şarkıyı açın ve öyle okuyun lutfen
Berk boysal- yaralarını ben sarayım
Sabah uyandığımda başım deli gibi ağrıyordu. Çadıra nasıl geldim?, dün gece içtikten sonra ne oldu? Bunların hiç birini hatırlamıyordum. Tek hatırladığım içki şişesini kafama dikmemdi sonrası yok.
Çadırdan çıktım ve etrafa bakındım bizimkiler eve dönmek için hazırlanıyorlarfı sanırım. Yavaş adımlarla robinin yanına gittim.
Veronika:gidiyormuyuz?
Robin:Evet artık eve dönme vakti geldi bence fazlasıyla kampta kaldık.
Veronika:haklısında şey Robin Steve nerde?
Steve omuzlarımdan tuttu ve omzumun üstünden bana sıcacık bir gülümsemeyle baktı.
Steve:biri benimi aradı?
Veronika:afallamış şekilde steve'in yüzüne baktım."ha evet ben sormuştumda göremedim seni o yüzden"
Steve:tamam burdayım rahatım, sağlıklıyım, seninleyim.Veronika:istemsizce başımı öne eğdim ve küçük bir tebessüm ettim. "Evet burdasın, rahatsın, sağlıklısın, benimlesin. Yani bir sorun yok eve gidebiliriz.
💌
Veronika:sonunda eve geldik çok yoruldum!Steve: üzerimdeki eşyaları kapının kenarına fırlattım. " Çok yorucuydu getçekten"
Veronika:ben çok acıktım Steve yemek için birşeyler yapalım
Steve:bende acıktım hadi birlikte makarna yapalım!
Veronika:Mutfağa gittik ben makarna ve salata için malzemeleri çıkarttım Steve'de şarkı açtı. "Şarkı zevkiniz ne kadar güzel bay Harrington." Gülümsedim.
Steve:çok teşekkür ederim Veronika hanım ama sizin zevkinize daha iyi olamaz kesinlikle.
Veronika:kıkırdadım. "Eh çok boş yaptık artık boş yapmak yerine yemeğimi yapsak ha?
Steve:hayhay hanımefendi
Veronika: gülümsedim ve makarnaları kaynamış olan suya attım. Steve makarnanın sosunu yapıyordu. "Sen salatayi hazırla Steve ben sosu yaparım.
Steve:salata malzemelerini kesme tahtasına aldım ve dikkatlice kesmeye başladım.
Verinika:neşeli bir sesle"makarnamız hazıırr biraz soğusun ama çok sıcak.
Steve:bir anlık veronikaya bakarak salataları kesmeye başladım"salatada şimdi hazır oluyor efendim." Birden biçak elime geldi ve elimi kesti "ahh" bıçağı elimden hemen attım.
Veronika:Steve elinimi kestin gel buraya bakayım
Steve: yokyok acımıyor zaten boşver
Veronika:"steve nasıl acımıyor şelale gibi kan akıyor bekle sen ilk yardım çantasını alıp geliyorum." İlk yardım çantasını alıp hemen Mutfağa geri döndüm. Mutfağa döndüğümde yaralarını ben sarayım çalıyordu. Bu tesadüfmüydü?
"Elini ver Steve" Steve elini uzattı "derin kesimis acıya bilir" Steve gözlerimin içine baktı "acımaz senin kadar acıtamaz hic birşey" dediklerinden hiç birşey anlamayıp belkide bir anlam bulmak istemeyip gözlerimi kaçırdım ve Steve'in parmağına pansuman yapmaya başladım.
Steve:sen canımı en çok yakınsın, en kıymetli zamansin, guzelsinya elbet eminim sen banasin. Dur yanıma öyle yanaşma doğru soylemem inanma severim seni elbet sen buna aldanma.
Veronika:gülümsedim "gel yaralarını ben sarayım ömrümü ömrüne katayım Bir gün gülersek eğer yoluna güller katayım."
Veronika:pansuman bitti ve Steve'in gözlerine baktım. Öyle güzel bakıyorduki farklı bir anlamı vardı gözlerinde o kadar masum o kadar tatlıydıki onu öpmemek için kendimi zor tuttum.
Steve:"bizim şarkımız olsun bu" gülümsedi.
Veronika:" olsun Steve, olsun" Steve başımï ellerinin arasına aldı ve saçlarımdan öptü. Öyle güzel öptüki birdaha öpmesi için ne yapabilirim diye düşündüm.
Steve: hadi yemek yiyelim.
ARKADASLAAAARR BEN GEEELDİİİMM SANIRIM YAZDIĞIM EN GÜZEL ROMANTİK BÖLÜM BU AYLARDİR NE YAZSAM DİYR DÜŞÜNÜYORUM SU AN GELDİ AKLIMA ŞAKAMI YA NEYSR OZLEDİNİZMİ BENİ VE HİKAYELERİMİ STEVE VE VERONİKAYİ HAFİ YORUM ATİN VOTR ATİNN