19: çocuklara söylenmemesi gereken laflar listesi

965 171 102
                                    

third's pov

birlikte yaşama fikri bu ikili için tahmin edilemeyecek şekilde güzel geçiyor. bir ay doldu bile ve her şeyin düzene oturmuş olması; yani sabah changbin'in mia'yı kreşine, felix'i işine bırakması, dönüşte de aynı sistemle alıp evde keyifli ve bol kahkahalı sohbetler eşliğinde yemek yiyip oturulması iki tarafa da çok rahatlatıcı geliyor fakat şu sıralar kafalarını meşgul eden bir şey de yok değildi, evin artık küçük geldiği fikrindeydiler artık. o yüzden felix ve changbin'in mesajlaşmalarına baktığınızda sadece kiralık ev bağlantıları ve o ev hakkında uzun uzun konuşmalar yapıyorlardı. changbin büyük balkon ya da bahçe, felix ise güzel tuvalet istiyordu ve nedense bir türlü bu ikisinin birlikte olduğu bir ev kesinlikle yoktu civarda.

günlerden pazardı. changbin, yalvar yakar eunji'den bu akşamlık akşam yemeğini onlarda yemesiyle ilgili izin almıştı ki bu olay hakkında da günlerce söylenip durmuştu. o kendi kızıyla istediği yerde yemek yemek için neden izin almak zorundaydı ki? kızıyla olan özel vaktine karışmak onun haddine miydi? kötü bir yere mi götürüyordu sanki onu? jihye istemez miydi sanki felix'i ve mia'yı görmeyi? aksine ikisini de jihye çok severdi, çok uzun süredir de görmek istiyordu. changbin en son onunla konuştuğunda jihye bunu söylemişti en azından, onları özlediğini ve çok özlediğini, tekrardan çok özlediğini iletmesini istemişti.

saçları uzamıştı jihye'nin ve kesinlikle kestirmek istemiyordu fakat bu yaşta bile yüzüne fark edilebilir bir düşüklük oturmuştu sanki. vücudu beş olsa da yüzü, yüzünden ziyade gözleri yedi gösteriyordu. zaten olgun bir kızdı fakat bu ani ekstra olgunlaşma changbin'i korkutmuştu bugün. tabii jihye'nin ona söylediklerini bilmiyordu changbin. felix, aileyi bozandı. felix babasını çalmıştı jihye'nin. bilerek yapmıştı bunu ve şeytanın önde gideniydi o. madem changbin babası bu akşam yemeğini böylesine istiyordu, jihye gidip tepkisini göstermeliydi, değil mi? jihye bunları uzun süredir duyduğu için inanmıştı bile çoktan doğruluğuna. sonuçta beş yaşında bir çocuktan objektif davranmasını ve her ihtimali değerlendirmesini bekleyemezdiniz. babası changbin, felix diye bir şeytanın tuzağına düşmüştü ve onun için kızından vazgeçmişti.

annesinin saçma ve gerçek olmayan nedenlerle gizli gizli changbin ve jihye'nin buluşmalarını iptal etmesinin, changbin'in kızıyla konuşmak istediği için kaç kere aramasını reddetmesinin ardından jihye'ye tersini söyleyip bak baban seni umursamıyor, yine iptal etti! bak hiç aramıyor, diye isyan etmesi de pekâlâ hiç iyi etkilemiyordu beş yaşındaki kızı.

şimdi ise changbin ve jihye parkta uzun uzun dolaşmış, bir şeyler içmiş ve eve yaklaşıyordu son sürat. changbin heyecanlıydı, yola bakarken gülümsüyordu çünkü jihye'nin o masaya oturduğu an o masanın tamamlanmış hissettireceğini adı gibi biliyordu.

"heyecanlı mısın?" diye sordu dikiz aynasından saniyelik jihye'ye bakarak. jihye ise eliyle oynuyordu, alt dudağını sarkıtıp omuzlarını silkti. changbin ise bu tepkiye karşı kaşlarını kaldırdı kısaca, "ne anlama geliyor bu?"

"hiç."

kırmızı ışıkta durduklarında changbin arkasını dönüp kızının elini tuttu. "gitmek istemiyor musun?" bir tepki gelmedi ve changbin devam etti, "özlemedin mi felix abi'yi ve mia'yı?"

ama jihye hiçbir tepki vermiyordu. gözlerini sonunda babasının yüzüne çekti. "özledim." dedi sakince.

changbin ise aksini bu kadar iddia eden bir dönütün ardından moralinin düştüğünü belli etmemek için almak üzere olduğu derin nefesi engelledi. "gitmek istemiyorsan gitmeyelim babacığım, ikimizin günü bu. ne istiyorsan onu yapalım. ne yapmak istiyorsun? ikimiz dışarda bir şeyler yiyelim mi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

compassHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin