Selam. Yeni evrenimize hoş geldiniz. Eğer okursanız ve severseniz bol bol yorum ve oylarınızı bekliyorum ki devam etmeli miyim, seviliyor mu anlayayım.
Başlangıç tarihinizi buraya iliştirebilirsiniz. Çünkü uzun ve güzel bir yolculuğumuz olacak :)
Otobüsten indiğim anda daha da bastıran yağmurla montumu kafama geçirmeye çalıştım. Sanki bugün çarşıya inmem şarttı. Tam da dersten önce.
Saate baktığımda dersimin başlamasına daha on beş dakika vardı. Yağmurun dinmesini beklesem diner miydi? Yoksa boşuna vakit kaybetmemeli miydim? Durakta bir süre havayı tartmaya çalışırken tepemde beliren siyah bir şeyle irkildim. Birisi bana şemsiyesini uzatmıştı.
" Boşuna bekleme. Dinmez bu yağmur." dedi siyah saçlı çocuk.
Ona kafa sallayıp onunla birlikte kampüse doğru yürüdüm. Beraber kapıdan geçtikten sonra tekrardan bana döndüğünü hissedince ben de kafamı ona çevirdim.
" Nereye gidiyordun bu arada?"
" Tıp Fakültesi." dediğimde yönümüzü tıp fakültesine doğru çevirdik.
Kısa bir süre sonra okulun giriş kapısının önüne geldiğimizde şemsiyenin altından çıktım. Ona döndüğümde bana baktığını görünce kibarca gülümsedim.
" Çok teşekkürler. Çok naziksin." dediğimde bir elini ensesine götürüp gülümsedi mahcupça.
" Hiç önemli değil." dedi. Bir süre daha bana baktığında bir şeyler demek istiyormuş gibi ağzını açıp kapattığında vazgeçtiğini anladım.
Tam içeri girecekken bir kızın " Ne arıyorsun sen burada?" sesini duymamla siyah saçlı çocukla konuştuğunu anladım. Bu kızı daha önce görmüştüm. Bir üst dönemimden Cemre'ydi. Öğrenci temsilcisi olduğundan dolayı tanıyordum. Onlar konuşurken ben de içeri girdim daha fazla üşümemek için.
Ders başlayana kadar bir pencere kenarına geçip beklemeye başladığımda az önceki ikilinin hâlâ şemsiyenin altında konuşmakta olduğunu gördüm. Onun sayesinde ıslanmadan ve geç kalmadan gelebilmiştim. Kendi kendime ufak bir tebessüm edip amfiye geçtim.
Bölümü nasıl buldunuz?
Evet, bölümlerim kısa. Çünkü küçük küçük anlardan ilerliyor hikaye. Esas olan onların hikayesi olduğundan başlangıçta böyle olması normal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Doğru || ZEYÇAĞ
Fiksi Penggemarİki üniversite öğrencisi, birbirlerinden habersiz aynı kampüste günlerini geçirirken hayat onları küçük tesadüflerle buluşturdu. Aralarındaki etkileşimi ilk fark eden ise erkeğin en yakın arkadaşı oldu. Arkadaşının gözündeki ışık sönmesin diye onlar...