#2

25 12 82
                                    

Kucağımda ki içi mısır dolu kabı sehpa bırakıp filme odaklanmaya çalıştım. Bu gece jimin'de kalacaktım evim çokta güvenli sayılmazdı. Üzerimdeki şoku hâlâ atlatabilmiş değildim. Birden neden kaçırıldığım, o adamın beni tanıyor oluşu ve oyun arkadaşı olduğumu iddia etmesi oldukça saçmaydı onu tanımıyordum bile.

Bunları boş vererek bıkmış bir ifade ile jimine döndüm.

"Bu filmi daha kaç kere bitirmeyi planlıyoruz ? Her geldiğimde aynı filmi izlemekten sıkıldım."

Jimin dediklerim ile kumandayı eline alarak filmi duraklatıp bana döndü.

"Ne yapayım ? Güzel film."

Göz devirip mısırdan bir kaç tane ağzıma attım.

"Film yerine başka şeyler de yapabiliriz."

Bunu demem ile birlikte anında sırıtmış bir kolunu omzuma atarak bana yaklaşmıştı ve ima dolu bakışlarını bana yönlendirdi.

"Ne gibi şeyler hayatım ?"

Şaşkınca ona bakarken o kıkırdayıp beni öpmeye çalıştığında bir elimi göğsüne koyup hafif gülerek onu ittirdim. Bana takılmayı çok seviyordu. Beni bir şekilde güldürmesini iyi biliyordu gerçekten.

"Yürü git pis sapık senin kocan var.

Kahkaha atıp bakışlarımı ona yönelttim.

"Ah, evet. Kocam duysa çok kızar. Çocuklarımın babası evimin direğine yapamam bunu."

Anında büyük bir kahkahayı basıp dengemi kaybederek yere düşmüştüm. Tanrım! Tam bir Taemin aşığıydı. Okulda asla onun peşinden ayrılmaz bazen beni bile unuturdu. Fakat Taemin etrafında ki kızlar yüzünden jimini fark etmesi biraz zaman alır. Bahtsız jiminim.

"Kocan bana sarkıntılık yaptığını duyarsa seni buna pişman eder. Yavşak."

"İltifat etme bana 100 kere diyorum. Utanıyorum sonra.

"Ne ?"

Gülüp elime bir yastık alarak ona vurmaya başladım.

"Lan! Ne yapıyorsun hayırsız ?"

Arkasında ki yastığı hızla kavrayarak o da bana vurmaya başladığında büyük bir yastık savaşının içine girmiştik.

Bir kaç saatin ardından ikimizde yorulunca jiminin odasına çıkıp kendime yer yatağı hazırladım. Jimin ile ben asla birlikte yatmayı sevmedik bu başkaları içinde geçerliydi biz hep tek yatardık yapış yapış yatamazdık. O yüzden yer yatağıma iyice yerleşip yorganı üzerime çekerek başımı yastığa yerleştirdim ve derin bir uykunun içine daldım.

Güneşin ilk ışıkları ile birlikte gözlerimi aralayıp yerimden doğrularak yatakta öküz gibi uyuyan Jimin'e çevirdim bakışlarımı. Dediğim gibi öküz gibi, başı yataktan aşağı sarkmış bir ayağı burnumun dibinde elleri ise yerle dans ediyordu.

Bu görüntüsüne göz devirip yataktan kalkarak banyoya ilerledim. İşimi halledip banyodan çıkarak odaya geri döndüm. Yatağa oturup telefonumu elime aldım ve saati kontrol ettim, 9' a geliyordu. Elimdeki telefonu bırakıp aklıma gelen şey ile birlikte sırıtıp ayağa kalkarak Jimin'in yatağına çıkıp ona basmamaya özen göstererek yatakta zıplamaya aynı zamanda bağırmaya başladım. Uykusu hafif olduğu için en ufak sese uyanabiliyordu. Zıplamam onu sarsmış olacak ki yataktan düşüp şaşkınca etrafa bakındı.

Dayanamayıp zıplamayı bırakarak gülmeye başladım.

"Tanrım! Jimin çok tatlısın."

Kaşlarını çatıp bana bakarak gözlerini kısmıştı birazdan ne yapacağını tahmin ederek gülmemi durdurmuş yavaşça yataktan kalkmaya başladım o da eş zamanlı olarak ayağa kalkmış hızla üstüme atlayarak ikimizi yatağa düşürmüştü ve ellerini karnıma katıp gıdıklamaya başlayıp dil çıkardı.

PlaymateHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin