"Bana sevdiğini söyleme hissettir."
Hayal sabah gözlerini açar açmaz karşısında ona bakan Kanra'yı görünce uykulu bir biçimde:
-Kanra?
Dedi. Kanepenin yanındaki masanın üzerinde oturan Kanra gülümsedi. Narince Hayal'in anlından öptü:
-Günaydın prenses.
Hayal oturur hale geldi:
-Sana da günaydın.
Esnedi ve gözünü ovalarken hala gülerek ona bakan Kanra'ya baktı:
-Neden sürekli beni izliyor ve gülüyorsun?
Kanra, Hayal'in dağılmış saçlarını yüzünden çekerken cevap verdi:
-Çünkü senin her haline aşığım. Her şeyini ezberlemek istiyorum.
Derin bir nefes aldı ve devam etti:
-Ah! Senin her hareketinde kalbimde oluşan hisleri bir bilsen!
Hayal şaşkınca Kanra'ya baktı. Ardından gülümsedi ve ayağa kalkıp Kanra'nın yanağından öptü. Kanra şaşkınca donakalırken yanından geçti ve kapıya doğru gitti:
-Dün ben sana bir ödül vermemiştim. Sanırım bu ödül için yeterli olur.
Kanra bir anda gülümsedi ve ayağa kalkıp Hayal'e döndü:
-Bu ödül için oyunu defalarca oynayabilirim.
Hayal gülümseyip odadan çıktı. Kanra da arkasından geldi.
Odadan çıktıktan sonra karşılarına bir hizmetli çıktı:
-Majesteleri kahvaltınız bahçede hazır efendim. Kral Sanro, General Felix ve diğer insanlar kahvaltıya başladılar.
Kanra başını anladığını ifade eder şekilde salladı. Hizmetli gittikten sonra bahçeye gittiler.
Bahçeye geldiklerinde oturma düzeninde farklılık gördüler. Bu sefer Felix ve Neval yine karşılıklı oturuyordu. Sevilay yine aynı yerinde, Neval'in yanındaydı ancak bu sefer yanındaki ,normalde Hayal'in oturduğu yere, Sanro oturmuştu. Kanra ve Hayal bunu görünce Hayal, Sevilay'ın karşısına Kanra da Sanro'nun karşısına oturmak için yönelmişti.
Hayal ve Kanra oturacakları yere geldiğinde Kanra, Hayal'in sandalyesini çekti ve ona şaşkınca bakan Hayal'e gülümseyip yerine oturdu. Hayal de gülümsedi ve yerine oturdu. Bu sırada onlara bakan diğerleri gülümsüyordu.
Yemek sırasında Sanro, Kanra'ya bakıp:
-Abi yarın gitmeyi düşünüyorum. Normalde daha çok kalmak isterdim ancak bunun olamayacağını biliyorum.
Dedi. Sonlara doğru sesi üzgün çıkmıştı. Kanra ise bunu pek umursamadan:
-Doğru. Sonuçta krallığı boş bırakamazsın. Ben de birkaç gün sonra birkaç iş için gitmeyi planlıyordum ama seninle geleceğim, dedi.
Bunu duyan Hayal kaşlarını çattı:
-Bir dakika şimdi ikinizde gidiyorsanız ,ki kesinlikle Felix de gidiyor, o zaman biz burada ne yapacağız?
Kanra gülümseyip cevap verdi:
-Sensiz bir yere gideceğimi mi düşünüyorsun prenses?
Bu sefer Sanro merakla sordu:
-Ama abi oraya bir insanı nasıl götüreceksin? Yoksa bir yolunu mu buldun?
Kanra kıyafetinin cebinden üç tane yüzük çıkardı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar Kalbim
FantasyHer şey o gün başladı... O gün tüm insanlar kurt adamların, ejderhaların, vampiri ve diğer fantastik yaratıkların hepsinin gerçek olduğunu öğrendi ama hiç kimsenin bunlar için heyecanlanmaya ya da şaşırmaya vakti olmadı. Tarih 2137...... Teknol...