Agorafobi/Minsung

Hayal et

Lixle düğünü için olan yerde biraz birlikte sohbet ettik ve ona birkaç şey önerdim. Sonra beni evime bıraktı. 6 günüm çok sıkıcı geçti neden bilmiyorum ama içimde bir yerlerde birşey perşembenin hemen gelmesini istiyordu.

Belki Minhoyu özlüyordum. Daha yakın bile değiliz onu neden özleyeyim ki?

Hadi ama kapa çeneni jisung.

Bulaşık yıkarken düşüncelere daldığımı ve yaklaşık 10 dakikadır aynı tabağı yıkadığımı anladığımda kendime göz devirdim.

Bu aralar çok fazla düşünüyorum. Sürekli kendimi sorguluyorum. Acaba neden?

Bunu yarın Minhoya sorucam.

Bulaşıkları halledip salona geçtim.

Acaba yarın bana vericeği görev ne olucak?

Hadi ama cidden bunu mu düşünücem. Umarım hızlıca normal bir hayata dönebilirim.

Ne kadar sürerdi ki ?

Kafamdaki düşünceleri atamadığımı farkedince çatıya çıktım. Şarkı yazmak istedim. Anca böyle kafamı dağıtırdım ben.

Yazmaya başladım önce bir kelimeydi sonra cümleye dönüştü sonra satırlarca sürdü ve en sonda tüm kağıdı doldurdu.

Şarkının adını koyma zamanı gelmişti en zorlandığım kısım buydu. Aklımda binlerce kelime vardı ama yazmam gereken sadece bir kaç kelimeydi.

Seçtim sonunda lavender.

Şarkı sözlerini yazınca defterimi kaldırıp odama indim.

Uzun zamandır kitap okumadığımı farkettim elime kitabı aldım ve yatağıma uzandım. Kitabı açtım ve okumaya başladım.

Ne kadar okudum bilmiyorum. Sabah zilin çalmasıyla gözlerimi açtım karnımda kitap olmasıyla kitap okurken uyuya kaldığımı farkettim.

Zil tekrar çaldı bu saatte kim burda olurdu ki?

Harbi saat kaç? Sincaplı pijamalarımla aşağı inerken saatin 17.00 olduğunu görmemle herşey kafama dank etti.

Bugün perşembe ve minho geldi.

"Siktir!"

Hemen koşarak kapıyı açtım.

"Şey çok üzgünüm cidden bak be-"

"Hoşbuldum Jisung."

"Ah tabi hoşgeldin Minho buyur geç." Sessizce önünden çekildim. İçeriye geçti ve sakince oturdu.

Oturduğu koltuğun yanında duruyordum. Bana baktı ve konuşmaya başladı.

"Dün geç yatmışsın anlaşılan."

Hadi be benim üstümde pijama olduğunu unuttum mu cidden?

"Şey ben üstümü değiştiriyim."

Tam gidecektim ki bileğime dolanan narin el beni durdurdu.

"Değiştirme tatlı görünüyorsun."

Vücudumdaki tüm kanın yanaklarıma toplandığını hissettim.

"Hey amacım seni utandırmak değil nasıl rahat hissediyorsan öyle olabilirsin ve orada olabilirsin jisung bu benim işimi daha kolaylaştırır."

Hafif bir gülümseme verdim ona. Devam etti.

"Ve utandığında daha tatlı gözüküyorsun."

Tanrım hadi ama!

Kendimi toparlamak amaçlı arkamı döndüm ve yüzümü gizledim.