Şaşkınlığımı gizleyememiştim. Çok fazla ileri gitmişti. Hem sabah bana çarptı birde özür dilemedi. Hemde gelmiş sınıfta beni rezil etmeye çalışıyo gerizekalı. Ee bende bunların altında kalırmıyım. Açtım ağzımı yumdum gözümü."Sabahki öküzlüğünden sonra burda gelip möö lemen çok garip senin gibi öküzler mööleyebiliyo muymuş çok şaşırdim" dedim. Tabi benim bunu dememle siniftaki herkes sustu. Tabi kıvanç bana öyle bir bakmıştıki birazcık korkmuştum ama korkumu belli etmedim tabi. Hocamızda sinirlenip Kıvanc'a bağırdı. Sonrdada ona 1 aydır işledikleri dersi anlatmasini istemisti bir sonraki derse. Bende gülüyordum. Kıvanç hocaya bağırıp "hocam ben bir ayda gorduklerimizi bir haftada nasil calisayim". Dedi. Hoca hic cevap vermedem zil çalınca sınıftan çıktı. Kıvanç bana öyle kötü bakıyorduki hemen hocanın yanına gittim. Tabi bu arada bunu gören kıvanç bana gelip "daha nereye kadar kaçıcaksın" dedi. Bende onu aldirmadan hocanin yanina gittim. Hocada"bir sey mi oldu Ezgi?" dedi bende hocam derste olan şeyden dolayi özür dilerim" diyip sınıfa doğru yol aldım. Koridorda yürürken bu cocuklarin nesi vardı neden bana yiceklermis gibi bakıyolardı anlamadım. Sınıfa girmemle berabee yanima bir kız geldi. "Adım Gül bende bu okula yeni geldim senin gibi" dedi. Ohh be biraz da olsa icim rahatlamisti cünkü herkesin bir arkadaş grubu vardı bende bu yüzden tek kalıcam diye korkuyordum. En azından benim gibi birisi daha varmış. Gülü sevmiştim çünkü oda benim gibi pozitif ve eğlenceliydi. Gül bana " kıvançtan bence uzak dur çünkü seninde benim yaptığım gibk hata yapmani istemiyorum kıvanç herkese öyle davranır o yüzden onu takmamalısın" dedi bende "saçmalama Gül beni rezil edecek bende buna susacak mıyım? Hic sanmiyorum cunku beni böyle aşağılayamaz" dedim. Oda "bak Ezgi lütfen çok üsteleme canını yakar" dedi. Ben cok umursamadim zaten benim canımı yaksa ne olurdu ki? En başından beri benim canım yanık. Cünkü ben dogmadan önce öz babam ölmüş beni annemle yanlız bırakmisti. Ona cok kizgindim. Babamın ölümünden sonra annem eskisi gibi değildi. Beni genel eve satmaya kalktı çünkü babamın ölümünden bize kalan tonlarca borç vardı. Ben hala olanları atlatamadım bir anne kızına nasıl böyle bir sey yapar. Anneme yalvardim lütfen beni verme söz çalısıp borçları ödeyecegim dedim. Zaten bunu dedikten 3-4 ay sonrada bir cafede garsonluk yapmaya başladım. Ama şehir değiştirince burada iş bulmam biraz zamanımı alabilirdi. Sonra annem o adamla evlendi. Yani üvey babamla. Onun sayesinde belki borçlarım kapanmıstı ama benimdr ihtiyaçlarımı karşılamam icin calismam gerekiyordu. Herneyse bende Güle buralarda benim icin bir iş var mı dedim. Oda ben bir bakarım bizim oralara dedi. ...
Son dersin bitmesine 1 dk vardı. Kıvançla kavga ettikten sonra hic gelmemisti derslere. Bende okuldan çıkıp eve geldim. Oturdugumuz mahalle ne kadar kötü biyerdi. Erkeklere lafım yok zaten onlar bana uzaylıymıs gibi baktıkları icin. Aralarindan bir cocuk " heyy! Bebegim senin gibi kız böyle bir mahallede ne işi var. Takılalım mı biraz? " dedi. Tabi ben şok. Ne yapacağımi ve ne diyecegimi bilemedim. O arada " rahat birakin kizi" diye bir ses duydum. Ses çok tanıdıktı. Arkamı dönüp baktığımda çok şaşırdım. Gerçekten o kadar şaşırmıstım ki 5 sn ağzımı açık birakmışım ve Kıvanç'ı gördüm o anda noldu neden bu kadar şasırdın? Dedi. Seni bu çocuklardan kurtardım bana borçlusun prenses dedi.
Sensin prenses.
Kıvanç beni kurtarmıştı...
Beni...Ama bana kötü davranmıştı , şimdi gelip beni mi kurtarıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KORKMUYORUM~
Teen FictionGeçmişinden kaçan bir kız. Onu her şeye zorlayan anne ve üvey babası. Geçmişinden geçmeyen derin izler. Bu izleri takip eden bir oğlan.