Saklambaç

76 7 10
                                        

Sabah Sanro, Kanra'ya bakmak için taht odasına gitti. Kapıyı önce tıklattı:

-Abi!

Ardından kapıyı yavaşça açtı ve içeri baktı. Tahta yaslanmış, uyuyan Kanra'yı ve Kanra'ya yaslanmış şekilde uyuyan Hayal'i görünce gülümseyip geri çekildi ve kapıyı kapattı. Arkasından gelen Kant'ı görünce:

-Abim dışarı çıkana kadar içeri kimse girmesin Kant, dedi.

Kant şaşkınca:

-Neden? Majesteleri hala sinirli mi yoksa?

-Hayır değil ama sen yine de girme.

-Peki. Nasıl emrederseniz majesteleri.

Ardından Sanro diğerleriyle kahvaltı yapmak için bahçeye gitti. Kant ise meraklı bir şekilde odanın önünden ayrıldı. 

 Birkaç dakika sonra Kanra gözlerini açtı. Ona yaslanmış ve hala uyuyor olan Hayal'i görünce gülümsedi. Üşümesin diye sardığı kuyruğunu biraz daha üzerine örttü. Pençesini Hayal'in saçlarında gezerken bu huzuru daha önce hissetmediğinin farkındaydı:

-Öfkeden kararmış kalbime doğan ilk umut ışığısın.

Bu sırada Hayal de gözlerini yavaşça açtı. Bir an bulunduğu durumu anlamaya çalıştı. Fark ettiği şeyle kaşlarını çattı ve başını kaldırıp ona gülümseyerek bakan Kanra'ya baktı. Kanra'nın gülüşünü de görünce durum tamamen net hale gelmişti. Hemen ayağa kalktı:

-Kanra? Bu bu durumun sebebi ne acaba?

Kanra ise gayet rahat bir biçimde cevap verdi:

-Hatırlamıyor musun? Gece uyuklaya uyuklaya bir oldun. Ben de üşüme diye sana sarıldım. Kötü mü etmişim?

Hayal sinirle dalga geçti:

-Yok canım! Ne kötüsü? Öyle yapmasaydın belki de ölümcül bir hastalığa falan yakalanırdım! Bir daha sakın böyle bir şey yapma! 

 Kanra derin bir nefes alıp ayağa kalktı:

-Tamam nazlı güzel tamam. Bir daha sen izin vermeden yapmam. 

Hayal sinirle arkasını döndü. Kanra gülümsedi ve dibine kadar geldi:

-Ama ölümcül bir hastalığa yakalanmana da izin vermem.

Kulağına eğildi ve devam etti:

-Sonuçta daha senin beni sevdiğin günleri göreceğim değil mi?

Hayal bir anda utandı. Hemen konuyu değiştirdi:

-Işıklar yanmış.

Kanra gülümseyip geri çekildi ve yanına geçti:

-Normal olarak. Dün bitti bu yüzden krallık işlerine devam.

Hayal düşünceli bir hale büründü:

-Tabi insanların acı çekmesine de devam.

Kanra'nın gülüşü silindi. Hayal'e baktığında bu durumun -normal olarak- canını çok sıktığını gördü. Derin bir nefes aldı ve tekrar gülümsedi:

-Ee açıktın mı? Kahvaltıya gidelim mi?

Hayal üzgün bir gülümsemeyle başını salladı. Kanra da aynı şekilde gülümsedi:

-Gidelim o zaman. Önden buyurun prenses.

Hayal tam merdivenden inecekken durdu ve Kanra'ya döndü. Kesin bir sesle:

-Kanra! Sakın diğerlerinin yanında bana öyle şeyler söyleme! Sakın!

Dedi. Kanra önce şaşırdı sonra gülümseyip emrivaki bir duruma geçti:

Canavar KalbimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin