"Seni öyle güzel seveceğim ki tüm kainat seni bensiz, beni sensiz düşünemeyecek. "
Sabahın erken saatlerinde kızlar büyük bir gürültüyle uyandılar:
-Bu ses de ne ya?
-Sabah sabah! Öf!
-Ne olduğunu merak ettim. Ben bir gidip bakacağım.
Hayal yataktan kalktı, biraz üstünü başını düzeltti. Sonra kapıya doğru gitti. Bu sırada kızlar:
-Ne olduğunu öğrenince bize de anlat!
Dediler. Hayal odadan çıkarken:
-Hiç sanmıyorum. Kalkın artık, dedi.
Kızlar sıkıntıyla homurdandılar.
Bu sırada Hayal sesin geldiği yöne doğru gitti. Kanra'nın onu daha önce götürdüğü stadyum gibi yere yaklaştıkça ses arttı. Sonunda stadyumun izleme yerinde Sanro'yu görünce onun yanına gitti. Stadyuma baktığında Kanra'nın bir canavarı fena halde dövdüğünü gördü.
-Sanro burada ne oluyor?
Sanro Kanra'ya bakarken cevap verdi:
-Bugün annemin ölüm yıl dönümü.
Hayal'in gözleri şaşkınlıkla açıldı.
-Her yılın bu günü abim gün bitene kadar aşırı sinirli olur. Sabahın ilk saatlerinde mahkumlardan birinin cezasını verirken aynı zamanda öfkesini de biraz atar. Gerçi yine de gün boyunca herkesi öldürecek gibi duruyor orası ayrı. Üstünden yüzlerce yıl geçmiş bile olsa daha öfkesinin dindiği bir gün olmadı.
Hayal bir süreliğine Kanra'yı sadece annesi ölmüş biri olarak düşündü. Bu hissi biliyordu... Üzgünce dövdüğü canavarı her saniye ölüme daha çok yaklaştıran Kanra'ya baktı. Bu sırada Sanro:
-Şu an dövdüğü canavarı tanıyor musun?
Dedi. Hayal yüzü gözü dağılmış canavara baktı. Sanki bir yerlerden tanıdık... Hayal hatırladığı şeyle şaşırdı. Sanro:
-Senin anne-babanı öldüren canavarlara öncülük eden kişi, dedi.
Gözlerini Hayal'e çevirdi ve devam etti:
-Hayal abimin sana karşı hissettiklerinin farkındasın değil mi? Yani farkında olmaman imkansız. Ben daha önce abimin kimse için böyle bir şey yaptığını görmedim. Abim seni gerçekten umursuyor Hayal.
Hayal gözlerini Kanra'ya çevirdi. Sanırım...
................................................................................................................................................................
Yaklaşık yarım saat sonra Kanra stadyumdan çıktı ve taht odasına doğru giderken herkese öfkesini gösterdi:
-Bir işi de doğru yapın be! Sen dik dur! Kralın var karşında! Sen ne öyle kaçacakmış gibi duruyorsun lan! Şunlara bak! Bir de muhafız olacaklar! Size kim eğitim verdi acaba! Sanki canavar değil de kedi yetiştirmiş gibi!
Yanındaki Kant'a döndü:
-Bugüne hiçbir iş bırakmadın değil mi Kant?
-Evet majesteleri.
-Taht odasındaki herkesi dışarı çıkardın mı?
-Evet majesteleri emrettiğiniz gibi.
-Aferin. Bugün yanıma kimse gelmesin!
-Nasıl isterseniz efendim. Peki insan gelsin mi efendim?
Kanra taht odasının önünde durdu, düşündü:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar Kalbim
FantastikHer şey o gün başladı... O gün tüm insanlar kurt adamların, ejderhaların, vampiri ve diğer fantastik yaratıkların hepsinin gerçek olduğunu öğrendi ama hiç kimsenin bunlar için heyecanlanmaya ya da şaşırmaya vakti olmadı. Tarih 2137...... Teknol...