Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)
Sabah yine okula erken gelmeye karar vermiştim ve yine adının Çağrı olduğunu öğrendiğim çocukla denk gelmiştik kampüse girerken. Ben önde o da biraz arkamda yürüyordu. Sonra bir anda durup arkama, ona doğru döndüm.
Çekingence " Günaydın." dememle dudakları bir an için yukarı kıvrıldı.
" Günaydın." diye cevapladığında bir elimle önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.
" Cemre nerede biliyor musun?" diye bir anda sormamla bir süre afalladı.
" Şey, yok hayır. Daha görmedim. Ne oldu ki?"
Ona doğru elimdeki poşeti uzatarak konuştum.
" Ben de bir emaneti var da... Onu vermem lazımdı." dediğimde gülüp bana doğru yürüdü.
Ben de ona eşlik edip beraber yan yana yürürken bana doğru döndü tekrardan.
" Sen öyle emanet falan deyince sanki Kurtlar Vadisi'ndeymişim gibi hissettim bir an." dediğinde güldüm.
" Maalesef gerçek hayattayız ve benim Cemre'yi bulmam lazım. Sana iyi günler." diye gülümseyerek geri geri gittiğimde beni durdurdu.
" Dur, ben arayayım onu. Neredeymiş bakalım." diyip cebinden telefonunu çıkardığında ben de durup onu beklemeye başladım.
" Alo Cemre? Nerdesin?"
"..."
" Aynen Cemre sabah sabah rüyamda gördüm seni. Nerdesin?"
"..."
" Peki. Bir arkadaş sordu da seni."
"..."
" Tamam kapa kapa."
Telefon konuşmaları bittiğinde telefonunu tekrardan cebine koyup bana döndü.
" Eczacılığın önünde oturuyormuş." dediğinde onu kafamla onayladım. Sonra bir elini ensesine götürüp devam etti. " Ben de gidiyorum yanlarına. Beraber gidelim istersen."
" Peki." diyip yürümeye başladıktan sonra bir süre hiç konuşmadık.
Sonra bir anda bana doğru dönüp olduğu yerde durunca ben de ona döndüm.
" Bu arada biz tanışmadık hâlâ. Çağrı, ben." diyerek elini bana uzatmıştı.
" Zeynep." diyip yüzüme ufak bir tebessüm yerleştirdiğimde uzanıp elini sıkmıştım. Hemen tekrar elimi geri çektiğimde ellerimi önümde birleştirip yürümeye devam etmiştim. Nedense garip bir his kaplamıştı içimi. Huzur? Heyecan? Panik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Doğru || ZEYÇAĞ
Fanfictionİki üniversite öğrencisi, birbirlerinden habersiz aynı kampüste günlerini geçirirken hayat onları küçük tesadüflerle buluşturdu. Aralarındaki etkileşimi ilk fark eden ise erkeğin en yakın arkadaşı oldu. Arkadaşının gözündeki ışık sönmesin diye onlar...