Kitap, kurgu miya karakterine özel bir kitap. Tabiiki diğer karakterler de var içinde ama ana karakter, kitabı ağzından okuyacağınız karakter miya.
Umarım okurken eğlenirsiniz!!
Ne demişti o? Sen de eğitim aldın mı? Tabi ne zorluklar yaşadığımı bilmiyordu.. Kıskançlık denilen şey buydu sanırım.
"Noldu? Eğitsem mi diye mi düşünüyorsun?"
"Ahh ne demezsin!" dedikten sonra önüme dönüp kaykayımı sürmeye devam ettim. Dediği şeyler zoruma gitmişti. Bilip bilmeden laf etmek en kolayıydı tabii.
Sinirden ellerim titriyordu. Hafiften dengem'i de kaybediyordum.
Arkamdan bağıran sesini duydum.
"Önünden araba geliyor Miyaa-chaaan!"
Önüme baktığımda otobüsü gördüm. Ona karşı olan öfkemden arabanın altında kalıp ezilecektim! Shit mi demeliydim? Ölecek miydim? Zamanım dolmuş muydu?
O an miya. Sinirinden ne yapacağını bilemeyip gözlerini yumdu ve ölmeyi bekledi. Otobüsle arasında çok az bir mesafe vardı. Oradan kurtulması imkansızdı.
Bir anda bir çığlık sesi duydum ve bir anda yere sendelendim.
"KAMİSAMAAAAAAAA'M KORU BENİ!"
Bu ses kime aitti çözemedim çünkü bir kızın sesine benziyordu.
Miya ve onu kurtaran kişi otobüsün altında kalmaktan kurtulup kenara atmışlardı kendilerini. Ne kadar Miya chinen öleceğini kabul etse de bir anlık kurtulma isteğiyle onu kurtaran kişinin bu çabasını boşa harcamak istememişti.
Ne olmuştu şimdi? Kurtulmuş muydum? Beni kurtaran kıza baktım.
"Selam dostum! Bence bir teşekkürü hak ediyorum."
Nasıl? Beni kurtaran o muydu? Benim için ölmeyi bile göze mi almıştı?
"Hey dostum! Senin için ölmeyi göze falan almadım."
"Aklımı falan mı okuyorsun lan?" Kıkırdadı yine bir kız gibi.
"Nereden bilebilirsin ki? Belki de sende beni eğitmek için kendini o otobüsün önüne attın?"
Ellerimin titremesi durmuştu. Sürekli devam eden sinirlerim benimleydi ama.. ne alaka! Kamisama aşkına!
"Ne alaka? Ben? Seni eğitmek isteseydim şuan seni eğitiyor olurdum?"
"Haha! Çok komiksin dostum!"
Reki'den sonra bir de bu başlamıştı dostum demeye!
Bir anda bana elini uzattı. Öylece ne demeye çalışıyor bu misali ona bakıyordum.
"Tek bir şartla: beni eğiteceksin."
Eğitmek demiyorum ben ona.
"Peki, kabul!" Anlık gelen bir şokla çığlık attı.
Ben onun ağzını kapadım ve konuştum.
"İsmin ne? Öğrencim diye seslenmemi istemezsin herhalde."
"İsterim, yani ismim Akio Shiba! Memnun oldum Miya-chaan!"
Miya-chan mı demişti o? Öyleyse tamam!
"Peki çim kafa!" Bana anlamayarak baktı.
"Çim kafa derken?"
Anlamadığını anladığım vakit KAZANDIM der gibi bir kahkaha attım.
Benimle yarışa girmeyecekti.
Bana hala aynı ifadeyle bakıyordu.
"Şimdi sen ilkokul şakası mı yaptın?"
Ortaokula gidiyordum zaten! Bu ne saçma soru!?
"Yio ortaokul şakası."
"Hahaha, anladım yani sana miya-chan dediğim için bana çim kafa diyorsun!"
Başımı salladım.
Kaybettin çim kafa!
"Bu kadar küçük zihniyetli birini beklemiyordum." dedi ve kaykayını eline alıp yanımdan uzaklaştı.
Ben sadece o turuncu kafasını izledim.
Gitmesi umrumda olmasa bile, bu şekilde beni aşağılaması zoruma gitmişti.
Bunun üzerine Miya "O beni istemiyorsa bende onu istemiyorum!" dedikten sonra S'e gitti. Keyfi fazlasıyla kaçmıştı. Önüne gelen her şeye o egoist tavrıyla cevap veriyordu. O sırada öfkesinden yere çöken Miya'nın dikkatini bir şey çekti.
Miya.. Çim kafayı cherry ile konuşurken gördü. Ne yapıyorlardı diye aklından geçirmeden edemedi.
Ne kadar umursamıyorum havalarına girse de onun ne yapacağını merak ediyordu, çim kafa'nın yani.
---
Selamlar.
Nabersiniz? Ben iyiyim sağolun.
Ben yazarken cidden çok eğlendim! Siz eğlendiniz mi?
Hoşunuza gitti mi bölüm?
Yorumlarınızı bekliyorum :)
Şimdi size çim kafayı göstermek istiyorum :) Yani Akio Shiba.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
