Sabah uyanıp steve'e de uyandırdım hemen yeni işimize ahoy'a gittik!!Steve:bu kıyafetler sana çok yakıştı nika *gülümser*
Veronika:nika mı? *güldüm* bunu sevdim steve! Ayrıca sanada fena olmadı.
Steve:teşekkür ederim de simdi ne yapacağız? Bu saatte kimse dondurma yemez.
Veronika:keyfini çıkar steve.
Steve:keyfini çıkaracak bisey yokki?
Veronika:ee mesela sohpet edelim yada bizimkileri çağıralım?
*Steve tam karşıma oturdu*
Steve:hmm diyorumki kampamı gitsek bizimkilerle?
Veronika:olur aslında bana uyar.
Avm yaşaş yavaş dolmaya başlamıştı ve müşteriler dolmuştu dükkana.
Steve:gel bi mola verelim.
Veronika:olurr
Steve:neli dondurma istersiniz bayan Veronika?
Veronika:hmm oreo ve Hindistan cevizli lütfen.
Steve:dondurmanız hemen geliyor efendimm.
Dedi ve dondurmayı yapmaya başladı bitirdiğinde bana uzattı.
Veronika:teşekkür ederim bay steve borcum ne kadar acaba?
Steve:sana beleş.
Veronika:aa ne özelliğim var benim.
Steve: senin özelliğin benim için çok kıymeti bi insan olman nika
Gülümsedi, gülümsedim
Kendisinede dondurma yaptı ve dükkanın içindeki sandalyey oturduk.
Stevin dondurması bitmişti.Steve:dondurmanın tadına bakabilirmiyim??
Veronika:tabikii ama iğrenmezmisin?
Steve:sendenmi iğreneceğim veronika *gülümsedi*
Bu dediğiyle bende gülümsedim.
Steve bana yaklaştı ama dondurmama deildi bu yaklaşma dudaklarımaydı.
Stevele dudaklarımın arasında minicik bir boşluk vardı hatta dudaklarımız birbirine değiyordu bile. Tâki dustinin sesini duyana kadar.Dustin:hey çoçucklar ben geldim!
Dustinin sesini duyunca hemen geri çekildim. Tamda zamanını buldu ya!
Steve:*mırıldanarak* senin zamanlamanı sikiyim dustin
Veronika:hoş geldin dustin
Steve:neden geldin?
Stevin koluna hafifçe dirsek attım.
Veronika:öhm
Steve:ne? Yalanmı ama
Dustin:sanada merhaba stevee
Steve:sanada merhabaymış
Dustin:ee napıyorsunuz iş nasıl
Veronika:gayet iyi moladaydık.
Dustin:güzel
Steve:diyoruzki ekiple kampa mı gitsek?
Dustin:ah harika olur
Veronika:tamam o zaman diğerlerinede haber verip gideriz olurmu?
Steve:sen nasıl istersen prenses.
Steve'in bu sözüyle biraz kızardığımı hissettim. Tam beni öpücekti dustin gelmeseydi.. o an içimde insanlara karşı hiç hissetmediğim bi his vardı. Nasıl anlatsam.. lunaparkta hız trenine bindiğinde o trenin aşağı düşmesi gibi mi desem...
ben daha kendimi sevemiyorken onun beni sevmesi mümkün olabilirmiydi?329 kelime
Selamm Buda böyle bir bölümdüü çok olaysız ilerliyor sizce biraz aksiyon katayımmı yoksa böyle devammı etsin? Vote ve yorum atmayı unutmayınnn