Tae'den
İçime bastırdığım öfke ile dudaklarımı yaladım. Benim olanı kaçırmak ile büyük bir hata yapmıştı. Suga ile yıllar öncesine dayanan bir düşmanlığımız vardı. Sonu olmayan bir düşmanlık. Eskiden birbirimizle uğraşmazdık uzaktan ona nefretle bakardım o da aynı şekilde.
Fakat Bayan Jeon ile çalıştığımız öğrendiği günden beri benimle uğraşır beni kızdıracak hareketlerde bulunurdu. Aynı şekilde onunla uğraşır benimle uğraşmaması gerektiğini ona söylerdim. Ona pek bir etki etmemiş olacak ki Jeon'u kaçırmış üstüne bizim depomuza baskın yapıp depoda tuttuğumuz adamı alıp bizim adamlarımızı öldürmüştü. Bu yaptığı bardağı taşıran son damla olmuştu.
Bu yüzden Rm Hyung'ın yanına gelerek kendimize özel olarak yaptırdığımız odayı kullanarak Jeon'un yerini bulmak için araştırma yapacaktım. Her işi kendim hallettiğim gibi bunu da kendim yapacaktım. Başkalarının işime karışmasını sevmezdim.
Oturduğum döner sandalyede öne kayıp bilgisayara daha çok yaklaştım. Şerefsiz iyi saklanmıştı. Bu yüzden ona veya Jeon'a ulaşabileceğimiz bir telefon gerekliydi. Jimin'in telefonu buradaydı fakat Taemin onu aldığında yere düşüp kırılmış paramparça olmuştu. Bu yüzden diğer arkadaşına ihtiyacım vardı. Böylelikle jeon'un konumunu bulup oraya gidebilirdik.
Yerimden kalkıp odanın kapısını açarak bizimkilerin bulunduğu odaya girdim. Taemin ve Rm Hyung silahları vb şeyleri çıkartmış onları bir çantanın içine dolduruyorlardı. Karina'nın bir işle uğraşmadığını gördüğümde ona seslenip yanıma çağırdım.
"Jeon'un diğer arkadaşını bana getirmen gerekiyor. Daha önce evine gitmiştik yolu biliyorsun."
Hafifçe gülümseyip sırtını patpatlayıp tekrar çıktığım odaya geri dönerek bilgisayarak masasına oturup işime geri döndüm.
Aradan yarım saat geçtiğinde hâlâ araştırma yapıyorken kapının açılması ile o tarafa döndüm. Karina ve Jeon'un arkadaşı gelmişti. Karina ona olayı anlatmış olacak ki telefonu bana uzatmış ve hiçbir şey demeden arkamda bulunan koltuğa oturup arkasına yaslandı.
Telefonun ekranını açtığımda kilit olmaması işime gelerek kolayca rehbere girip jeon'un numarasını bulup aradım. Telefon çaldığında sevinçle gülümseyip hemen konumunu bulmak üzere işe koyuldum.
Biraz uğraşın ardından konumuna ulaşmış ve rahat bir nefes vererek arkama yaslandım. Haber vermek için arkamı dönerek Taemin'e seslendim. İçeri, yanıma geldiğinde konumu bulduğumu söyleyerek ekibi depoda toplamasını söyleyerek bilgisayar başından kalkıp Jin'e döndüm.
"Rm Hyung seni evine bırakacak fakat bu süreçte telefonun bana lazım, işim bittiğinde telefonunu geri alabilirsin."
Anlayışla başını sallamış ve oturduğu koltuktan kalkarak odadan çıkmıştı. Gördüğüm kadarı ile Rm Hyung'ın yanına gitmiş onu evine götürmesini istedi. Evden çıktıklarında telefonu yanıma alıp bizimkilerin yanına gittim.
"Çocuklar her şey hazır değil mi ?"
Soruma karşılık Taemin kafasını salladı.
"Evet Tae. Ekibi depoda topladım, silahlar çantada."
"Güzel. O halde planı anlatacağım. Beni dikkatle dinleyin."
......
"Bu şekilde oradan çıkıp tekrar buraya geleceğiz. Anlamadığınız bir yer ?"
İkisinden de yok cevabını aldığımda gülümsemiş ve çantayı alıp evden dışarı çıkarak arabaya ilerledim. O sırada aklıma Rm Hyung geldi. Jin'in yanı onun için daha güvenliydi. Sugaya güvenmiyordum. Onun altından her türlü pislik çıkardı. Depoyu bulan kişi neler neler bulmaz. Telefonumu cebimden çıkartarak Rm Hyung'ı arabayıp Jin'in evinde kalması gerektiğini söyleyip aramayı sonlandırdım.