Marco ile asansörün olduğu koridora doğru seri şekilde ilerlediğimiz sırada yanımızdan endişeli görünen bir takım insanların geçtiğini fark etmiştik. Sarsıntının ne kadarı katlar arasında bir farkındalık yaratmıştı merak ediyordum. Sebebi ne olabilirdi? Kardeşim bu işin tam olarak neresindeydi? Bir sürü soru kafamın içinde dönüp duruyordu.
Ralph her zamanki gibi görev yerindeydi ancak O da huzursuz görünüyordu. Yolunda gitmeyen bir şeylerin baş gösterdiği apaçık ortadaydı.
Ralph'e yaklaştığım sırada "Neler döndüğüyle ilgili bir fikrin vardır umarım." dedim. Ralph ise eteğindeki taşları dökmeye çoktan hazır gibiydi.
"Sorun yeni neslin şu alternatif evren fikri. Çakışık evrenleri ayırma fikrinin tutmayacağını öngörememiş olmaları çok yazık. Katlarda yırtıklar meydana geliyor."
Marco kaşlarını çattı ve "YIRTIKLAR MI? " diyerek yüksek sesle araya girdi.
Ralph "Dostum sakin ol." dedi bizi daha tenha bir koridora çıkarttığı esnada.
"İnsanların yaşadıkları mekânda herhangi bir şey yaparken diğer evrenden gelip giden görüntülere şahit olmaları pek hoşlarına gitmeyecektir. Yan etkileri bu denli görmezden gelmiş olmaları inanılmaz. Biliyorum ama sakin olmalıyız."
"Cathna'yı bulmak zorundayız."dedim çarçabuk.
Marco kararlı bir şekilde bana bakarak "Sistemi bloke edebileceğimiz platforma ulaşmalıyız." dedi. Ralph'ın ise hepsinden iyi bir teklifi vardı. Görev yerine doğru gittiği sırada bize doğru döndü ve "Sizi faydalı birkaç kişiyle tanıştırmama izin verin. Söz veriyorum sonrasında sorunumuzun bir çaresine bakacağız. " dedi.
*
Sanayi devrimi katına indiğimizde bambaşka bir atmosferin içine dalış yapmıştık. Asansörün yaşattığı etkiyi henüz atlatmışken farklı kıyafetlerle etrafta salınan insanların içine düşmüştük. Meraklı gözlerle bizi inceliyorlardı. Mekanik sanayinin hüküm sürdüğü Steampunk döneminde olmalıydık. Kullanılan tek bir enerji türü vardı o da sıcak buharın gücü...
Bizi tuhaf giyimli bir adam karşıladı. Smokin benzeri bir takım giyiyordu. Ceketi vida ve çarklarla bezeliydi. Kafasındaki kaska pilotların taktığı türden yuvarlak gözlüklerden iliştirilmişti.
Ralph biz ve arkadaşıyla birlikte gizlenebileceğimiz bir şarap mahzenine inmiştik. Öğreneceklerimin hoşuma gitmeyeceğini bilsem de Ralph'in, tüm gerçekleri önümüze seriyor olması güzeldi.
"Alex, üst birimlerle irtibat halinde olan dönemin önemli bilim insanlarından biri." dedi Ralph. Alex tanıştığına memnun bir ifadeyle başını eğdi ve seri bir şekilde konuya girdi.
"Yukarısı ile kaynak alış verişi içerisindeydik ancak son zamanlarda dikkatlerini başka mecralara yöneltmiş durumdalar. Sistemi çöküşe uğratacak kozmik faaliyetler. Yaptıklarının farkında olmadığımızı düşünüyorlar ancak teknik birimin yerini bile tespit ettiğimizden bihaberler. İsyancı gibi görünmek istemem ancak ben de dostunuz Marco ile aynı fikirdeyim. Hatta oyumu eldeki kaynaklarla ve kalan insanlarla Dünya'ya dönmemiz yönünde kullanma taraftarıyım." dedi. Bu ciddi düşünceye sahip olan başkalarının olduğunu görmek şaşırtıcıydı.
Marco ile birbirimize baktık. Bu büyük etki yaratabilirdi. Cathna'yı bulma isteğim bin kat daha artmıştı. Ona her şeyi anlatma niyetindeydim.
