Ormanda geçen bir kaç dakikadan sonra irkilmeyle kendime geldim. Gördüğüm şey bir peri değildi. Bir orman canavarı hiç değildi. Yüzü hiçbir zaman aklımda netleşmese de üzerindeki gri üniformayı aklımdan çıkaramıyordum. Neydi o gördüğüm? Ya da göremediğim. Başım dönüyordu. Marilla nerdeyse doğmak üzereydi. Arkamdan bir adım sesi daha duydum...
Perdenin açıklığından yüzüme vuran ışıkla uyandım. Ne ara eve geldim ben hiçbir fikrim yok. Gördüklerimin bir rüya olmadığına eminim. Nerdeyse...
Salondan annemin " Aurora kahvaltı hazır tatlım. " Demesiyle irkildim. Kafam hâlâ yerinde değil. Başımda ise korkunç bir ağrı vardı. Sakin adımlarla salona gittim. Babam her zamanki gibi masaya oturmuş dosyalar inceliyordu. Mesleğini hiçbir zaman tam öğrenememiştim. Çok umrumda da değildi açıkçası. Şimdiye kadar mesleğini asla ailesinden önde tutmamıştı. Sabah 8 gibi evden çıkar akşam ise 10da eve dönerdi. Bazen işi uzardi ama bu sorun değildi. Evde hiçbir zaman yalnız kalmazdım. Annem işlerini ben okuldayken halleder sonra beni alır eve dönerdik.
Annemin içecekleri masaya koymasıyla çıkan sesten irkildim. İkisi de aynı anda bana bakıp " bir sorun mu var?" Dediler.
"Dün gece uyuyamadım dalgınlık var biraz üzerimde. Özür dilerim." Dedim. Annem başıma bir öpücük kondurdu ve kahvaltıya başladık. Günlük konuşmalar geçerken benim aklım hâlâ ormandaydı. Rüya olduğundan şüphelendiğim için kahvaltıdan sonra çıkıp bakmaliydim. Bunu düşünerek hızlıca kahvaltımı yaptım ve dışarıya atıldım. Üzerimde hâlâ pijamalar olduğunu görünce geri döndüm tabii. Annemler ne bu acele dercesine bir bakış attıkları için kendimi açıklama yapmak zorunda hissettim. Ormana gidiyorum diyemezdim. Saat erken olduğu için tek başıma gitmeme izin vermezlerdi. "Sue" dedim. Babam devamını merakla bekleyen yüz ifadesiyle devam etmem için başını salladı. Sue benim Grande'den beri arkadaşımdı. Grande perilerin gittiği ikinci okuldu.Picollo ilk okulumuz Grande ikinci okulumuz Largo ise zorunlu olan son okuldu. Picollo 4 Grande 4 Largo ise 5 sene sürerdi. Biz ise 5 yaşında okula başlardık. Largonun 4. Sınıfındaydım. Suede benimle aynı devredeydi ama farklı sınıflardaydık.
Babamın meraklı gözleri üzerimdeyken " Söz" diye bağırdım. Annem biraz kıkırdadı. Annemin tavrıyla biraz içim rahatladı ve " buluşma sözü vermiştim. Geç kaldım..." Dedim. Babam beni kendi götürmeyi teklif etti ama kabul etmedim. " Dikkatli ol" dediler ve hazırlanmaya gittim.
O kadar meraklıydım ki okul için 1 saatte secemedigim kıyafetlerimi beş dakikada giymiştim. Annemlerin yanına çıkmadan önce tekrar gittiğimde annem sarı dalgalı saçlarımı arkaya attı. Kafama çiçekli bir taç koyup " çok yakıştı:) " dedi.
Benden daha çok giyimime dikkat ederdi. Serseri gibi giyinip bana bir peri olduğumu hatirlatirdi sürekli. Babam gözlerimin maviliğini hep annemden aldığımı bu yüzden de su perisi olucagimi söylerdi.Acelem olduğu için annemin yaptıklarına itiraz etmeden gülümseyip çıktım. Hızla ormana geldigimde bir şeylerin değiştiği hissiyatı vardı içimde. Ama kocaman ormanda her şeyin yerini ezbere bilicek değildim ya. Ormanda yarım saat dolaştıktan sonra sanırım defteri koyduğum yeri gördüm. Koşarak giderken ayağım mavi elbisemin eteğine dolandı ve yere kapaklandım. Ayağa kalkmaya çalışırken tekrar düşünce arkamdan yabancı bir ses " bekle yardım edeyim" dedi. Başka çarem de yoktu zaten. çalıya takılan eteğimi çıkardı ve teşekkür etmek için arkamı döndüm. Bir kaç saniyelik göz göze gelmeden sonra ikimiz de gözlerimizi kaçırdık. Kumral anlını biraz geçen saçlarını tek eliyle arkaya yatırdığında ela gözleri marillanın ışığıyla beraber nerdeyse yeşile dökücekti. Hayranlıkla bakarken ormana gelme amacım tekrardan aklıma geldi ve teşekkür edip yoluma koyuldum.
Bir iki adımdan sonra "Orman canavarları perilere zarar vermeye başlamış diyorlar. İstersen yalnız gitme." Dedi. Bu sanırım bana eşlik etmek için bir teklifti.
Arkamı dönüp baktığımda " yanında gelebilirim." Dedi.Kibarca reddetmek üzereyken dün gördüğüm silüet aklıma geldi. Ve teklifini kabul ettim. Yolda tek bir kelime etmeden sonunda defterimi koyduğum yere geldik. Gördüğüm kadar yakın değilmiş.
Biraz daha hızlanıp çukura baktım çukurda gördüğümüz şeyle birlikte göz göze geldik...
Ne gördüler acaba hep bir gizem...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Breena
FantasyOrman benim için çoğu zaman bir kurtuluştu, Şimdi ise son mu olacaktı...