Düzenlenmiştir.
Taehyung'dan
Arkamdan gelen araba sesi ile o tarafa döndüm. Ancak okuldaki birkaç kişiyi görmem ile vücuduma anı bir şok dalgası gelmiş gibi duraksadım. Ellerinde demir sopalar, kemerler ve birkaç bir şey görünce korkmaya başlamıştım. Fazla geriye gidemezdim, uçurumdaydım. Üstüme gelindikçe içimdeki korku artarken el ve ayaklarımı bağladılar. Demir sobayla darbeler vücuduma inerken gözlerimde gelen yaşlar buna engel olmuyordu.-JUNGKOOK'U ZORLA ÖPMEK NE DEMEKMİŞ SENİ APTAL UCUBE
Bağırarak dediği şeyler ile neden yaptıklarını anlamıştım. Her vurdukları darbede vücudum daha çok ağrırken gözlerim kararıyordu. Son hatırladığım kafama sertçe darbe inmesiydi.
..
Yoongi'den
Taehyung telefonlarını açmıyordu. Uzun süre olmuştu ve oldukça endişelenmeye başlamıştım. Son çare uçuruma gitmeye başladım. Yaklaştıkça geriliyordum. Dudağımı kemirirken sonunda geldiğimi fark ettim.Yerde yatan bedeni görünce hızla ona doğru ilerledim. Taehyung olduğunu içten içe biliyordum, ancak bir yandan o olmaması için dua ediyordum. Bedeni sırt üstü çevirince yüzü dağılmış olan kardeşimi gördüm. Göz yaşları gözlerime hücum ederken ambulansı aradım. Beklerken nefes alış verişinin çok yavaş olduğunu fark etmiştim. Ambulans kısa süre içinde gelince hastaneye götürmüşlerdi.
Hıçkıra hıçkıra ağlarken bu olayın peşini bırakmayacağım hakkında kendime söz veriyordum. Ağlaya ağlaya arkalarından giderken Jimin'i aramıştım.
-Efendim Yoongi
'J-Jimin'
-Ne oldu? Neden ağlıyorsun?
'T-Taehyung'
..
Taehyung'dan
Gözlerimi açtığımda vücumdaki sızılar ile inledim. Anında saçımda hissetmem ile irkilirken, abimin sesini duydun."Sakin ol, benim."
Gözlerimi huzurla kapatırken abimin mırıldandığı huzur verici şarkıyı dinliyordum.
..
Jungkook'dan
Yoongi beyin özel isteği üzerine Jimin, Taehyung'u görmeye gitmişti. Aslında iyi olmuştu. Uzun, yorucu ve güzel bir sexten çıkmıştım. Sıcacık bir duşu hak ediyordum bence. Yataktan yorgunlukla kalkıp banyoya gittim. Lifi vücudumda gezdirirken bıçak ve morluklar acırken yüzümü buruşturarak lifi nazik sürmeye çalışıyordum. Göz yaşlarım akarken banyo yapmaya olan nefretim her saniye daha da artıyordu. Daha fazla dayanamayarak banyodan hızla çıktığımda kollarımı bedenime sardım, bacaklarımı kendime çekip ağlamaya başladım. Göz yaşlarımı silince kalkıp yaralarıma krem sürdüm. Bazı yerleri bandajla sararken guruldayan karnım ile mutfağa gittim. Pasta yapmaya karar vermiştim. Pastanın kremasını çırparken kekin pişmesini bekliyordum. Aklıma geren şey ile şeytanice sırıtıp çırpmaya devam ettim. Paztaya yazı yazmak için ayrı bir hamur yapıp keki soğuması beklemeye başladım. Jimin'i aradığımda açmamıştı. Moralim bozulurken, telefondan haberlere girdim.Uçurumda öldüresiye dövülen gencin durumu iyi.
⇢Haberin devamı için tıklayınGördüğüm çirkin suratla yüzümü buruştururken kekin soğuduğunu düşünerek kaşık yardımı ile sütle ıslatmaya başladım. Kekin kremasını sürüp üstüne yazıyı yazdım.
İyiki ölüyordun Taehyung!🖤
Pastaya gülümseyip gerekli borcama koydum ve arabaya götürdüm. Yüzümdeki yaraları kapatıcı ile kapatıp aynadaki görüntüme baktım. Kendimden emin olup Anahtarımı, cüzdanımı ve telefonumu alırken şarkı mırıldanıyordum. Arabaya binince şarkıyı mırıldanırken söylemeye devam ettim. Hastaneye gelince keki elime aldım ve odasına ilerledim. Şarkı mırıldanmıyordum, ancak yüzümde sırıtış vardı. Odaya girince Taehyung'u şaşkın bakışları ile kahkaha attım.
..
Taehyung'dan
Hastane odamda kitap okurken kapının açılması ile o yöne döndüm. İçeriye Jungkook'un girmesini beklemiyordum. Elinde pasta, üstünde mumlar ile bakışlarım garipleşmişken bir şarkı söylüyordu."İyiki ölüyordun Taehyung, iyiki ölüyordun Taehyung."
Yavaşça, doğum günü ritminde söylediği şarkı ile gözlerim hızla dolarken pastayı yanımdaki minik komodine koydu. Ellerini alkış yaparak şarkıyı söylemeye devam etti.
"İyiki ölüyordun Taehyung."
Ellerimi alkış yaparak göz yaşlarımı umursamadan bende söylemeye başladım.
'iyiki ölüyordum be-en'