Hançer

117 7 16
                                    

"Korku olmadan cesaret olmaz."

-Hayal! Hayal! Hadi uyan artık kızım ya!

Sevilay uzun süredir baygın yatan Hayal'i Uyandırmak için uğraşıyordu. Hizmetliler yemeklerini getirmişti ancak Hayal uyanmadan yemeğe başlamamışlardı. 

Sevilay'ın bağırışlarından sonra Hayal yavaş yavaş gözlerini açtı. Yattığı yerden doğrulurken:

-Kızlar çok tuhaf bir rüya gördüm ya! Biz kralın sarayına girmeye çalışırken vezir tarafından yakalanmışız. Sonra vezir bizi alıp krala götürmüş. Kral da bizi öldürmeyeceğini, ikinizi mahzene atacağını beni de hep yanında tutacağını falan söylemiş.

Sevilay düz bir ifadeyle 'Hayal bunların hepsi gerçek.' dedi. Hayal şaşkınlıkla 'Hadi canım.' dedi. 'Başarısız olduğumuzda doğru o zaman.' Kızlar başlarını aşağı yukarı salladılar. Ancak Hayal hırsını kaybetmiş gibi durmuyordu:

-Fark etmez. Bir hançerimi geri alayım o canavarı geberteceğim.

 Hayal'in vaz geçmemesi gerçekten harikaydı ama şu hançer meselesi de tam olarak neydi?

Neval bunu büyük bir merakla sordu:

-Hayal sürekli şu hançerden bahsedip duruyorsun. Ne özelliği var ki? 

Hayal düşünür gibi başını yere eğdi ve anlattı:

-O hançeri bana babam vermişti. Kendimi korumam için. Şimdiye kadar kendimi onsuz da koruyabildiğim için kullanma gereği duymamıştım ama sonra aklıma bu hançerle o canavarı öldürebileceğim geldi. Siz beni tanıyorsunuz elime bir fırsat geçti mi asla kaçırmam! Zamanı geldiğinde canavarı hançerimle geberteceğim!

Kızlar anladıklarını belli eder şekilde baktılar. Ardından Hayal kızların yanında olduğunu ve şu anda oturduğu yeri fark etti:

-Bir dakika! Siz niye buradasınız? Ayrıca ben niye o canavarın yatağında oturuyorum?

-Ya aslında biz kaçıyorduk. Yani öyle sanıyorduk. Meğerse canavarın her şeyden haberi varmış. Seni almak için geldiğimizde canavar bizi kıstırdı. Bizim kaçtığımızı zaten bildiğini falan söyledi. Ondan sonra artık seninle birlikte yemek yiyeceğimizi yoksa bu sefer olduğu gibi hiç yemek yemediğini söyledi. Ayrıca bize başka bir oda hazırlatmış. Bundan sonra orada kalacakmışız. Sen niye buradasın bilmiyorum. Tek bildiğim bayıldığın ve buraya getirildiğin.

Hayal hızla yataktan aşağı indi:

-Neyse ne! Canavarın yatağında duracak değilim!

 Kanepeye geçti ve kanepenin yanındaki masanın üzerine konmuş yiyeceklere baktı. Sevilay ve Neval de gelip oturdular. Aslında bu leziz görünen yemekten yemek istiyorlardı ama tedirginlerdi:

-İçine zehir falan katmış olmasınlar. 

-Ya da bizi bayıltacak bir şey.

-Sanmam. Eğer o canavar ölmemi isteseydi sırf yemek yiyeyim diye sizi yanıma göndermezdi.

-Haklısın galiba.

-En azından açlığımızı dindirecek kadar...

Ardından ucundan ucundan yemeğe başladılar. Bir yandan da planlarından bahsediyorlardı:

-Şaşırtıcı doğrusu. Nasıl oldu da o canavar bir araya geldiğimizde kaçmak için plan yapacağımızı düşünmedi.

-Aslında düşündü hatta gitmeden önce 'eğer bir şeyler çevirdiğinizi anlarsam sizi canavarlarıma yem ederim' gibi bir şey söyledi.

Canavar KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin