Merak

219 19 17
                                    

Duyduğum sesle sevinç çığlıklarımı bırakıp korkuyla tekrar çığlık attım.


"NE BAĞIRIYOSUN BE ÖZÜRLÜ!"


"Ay felix ödümü kopardın ."


"Ya olum bi gelelim de şu gerizekalı ölmüş mü diye bakayım dedim kafayı yemişsin lan."


Yüzüne uzun uzun baktım.


"Nerden geliosun sen yok-"

"Hayır felix daha tam olarak iyileşmedim ama gelişme gösteriyorum minho hyungla alışveriş merkezinden geliyoruz."


Bana imalı bir bakış attı.


"Anlaşıldı neden delirdiğin."


"FELİX!"


"Tamam be sende hep sinirlisin."


Ellerini beline koydu ve hamile pozu verdi bu gülümsetti. Ayakkabılarımı çıkarmaya başlamıştım ki aldığım koku yüzümü ekşitmemi sağladı.


"Bu koku da ne?"


felix odaklandı ve gözlerini şokla açtı.


"HASSİKTİR KEK YANDII!"


"EVİMİ YAKICAKSIN YAKINDA" diye bağırdım paytak paytak mutfağa koşan felixe.


(6 gün sonra)


6 gün önce keki ufak yanıklarla kurtarma operasyonumuzdan sonra lixi evden kovmuştum ve 6 gündür eve almadım bu gün chang hyungla gelince almak zorunda kaldım.


oturup birlikte oyun oynuyorduk .


"Ya chang kolsuz musun doğru düzgün oyna şunu."


"O kol oyun oynamaktan daha önemli işlerde çalışıyor lix."


Changbin hyungun imalı sözlerinden sonra kusuyo gibi yaptım ve sadece lixin bağırışını izledim.


Telefonumun çalmasıyla tartışan çifti geride bırakıp odadan ayrıldım.


Arayana bile bakmadan telefonu açtım.


"Alo?"


"Merhaba jisung ben Jun han alışveriş merkezinde karşılaşmıştık." gözlerim şokla açıldı.


"Ah evet hatırlıyorum ." ensemi kaşıdım.


"Naber?"


"Oh iyiyim sen?"


"İyi bende..."


sessizlikte aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"Telefon numaramı nereden buldun?"


"S-e-sen söylediin ya." sesinin titremesinden yalan söylediği ortaya çıkıyordu. 


o sırada telefonun arkasından bir ses geldi."Ne yapıyorsun sen burada?"


Lee Minho?

"Kapatmam gerek görüşürüüüz."


"B-bek.." yüzüme kapanan bir telefon.


(2 saat sonra)

Merak iyidir derler. Evet insanlar merak sayesinde kıtalar, bilimsel keşifler , tarihsel buluntular ve daha birçok şeyi bulmuştur. Bazen merak öyle bir yere götürür ki sizi ne yaptığınız ,nerede olduğunuz hatta kim olduğunuzu bile unutursunuz. Hırs ve kıskançlıkla birleşince o kadar tehlikeli olabilir ki. 


Bazı seçimler vardır. Sonucu kötü olsa bile insanı yapmaya sürükler. Ne yaptığını fark ettiğinde ise iş işten geçmiştir. 


İşte o meraktan,hırstan ve kıskançlıktan doğan yanlış seçimlerimden birindeyiz.


Lix , changbin ve ben bir arabanın içinde Lee Minhonun evinin önünde gördüğümüz şeyin şokunu atlatmaya çalışırken bir yandan tekrar kırılan kalbimin , dolan gözlerimin ve titreyen ellerime lanet ediyorum.

Bazı manzaralar vardır.O kadar etkiler ki insanı... o kadar canını yakar ki bir daha canın yanmaz gibi hissedersin. O kadar kırar ki bir daha kırılmazsın gibi gelir. O kadar üzer ki bir daha hiç üzülmezsin gibi gelir ya bende sevdiğim adamı bir başkasını öperken izlerken bunları hissettim. Sevgili değildik bunun hakkında hiç birşey yapamazdım ama o kadar istiyordum ki bu arabadan inip o adamı yere itip "SEVGİLİME DOKUNMA" diye bağırmak.


kafamdaki susan düşüncelerin tekrar canlandığını hissettim. Şeytanlarım geri gelmişti sanki ve bu sefer beni öldürmeye yeminli gibi. ' Seninle resmen eğlendi, onun gibi biri seni nasıl sevebilir ki, bide gelecek mi düşündün seni ezik, senin numaranı sevgilisine verip seninle eğlendirdi, ona kandın....' ve daha binlercesi beynimdeki şeytanlara haykırmak istiyordum benim tanıdığım minho bu değil o yapmaz .


Yapmaz değil mi? Senin öz baban seni terk etti jisung o mu yapmıycak...


o kargaşa içinde ağzımdan tek bir cümle çıktı. "Beni nolur eve götür changbin hyung."


______________________________________

Başka bir bölümde görüşmek üzere👋🏻 sizleri seviyorum 💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Başka bir bölümde görüşmek üzere👋🏻 sizleri seviyorum 💖

Agorafobi/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin