Kafam allak bullaktı. Zihnim bir sürü soruyla dolup taşıyordu. Neyse ki, kafası sorularla dolu olan kendimle çok fazla zaman geçirmeme gerek kalmamıştı. Cathna ilk defa mesaiye kalmaksızın eve erken gelmişti. Kapıdan içeri girdiğinde kısa süreliğine göz göze geldik. Konuşmamıza gerek kalmadan bakışlarımdan bir sorun olduğunu anlamış gibiydi.
Bir süre sessizce yemeğimizi yedik. Mutfakta bir araya geldiğimiz anda Cathna dayanamayıp "Kötü bir gün geçirmişe benziyorsun. Bir sorun mu var?" diye sordu.
Dolabın kapağını açtığım sırada "Evet, oldukça kötü bir gündü diyebiliriz." dedim ve dolabın kapısını sertçe kapattım. "Marco'yu hiçbir yerde bulamıyorum."
İkizimin suratındaki ifade yine sertleşmişti. Derin bir nefes alarak geç kalan konuşmamızı başlattım.
"Bu gün asansörle üst zamanlara çıktım."
"Kuralları çiğnemek pahasına... Güzel..."
"Odamda Marco'nun görüntüsüyle karşılaştım. Halüsinasyon değildi. Muhtemelen o da bana ulaşmanın peşindeydi. Bana neden onun paralel bir evrende olduğunu söylemedin?"
"Bu gizli ve yeni bir bilgi, yetkimin dışında kalıyordu."
Cathna benden gözlerini kaçırmıştı. Üstelemekle sakin kalmak arasında gidip geliyordum.
"Marco ile derdin ne söyler misin? Neden onu benden gizlemeyi tercih ettin. Sen her zaman yardım etmek isterdin."
"Sana söyledim yetkimin dışında..."
"Konumuz kıymetli işin ve yetkilerin değil. Neden birbirimize ulaşmamızı engelledin? "
"Her şeyin senle ilgili olduğunu ve benim duygularımın olmadığını sanıyorsun öyle değil mi?"
Biraz düşününce gerçekte neler döndüğünü anlamaya başlamıştım. Şaşkınlığımdan ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bu durum gerçek olabilir miydi? Esmer halimin gözlerinin içine baktım.
"Yani sen şimdi diyorsun ki Marco'ya... İnanamıyorum. Yani neden bunu şimdi söylüyorsun? Anlayamıyorum."
"O türlü bir şey olduğunu düşündüğün için esas sana inanamıyorum. Marco'nun yanlış kanıları var. Sisteme güvenmiyor ve orda burada... Biliyor musun zerre kadar umurumda değilsiniz."
Cathna eskiden beri istediği şey olmadığında kestirip atmayı çok severdi. Bu yüzden hiçbir zaman ciddi konuları tam anlamıyla konuşmayı başaramamıştık. Çözümü kaçmakta buluyor ve her şeyin üzerine bir çizgi çekme yoluna gidiyordu. Ama bu defa böyle olmasına izin vermeyecektim.
"Cathna seni anlayabiliyorum. Sana kızgın değilim. Sadece bana karşı dürüst olmanı istiyorum. "
"Dürüstlük mü? Ben uzun zaman önce dürüst olmayı bıraktım ne yazık ki. Bulunduğum mevkide dürüst olmam bir işime yaramaz anlıyor musun?"
"Her şey mevki demek değil. Eğer konuşulması gereken bir şey varsa konuşuruz. Birbirimize karşı sırlarımız olmamalı."
"Bana söylememem gereken şeyleri söyletmeye çalışma Anna."
"Her zaman ki gibi beni kendimle bırakıyorsun öyle mi?"
"Yalnız değilsin. Sevgili Ralph ve Marco'n var. Vereceğim kodla sevgiline ulaşabilirsin. Su altıyla ilgili bir benzetimde görevli. Yani hala yaşıyor merak etme. Yalnız seni düşünceleriyle etkilemek isteyecektir. Sana tavsiyem onları çok fazla ciddiye alıp başına iş açmaman. Arkanı kollamakla uğraşmak istemiyorum."
"Cathna biz ne zaman bu duruma geldik söyler misin? Ralph ve Marco'dan önce biz vardık. Dünya'daydık. Sonra bu tuhaf yere geldik ve sen diğer yarından uzaklaştın. "
"Benim katımda olabilirdin fakat sen tüm imkânları geri çevirdin. En büyük sebep bu olabilir mi? "
"Yukarıda mutlu olamazdım. Burada olmaktan dolayı mutlu muyum onu bile bilmiyorum. Sen yanımda olduğun için kabullenmek zorunda kaldım. Şimdi ise karşıma geçmiş başının çaresine bak diyorsun. " dedim. Gözlerim dolmuştu ve O da bunu görüyordu.
