyo Soo-ah ise onun kucağındaydı. Öpüşürken Mingyu Soo-ah'ın kalçasını sıkıyodu.

Gözlerim dolmadan durmadım, Soo-ah Joon gibi en yakın arkadaşımdı buna rağmen benim sevdiğim çocukla beraberdi. İkisi de bana oyun oynamış meğersem. Ben jimin'i oyuncak olarak görürken onlar da beni oyuncak olarak görmüştü.

Gözümden bi kaç damla yaş süzülünce Young-soo bana baktı ve "Sen de fark etmedin dimi? Çünkü onlar ikimizi de kullandı. Soo-ah ona olan ilgimi biliyodu Mingyu da senin ona aşık olduğunu. Grupta Joon ve sen dışı herkes bu ikiliden haberdardı ve benim yüzüme vurarak ilişkilerini yaşayıp seninle dalga geçtiler." dediği an gözlerimden yaşlar akarken sinirle onlara bakıp sertçe kapıyı sonuna kadar açıp içeriye girdim.

İkili hızla ayrılıp şokla bize bakarken Mingyu ve Soo-ah'a tokat atıp bağırmaya başladım. Joon beni tutmaya çalışsa da onları öldürmek istiyodum.

Hoseok:
SİZİ İĞRENÇ İNSANLAR SİZİN YÜZÜNÜZDEN BAŞIMA HERŞEY GELDİ!! SİZİN YÜZÜNÜZDEN JİMİN ÖLEBİLİR!! HEM DE NE İÇİN!? SİZİN BENİ APTAL GİBİ KULLANMANIZ İÇİN!! ÇOK MU EĞLENDİNİZ HA BENİMLE OROSPU ÇOCUKLARI!!

Mingyu:
Yanlışın var Hoseok Jimin ölürse senin suçun. Hep zekiyim diye geçinirken bana aptal gibi inandın ve her şeyi anlattın. Jimin de umarım geberir de görürsün.

Hoseok:
SİZDEN NEFRET EDİYORUM ANLADINIZ MI BENİ?! JİMİN BENİM İÇİN YAŞIYCAK VE AYAKLANDIĞI AN SİZİN EBENİZİ SİKİCEZ!! UMARIM GEBERİRSİNİZ!!!

Joon ve Young-soo beni tutup dışarıya çıkardığı an bi yandan ağlayıp bi yandan sinirle Joon'a bakıp hastaneye götürmesini istedim



AYAYAYAYAYA SELAMMM
Hoseok sen biraz Jimin'siz kal da göreyim.
Ayrıca merak etmeyin Jimin mükemmel bi hayata sahip olucak 😋😋
Sizce Jimin'in kurtarıcı meleği kim olucak? Tahminleri bekliyorumm🤭


Neyse hopemin'in mükemmel🤙😋

Yeni bölüme kadar görüşürüzz♡♡

I trust you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin