Agorafobi/Minsung

Kardeş

Sabah kapının çalmasıyla uyandım. Bir süre minhoyu aradım. Terliklerimi giydim ve pıtı pıtı koşarak aşağı indim kapıyı açtığımda karşımdaki gülümseyen minho karşıladı beni. Yanağımı sıktı ve yanımdan geçip eve girdi.

"Hey bunu neden yaptın?"

"Tatlı görünüyorsun."

"Nerden geliyorsun." dedim gözlerimi elindeki poşetlere dikerek.

"Markete gittim bize birşeyler almak için.Bir küçük işimi halledip döndüm. Seni uyandırmak istemedim ama anahtar almamışım." dedi dudaklarrını büzerek.

"Hadi git yüzünü yıka bugün bir yere gidicez."

"Nereye gidicez ?"

"Bu bir sürpriz sincap çocuk." dedi saçımı okşayarak.

"Hadi ama." dedi sitemkar bir tonda. Oflayarak üst kattaki banyoya gittim. İşlerimi hallettikten sonra aşağı indim. Kahvaltının çoğunu hazırlamıştı ne zamandır banyodaydım ben? Annem hep kızardı çok durduğum için.

Minhoya belinden sarıldım ve boynuna bir öpücük kondurdum.

"Geldin mi?"

"Hmm..." dedim kafamı omzuna koyarken. "Yardım edilecek birşey var mı?"

"Burası neredeyse bitti ama masayı hazırlayabilirsin." deyince ondan ayrılıp gerekli eşyaları aldım ve masayı hazırlamaya gittim.

Masayı hazırlayınca ellerimi belime koydum ve eksik birşey olup olmadığını kontrol etmeye başladım. Sonra masaya konan bir kaç şey ve belime sarılan minhoyla onun da işşinin bittiğini anladım.

"Ne yapıyorsun?"

"Eksik var mı diye bakıyorum."

"Bence tek eksik biziz." dediği şeyle kıkırdadım ve kollarından kurtulup yerime oturdum.

Tam karşımdaki sandalyeye oturdu. Sohbet ederek yemeğimizi yedikten sonra birlikte sofrayı topladık.

Minho yukarı çıktı bende onun arkasında onu darlıyordum.

"Hadi ama söyle nereye gidicez."

"Bu bir sürpriz."

"Ama bilmezsem ne giyeceğimi nerden bilicem."

"Ben ayarlıycam."

"Ne?"

"Ne giyeceğini ben seçicem."

"Ha!" dedim birden durarak.