Cathna'nın da aynı durumda olması beni şaşırtmıştı. Anında bakışları farklı bir yöne çevirdi. Sonunda yutkunup bana döndü ve "aslında her şey tam anlamıyla yolunda gidiyor sayılmaz. Açıkçası son zamanlarda zamansal boyutlardaki yırtıklarla uğraşıyoruz. Paralel evrenler arası geçişler şimdilik kontrol altında ancak sistem her an çöküntüyle burun buruna gelebilir. "
"Yani tehlike altındayız mı demek istiyorsun?"
"Tam olarak demek istediğim... "
O sırada Cathna'nın sözleri, tabletinden gelen bir sinyal sesiyle kesilmişti. Cathna'nın yüzüne oturan korku ifadesi beni de korkutmuştu. Sorun, gerçekten büyük olabilirdi. Cathna hareketlenmişti.
"Ben gidip duruma bakacağım. Eminim korkulacak bir şey yoktur. Sen odana git ve düğmeye basıp bekle." dedi ve cebinden çıkardığı tuhaf aleti elime tutuşturup gitti.
*
Marco devasa sanal bir akvaryum görüntüsünün tam ortasında duruyordu. Onlarca farklı cinste irili ufaklı balıklar ve yumuşakçalar etrafını çevirmişti. Simülasyon teknolojisindeki 10 farklı filtre üzerine çalışılıyordu. Gerçeğinden hiçbir farkı olmayan net görüntüyü elde etme çabasındaydılar. Marco'nun uzmanlık alanı olan lazerler bu konuda epey iş görüyordu.
Uzun süredir yoğunluk nedeniyle Anna'yı görme şansına erişememişti. Kule onu saklama konusunda çok iyiydi öyle ki varlığından bir iz bile yoktu. Kimse onu tanımıyordu. Sanki hiç bilmediği bambaşka bir yerdeydi. Zaten evinden binlerce ışık yılı uzaktaydı. Güvendiği tek kişi Anna'ydı. O da sırra kadem basmıştı.
*
Elimdeki kumanda benzeri alete baktım. Sarı bir ışık yanıp sönüyordu ve dokunmatik ekranında tek bir gösterge vardı. Tek yapmam gereken ona basıp olacakları görmekti. Parmağımı düğmeye değdirdiğim anda ışık maviye dönüştü ve odada ikinci bir evren oluşmaya başladı.
Marco ile devasa bir akvaryumun loş ışığıyla aydınlanan odanın tam ortasında şaşkın şaşkın birbirimize bakıyorduk şimdi. Yavaşça yürüyüp Marco'nun yanına geldim ve dayanamayıp ona sarıldım. Bir süre öylece kaldık. O esnada derdimi anlatmak istedim.
"Seni aradım, paralel evrende olman gerçekten inanılmaz. Cathna her şeyi anlattı. O çok tuhaf davranıyor. Bana işini savunuyor fakat sorunları görmezden gelmesi... "
"Sistem çöküyor Anna. Alt katlarda kaynak sorunları var. Sanayi devrimi katı üst katların teknolojisinden haberdar ve isyan çıkartmak üzereler. Kurulsa bunu göz ardı ediyor ve paralel evren projesini kurtuluş olarak görüyor. "
Marco'yu dinlerken her şey zihnimde daha da netleşiyordu. Alphaville hiçbir zaman kusursuz değildi ve olmayacaktı.
"Sağlam bir projenin içerisinde olduğumuzu sanıyorduk. Aslında Dünya'dan hiç ayrılmamalıydık." dedim.
"Alternatif evren de kurtuluş olmayacak. Hatta her şeyi daha da kötü hale getirebilir. Bunu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız." dedi Marco onaylayan gözlerle bana bakarak. Benimse cevabım netti.
"Ralph'i bulmalıyız."
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alphaville Kulesi
Science FictionÜç farklı zaman çizgisini içinde barındıran Alphaville kulesi çalışanı Anna ikizi Cathna'nın gerçek yüzünü anlamaya çalışıyor. Sevdiği adam ise paralel bir evrene hapsolmuş durumda. Bu görkemli yerde mi kalmalı yoksa Dünya gezegenine geri dönmenin b...