Acıyorum sana

401 46 71
                                    

Gözlerimi açtıkları zaman karşımda tüm okulun etrafımda çember yapıp bazılarının vücudumun fotoğrafını bazılarının da benimle alay ederek güldüklerini gördüm. Aniden kalkmak için direnmeye başladığım zamsn çemberin en önünde bsna sırıtarak bakan mingyu yumruğu yüzüme geçirdi ve üstüne bi kaç arkadaşı daha vurdu.

Joon olanları duyduğu gibi oraya gelmiş ve onlardan beni almalaya çalışırken Joon'u ordan tamamen uzaklaştılar. Joon'u arkaya gönderdikleri zaman "Hoseok bu kadarı çok fazla hani bitmişti." dediğini duydum. O an onun da orda olduğunu anlayınca kafamı kaldırıp etrafa bakındım ve karşıma mingyu'nun arkasından elleri önünde birleşmiş tepkisizce bakan hoseok'u gördüm.

Jimin:
Sevgilim bunu bana yapmış olamazsın, nolursun söyle dursunlar.

Hoseok:
Herşeyi ben anlattım Jimin ne o gerçekten senin gibi burslu anne babası bile olmayan çocuğa mı aşık olucam ben?

Jimin:
Hani yaralarımı beraber sarıcsktık? Hepsi sadece eğlence için miydi?

Hoseok:
TABİKİ DE APTAL SEN KİMSİN Kİ SENİ SEVEYİM SENİ ANNEN BİLE SEVMEMİŞ VE BIRAKIP GİTMİŞ İÇKİCİ BABANSA SADECE PARAN İÇİN TUTUYO SENİ BEN Mİ SEVİCEKTİM SENİ?

Hoseok aniden yükselmiş ve cümlesi biter bitmez mingyu'ya baktı ama ben daha fazla dayanamayıp gözyaşlarım akmaya başlayınca başımı eğip sessizce beni bırakmalarını beklerken insanlara güvenmemem gerektiğini tekrar öğrendim.

Başım eğik bi şekilde ağlarken hoseok aniden "YÜZÜNÜ KALDIR" diyerek bağırdığı halde kaldırmayınca yüzümü kaldırıp bana tokat attı.

Mingyu:
Anlatsana Jimin baban nasıl?

Hoseok:
Onun yüzü yok ben anlatayım

Jimin:
Eğer beni az da olsa sevdiysen bana bunu yapma.

Hoseok:
Yüzüne bakarken bile iğreniyorum ne sevmesi piç.

Mingyu etrafa daha çok insan topladığı anda müdür ve onun odasından çıkan babam da o kalabalığa dahil olmuştu. Müdür ne ladar kalabalığı dağıtmak istese de başaramadı ve babamı gören mingyu'lar onu da ortaya alıp hoseok'a baktılar. Hoseok bana üzgün bi şekilde bakarken ağlamaya devam ederek ona baktığım anda tepkisizleşip babama yaklaştı ve herkesin dikkatini üstüne çekmeyi başardı.

Babam ne olduğunu anlamaya çalışırken üstüm çıplak ve ağlayarak hoseok'a bakmayı kesmeyen bana bakıp kaşlarını çatmıştı.

Hoseok:
Oo bay park hoşgeldiniz, ya da size oğlunuzun anlattığı kadarıyla alkolik pic mi demeliyim? Gerçi o da az kalırdı dimi Jimin? Sonuçta tüm okul bu sessiz çocuğu tanımalı. Babasının annesini Jimin doğduğundan beri aldattığını ve annesinin bu yüzden Jimin'i bu sikik tipli adamla tek başına daha ilkokula bile gitmezken bırakan annesi en hafifi mesela. Jimin hani bana bahsetmiştin babanın ne boklarla yaptığını herkese anlatsana bi de bunları. Mesela kac kez bıçakla sana saldırdı?

Jimin:
HOSEOK YALVARIYORUM SUS

Hoseok:
BANA BAĞIRMA SİKİK SEN KİMSİN SENİN BABANDA HAYIR YOK SEN Mİ AHLAK BEKŞİSİSİN?!!

Mingyu:
E devam et hadi.

Hoseok:
Ha bi de sen kendini kesiyodun dimi? Ne o an enin gelmediği günleri mi saydın yoksa kocamanlar ya. Ne o hamburgerci senin bu okul parana mı yetmedi yoksa babanın o orospu kadına yedirdiği para mı yetmedi?

Hoseok bana yaklaşıp gözlerimin içine baktığında üzgün ifadesi gitti ve sırıtıp yüzüme tekrar tokat attı.

Hoseok:
Aa baban senin gay olduğunu da bilmiyodu dimi Jimin? Ne o yoksa şimdi de mi dövücek? Bay park çok meraklıysanız gelin tüm okulun içinde dövün, zaten sizden yediği dayaktan sonra bi de bizden yiyodu.

Jimin:
Hoseok bebeğim yalvarıyorum sus artık.

Hoseok:
BANA BEBEĞİM DEME SİKİK BEN SADECE MİNGYU'YU SEVDİM TAMAM MI SENİ SADECE KULLANDIM!! MİNGYU'YLA SEVGİLİ OLAMAM İÇİN SEN SADECE Bİ OYUNCAKTIN BAŞKA HİÇBİR ŞEY DEĞİLSİN!!

Hoseok'un dediklerinden sonra kalbimin paramparça olduğunu hissettim. Yıllar önce evlilikten ve ilişkiden korkan Jimin'dim ben. Hoseok tüm düşüncelerimi ve güven sorunlarımı aşmama yardım ettiği halde şimdi benimle oynadığını öğrenmek kalbimi aynı annemin beni terk ettiğini anladığım zamanki gibi parçalandı.

Bana herkes alaycı ifadeyle bakarken aniden arkamdan mingyu'nun sırtımdaki yaralara vurmasıyla acıyla yere yıkıldım. Hoseok "Acıyorum sana pis burslu" dediği anda hepsi gülmeye başladığı zaman Joon ve müdür yanıma gelicekken sinirle bakan babam onları itip beni saçımdan tutarak kaldırdı. Bana sinirle bakarak "Bu sefer o annene olan sevgimi bile düşünmeden seni geberticem" diye gözlerini büyüterek konuşunca ona yalvarmaya başladım. Asla durmazdı ama yine de yalvarmaya devam ettim.

Yine dinlemedi ve kavradığı saçlarımdan tutup beni kaldırdı ve sürükleyerek saçımdan tutarak götürmeye başladı. Ondan kurtulmak için çok direndim ama onun gözü döndü bile. Son kez gördüğüm tek şey Hoseok'un hepsinden gizli bana dolu gözlerle baktığı o ifadeydi. Joon ne kadar peşimden gelmeye kalksa bile onu da durdurdular.

Babam beni sürükleyerek okuldan çıkarıp arabanın arkasına fırlatıp kendisi de bindiğinde ağlayarak indirmesi için yalvarmaya devam edip kilitlediği kapının camına birisi yardım etsin diye vurmaya devam ettim. Bu sefer kimse gülmüyo aksine tüm öğrenciler üzülerek beni izliyodular.

Belki de sevdiğim çocuk ölmemi sağlamıştı. Bu benim sonum olsa bile onun koynunda ölmeyi çok isterdim.




Selamm
Okul yüzünden aktif olamıyorum. 10. sınıf olduğum için derslerime daha çok odaklanıyorum ama bu sıralar biraz daha aktif olup sıklıkla yeni bölüm atmaya çalışıcam.

Bi kaç bölümü yazıp paylaşıcam, şimdilik görüşürüzz♡♡

I trust you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin