Kayak Vedası - Sk8 The İnfinity

Episōdo 14

Akio ile hala çalışıyorduk. Yarış için onu baya heveslendirmiştim. Annesi ve babası'nın ona çok güvendiğini demişti.

Öyle dediği zaman benim ailem gelmişti aklıma.

Acaba benim ailem bana güveniyorlar mıydı?

Sanmıyorum..

Koluma dokunmasıyla kendime geldim. Başımı ona çevirip konuştum.

"Efendim akio?"

"Yaptım! Diyorum yarım saattir duymadın sanırım." dedi heyecanla.

Gülümseyerek akio'ya yanıt verdim.

"Kusura bakma.. Biraz dalgınım da. Ama senin adına sevindim! Umarım yarışta da zorlanmazsın!" dedim ve gözlerimi kaçırdım.

"Pekii, ne düşünüyordun? Bana anlatabilirsin." dedi.

Bunu soracağını biliyordum.

"Ailemi. Beni düşünüyorlar mı diye." dedim.

"Düşünme." dedi net bir şekilde.

"İstemiyorum mu sanıyorsun? Unutma imkanım olsa unutacağım ama seninle olduğum her dakika da aklıma geliyorlar." dedim hüzünle.

"Çünkü bana özeniyorsun." dediğinde başımı salladım. Onu kıskanıyordum.

"Sana bir şey diyeyim mi?" Dedi cevap vermedim.

"Bak.. herkesin ailesiyle bir sıkıntısı vardır sadece dışarı yansıtmaz. Sen çok yansıtıyorsun. Ben yansıtmıyorum. Sen bunu kıskanıyorsun." dedi.

Evet demek isterdim ama sustum. Konuşursam ona bağıracaktım.

"Burası oturduğuna göre sıra geldi ailene. Aileni çok sevmiyorsun, istiyorsun ama soğuyorsun. Hiç onlara sordun mu?" diye sordu.

"Neyi soracağım onlara? Beni neden doğurduklarını mı?"

Kahkaha attı bir anda.

"Hayır! İyiki doğmuşsun. Bahsettiğim şey neden seni böyle zorladıkları. Sordun mu onlara bunu?" dediğinde başımı hayır anlamında iki yana da salladım.

"Sor o zaman. Bu gece onlara sor." dedi ve gülümsedi.

"Soracağım." dedim ve gülümsedim.

"Bu arada senin dalgın olduğun zaman da annemler aradı bir yere gitmem lazımmış. Sonra çalışmaya devam etsek? Olur mu?" diye sordu gerginlikle.

"Mecbursun gitmeye. Git sonra çalışırız." dedim ve elimi salladım.

O da görüşürüz anlamında salladı elini ve kaykayına binip yanımdan ayrıldı.

Sahiden güzel sürüyordu. Ona inanmam, başaracağını söylememin de etkisi vardı.

Sonrasında miya da kaykayına binip evine döndü.

Eve girdiği gibi kendini salondaki koltuğa bıraktı ve telefonunu açıp whatsapp grubuna girdi.

Gördüğü mesajlarla gülümsedi.

Shadow:

Shadow: Şu grubu sil reki

Miya: Silme reki eğleniyoruz bu grupta.

Reki: Oha sen ciddi misin!!

Langa: Miya dediyse silme

Joe: Shadow ittir git ya

Cherry:

Cherry: Keşke hep böyle olsan joe.

Reki: OOO ILANI ASKK OOO

Joe: Diyorum, diyorum, inanmıyorsunuz

Shadow gruptan ayrıldı

Cherry: Shadow'u engelleyin bir süre

Akio: Tamam

Langa: Engelledim

Joe: Olm dünden razısınız engellemeye

Miya: Evet

Dediği sırada eve annesiyle babası girdi. Başını kaldırıp annesiyle babasına baktı. Keyifli gözüküyorlardı. Tam o sırada ayağa kalkıp annesiyle, babasına sarıldı.

Annesi ve babası şok olmuştu. İlk defa miya, kendi isteğiyle kalkıp onlara sarılmıştı.

Onlardan ayrıldıktan sonra konuştu. "Sizinle konuşmak istiyorum. Her şey hakkında." dediği vakit annesinin gözyaşları patır patır yere düşerken babası mutlulukla "Olur" dedi.

Salona geçip karşı karşıya oturdular ve ilk konuşan miya oldu.

"Beni seviyor musunuz?" derken elleri titriyordu.

Babası ikinci bir şok yaşarken annesi evet dedi.

Konuşma sırası babasına geçmişti. Miya babasının onu sevdiğinden şüphe ediyordu fakat dediği şeyle hüznü daha da arttı.

"Seviyorum ama yaptığın şeyler beni üzüyor. Her baba sever oğlunu, kızını. Bize doktor kız olacak demişti. O yüzden sana karşı sert bir babayım. Doktora öfkemden ama bu yanlış. Özür dilerim miya. O yüzden sana kız ismi taktık. O yüzden seni kaykaya yazdırdık bizi sev diye ama daha da nefret ettin bizden. Özür dilerim." dedi babası gözyaşlarını tutmaya çalışarak.

Miya'nın ellerinin titremesi durmuştu ama gözyaşlarını durduramıyordu.

Miya o an farketti.

Ailesiyle ilk defa konuştuğunu. İlk defa ailesiyle birlikte salonda oturduğunu.

Bu onu daha çok üzdü.

Daha çok kırdı ama sorularını sormaya devam etti.

×××

Yorumlarınızı bekliyorum..

Umarım hoşunuza gitmiştir bölüm.

Not: Yazdığım çoğu sahne hayal ürünüdür. Dizi de böyle bir sahne yoktur.

Sayonaraaaaaaaa!