Birisi beni sertçe dürtüyordu. Ama kalkmak istemiyordum. En son neler olduğu aklıma gelince anında gözümü açtım. Gördüğüm manzara hayatta en son istediğim şeydi.
Elleri ve ağzı bağlı olan Jeongin bana korkarak bakıyordu. Onu görünce direkt kurtulmaya çalıştım ama nafileydi. Jeongin sadece üzgün üzgün oturuyordu.
"Buradan çıkmalıyız Jeongin!!! Bir şeyler yap!!!"
Ağzım dolu olduğu için sesim boğuk çıkıyordu muhtemelen tek anladığı vvhvvpp vhhbvpb bvmbjvvhbvvvvv idi.
Arkamdan yaklaşan ayak sesleri beni iliklerime kadar ürpertti. Ağzımdaki bezi çıkardı.
"Gördün mü Han? Aramızda 3. Teker olanların sonu böyle oluyor. Bana karşı gelenlerinde."
"Lütfen bizi bırak bir daha seni rahatsız etmeyiz lütfen!! Bırak gidelim!"
"Öyle bir şey olmayacak. Birinizin kurtulma şansı var. Seç."
Derken silahını çıkardı ve tetiği çekti. Ben artık göz yaşlarımı bırakmıştım. Sert durmaya çalışıyordum ama ölmek ya da öldürmek arasında kalmıştım.
"Neden bunu yapıyorsun! Sadece okumak ve eğlenmek istemiştim! Hayatımı mahvettin. Ne istedin benden Ne!!'
"Sadece seçimini yap. Çok konuşma"
Çok zordu. İkisini de seçmek istemiyordum. Minho her zaman benimle uğraşmıştı. Jeongin ise sadece beni onun zorbalığından korumak istedi. Onun gerçekten hiçbir suçu yoktu. Bu sefer onu ben koruyacaktım. Minho'nun işi benimleydi.
"Jeongin'in bir suçu yok. Onu bırak. Ne yapacaksan bana yap."
Jeongin bunları duyunca kurtulmaya çalışmaya başladı. Bağırmaya çalışıyordu. Ağızındaki bez hepsinin çıkmasına engel oluyordu. Başını hayır anlamında sallayıp duruyordu. Ama kararımı vermiştim.
"Öyle olsun bakalım Han."
Kafama tekrar poşet geçirdiler. Gözümü kapatırken bir damla daha düştü. Anılarım aklıma geldi. Hayatımı doğru düzgün yaşayamadan öleceketim. Böyle olsun istememiştim. Bir random okul zorbası tarafından öldürülecektim. Böyle ölmek istemiyordum. Mutlu olmak istiyordum. Böyle ölmek istemiyordum. Böyle ölmek istemiyordum.
"BÖYLE ÖLMEK İSTEMİYORUM!!"
Büyük bir sessizlik oldu. Kimseden çıt çıkmıyordu.
"Minho artık duralım mı?"
"Tamam tamam çıkarın kafasından"
Etrafa baktığımda Jeongin'in elleri çözülmüştü. Minho ve arkadaşları etrafıma toplandılar. Salak gibi gülüyorlardı.
"Ha? Noluyor?"
Derken üstte asılı yazıyı okudum. Büyük harflerle 'ARAMIZA HOŞ GELDİN JİSUNG' yazıyordu. Bu yazıyı görünce az önce çözülen ellerimi kafamın arasına aldım.
"NEDEN BUNU YAPTINIZ?!"
"Aslında biz bu planı kurmadık." Dedi Minho.
"Ne demek istiyorsun?"
"Eski sınıf arkadaşın Minkyu istedi bizden aslında."
Dedi ve bana bi mektup uzattı.' Sevgili Jisung;
Evet bunları yaşamanın hepsinin sebebi benim. Lütfen benden nefret etme. Bunu yapmamın sebebi seni psikolojik olarak daha güçlü yapmaktı. Hepsini sana değer verdiğim için yaptırdım. Neler yaşadığını bildiğim için seni güçlendirmek istedim. Eski dostum Minho ve arkadaşları artık senin yeni dostun. Yeni arkadaşlarınla mutlu olmanı isterim. Ve hayatının geri kalanında da. Artık kendini ezik olarak görme. Çünkü sen en zor sınavı geçtin. Bol bol eğlen ve hayatın tadını çıkar. Mutlu ol. Almanya'dan selamlar
-Minkyu'Mektup bitince durdum. Bir baktım hepsi etrafımda benimle beraber okuyordu.
"Hey!"
"Aramıza hoşgeldin!" Diye bağırdı hepsi.
"Neden sadece yanıma gelip arkadaş olmak istemediniz ki?"
"Çünkü mektup öyle diyordu." Dedi Jeongin.
"Jeongin! Siz aslında arkadaş mısınız?!"
":P"
"Hepiniz yalancısınız" dedim gülerek.
"Üzgünüz bizde aslında yapmak istemiyorduk ama sardı sonradan hehe" Dedi hyunjin.
"Peki beni nasıl bayılttınız?"
"Eee... Aslında sen kendin bayıldın. Biz bir şey yapmadık."
Bu beni utandırmıştı. Korkudan altıma sıçtığım için bayılmışım resmen. Neyse bunu unutacağım.
Artık bu kaçtığım embesiller benim arkadaşımdı. Hepimiz gülmeye başladık.
Minho yaklaştı belli ki konuşmak istiyordu. Arkadaşlarına gidin anlamında başını salladı."Hey.. ah... Jisung. Sana zor durumlar yaşattığım için özür dilerim. Bunların hepsi rol icabıydı. Minkyu yüzünden. Heh.. anlarsın ya. Ben de öyle davranmak istemedim ama yapmam için yalvardı ve söz verdirtti zorla. Vallaha bak."
"Tamam tamam. Minkyu'nun ne kadar inatçı olduğunu biliyorum."
"Arkadaş mıyız şimdi?" Dedi gülümseyerek.
"Arkadaşız."
.
.
.
Yatağımda yatarken yaşadıklarımın aslında travmatik olduğunu fark ettim ama mutlu olmuştum. Gerçekten Minkyu beni geliştirmişti. Yanımda olmasa bile bunu başarmıştı. Artık yeni arkadaşlarım vardı. Onun sayesinde.Selam okurlarım. Bu bölüm içime sinmedi ama attım yine de. Umarım seversiniz. Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum ve düşüncelerinizi merak ediyorum. Kendinize dikkat edin😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unusual life of Han Jisung (minsung<3)
Fanfiction0kul hayatım mahvoldu. senden nefret ediyorum Minho... *Zorba Minho😎 *Inek Han👨🏫