Barın'ın çalışma odası, merdiveni görmezden gelelim:)
----------------------
Ahmet "alo Selim sana bir iyi bir de kötü haberim iki haberim var." diye söze başladı Selim kaşlarını çatıp dinlemeye başladı.
Ahmet Selim'in sessizliğine aldanmadan konuşmaya devam etti "ilk kötü haberden başlayım. Diana Tarasov hakkında hiç bir şey yok ama Barın'ın daha yeni geliştirdiği tarayıcı ile bakmayı düşündüm ve şimdi iyi haber bu tarayıcıdan bir şeyler çıktı ama şifreli, şifreyi kırmayı denedim, şifre kırıldı ama site katman katman ilk katmanda sadece ismi var." dedikten sonra derin bir nefes almıştı, Selim ise kaşlarını daha da fazla çatmaya başlamış ve bilinç dışı bir şekilde nefesini tutmuştu Ahmet'in nefes sesinin gelmesi ile kendisi de derin bir nefes aldı.
Selim " Ahmet sen eve gel ben de bu sırada Barın'a durumu kısaca anlatıyım. Sen gelince kapsamlı bir şekil de anlatırsın." dedi ve Ahmet'den cevap bekledi Ahmet ise "tamam, 15 dakikaya geliyorum." diyerek telefonu kapattı.
Selim Ahmet'in telefonu kapatması ile telefonu cebine atıp Barın'ın çalışma odasına çıkmaya başladı.
O sırada durumu en iyi nasıl anlatacağını düşünüyordu. Barın'ın çalışma odasının önüne gelince düşüncelerini toplayıp, odanın kapısını tıkladıktan sonra odaya girdi.
Barın Selim ile konuşmasından sonra çalışma odasına çıkıp dosyalarla ilgilenmeye başlamıştı çünkü anca o zaman beynini feth eden düşüncelerden kurtulabilirdi. Odanın kapısı tıklatılınca kafasını dosya yığınından kaldırıp gelen kişiye baktı.
Gelenin Selim olduğunu anlayınca beynini feth eden düşünceler geri geldi. Aklında bir sürü düşünce geçiyordu Selim'e dikkatli bakınca elini kaşıdığını gördü, Selim ne zaman gergin veya stresli olsa bu eylemi yapardı Barın aralarında ki sessizliği daha fazla sürdürmemek için konuşmaya başladı "Selim ne oldu? Dosya nerede?" diye sorularını sordu. Selim sıkıntılı bir ses ile "Barın, Ahmet'e söyledim baya araştırmış ama bir şey bulamamış, senin yeni yaptığın tarayıcı ile-" derken Barın Selim'in sözünü kesip "Selim ilk önce şuraya otur ve öyle ne söyleyeceksen söyle." dedi ve Selim'in masanın karşısında ki koltuğa oturmasını izledi.
Selim derin bir nefes alıp konuşmaya başladı...
------------
Değerli okuyucularım size bir kaç soru sormak istiyorum,
ilk sorum; bölümler çok mu kısa?
ikinci sor;karakterlerin giydiği kıyafetlerin resimleri koymamı ister misiniz yoksa siz kafanızda mı hayal edersiniz?
üçüncü soru;bölüm nasıldı?
sorularım bu kadar idi, lütfen bu sorulara cevap verin ve beğendiyseniz de oy vermeyi unutmayın.
iyi günler dilerim, yeni bölüm de görüşmek üzere.
Sürç-i lisan ettiysem affola.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanıltıların Esiri
Ciencia FicciónDNA'sı ile oynanmış, daha küçük yaşında hayatın ve insanların gerçek yüzünü görmüş bu yüzden kendini korumak için çocuk yaşta büyümüş DİANA TARASOV... Yer altında namını fazlasıyla duyurmuş ve adı geçen her ortamda bile korku salmayı başarmış, k...