Ralph birden ayağa kalkınca uğrayacağımız ikinci bir kişinin daha olduğunu hatırladım. Marco ve Ralph Alex ile konuşup ondan gerekli bilgileri ve dökümanları aldılar. Sonrasında asansör katına geri döndük. Olmamız gereken asıl yere gitme vakti gelmişti.
*
Gün batımında asansörün şeffaf kabininde bulunmak gibisi yoktu. Başımızda bin türlü dert olmasa bunun, Marco ile yaşadığımız güzel bir an olduğunu bile söyleyebilirdim. Etraftaki oluşumların hızla ileri teknolojiye ve mimariye dönüşmesini izledikten sonra nihayet Marco'yu aramaya geldiğimiz terasa ulaşmıştık. Sanal görünüm veren ekranlar ve hologram halkıyla iç içeydik bu defa. Ralph'ı takip edip asimetrik tasarımlı ve tamamen cam kaplı bir binaya girdik. Her şey son derece modern ve temiz görünüyordu.
Ralph nereden bulduğunu bilmediğim bir tablet yardımıyla bina içindeki gizli bir kapıyı aktive etmişti. Bembeyaz bir koridordan geçtik ve laboratuar benzeri bir yere geldik. Herhangi bir alarmın çalmamış olması çok garipti. Kameralardan izleniyor olsak da henüz ciddi bir tehdit unsuru olarak görülmüyor olmalıydık.
Odanın diğer ucunda masa başında hunharca çalışan gözlüklü bir kadın gözüme ilişti birden.
"Bahsettiğin faydalı kişiyi bulmuş olabilirim." dedim, parmağımla önlüklü kızı işaret ederek. Yaşına göre oldukça deneyimli birine benziyordu. Ürkek görünümünün altında işi bilen bir hackerın saklandığı kesindi. Bizi görünce biraz gerildi. Haklıydı çünkü izleniyor olma ihtimalimiz çok yüksekti.
Ralph'in her zaman yedek bir planı olurdu. Ceketinin cebinden orta büyüklükte sarı bir zarf çıkardı ve Marco'nun eline bıraktı ve "Zarfın içinde önemli bir dosya var. Arşiv sorumlumuz en yetkin elemanıyla bizzat teslim etmek istedi." dedi tuhaf bir ciddiyetle. Sonra bana dönüp göz kırptı.
Görevli kız aynı ses tonuyla " Anlaşıldı sizi arşiv odasına götürmeme izin verin. Beni izleyin lütfen." Dedi ve kendimizi onu takip ederken bulduk.
Koridorun bitiminde yanından geçtiğimiz camekânın arkasında duran kontrol panelini gördük. Marco'nun tutkuyla panele bakışını fark etmiştim. O da benim ona bakışımı... Dünya'ya dönmek için yanıp tutuştuğunu gözlerinden okuyabiliyordum. Adını bilmediğimiz kızın arkasında sırayla yeni bir beyaz odaya girdik. Işıklı sütunların olduğu alana geldik. Marco elindeki zarfı kıza uzattı ve O da zarfı alıp içinden çıkan cam parçasını sütuna yaklaştırdı. Cam parça sütunda açılan bir aralığa saplandı ve hızla içeri yutulup gözden kayboldu. Kız derin bir oh çekti ve gülümseyerek bize döndü.
"Arşive dahil ettiğim o şey kameraları etkisiz hale getirdi ve panel odasının kilidi kısa bir süreliğine imha etti. Bu arada ben Lara."
"Memnun oldum fakat ortada büyük bir plan var ve ben bu konuda en az bilgisi olan kişiyim sanırım ." dedim. Bunun üzerine Marco bana doğru dönüp ellerini omuzlarıma koydu.
"Anna, az önce gördüğün kontrol sistemi arzu ettiğin yere bir boyut açmaya yarıyor. Buradaki ekip bir süredir bunu alternatif evrene kapı aralamak için kullanma niyetinde fakat biz Dünya'nın korunaklı bir bölgesine açılması taraftarıyım." dedi Marco yumuşak bir ses tonuyla.
"Haklı olabilirsiniz fakat hiçbir sorun çıkmayacağına nasıl emin olabiliyorsunuz? Dünya'daki her şeyin yerli yerinde olduğuna dair bir kanıtınız var mı?"
Açıklama sırası Lara'daydı.
"Endişeni anlıyorum Anna. Bir süredir Dünya'dan sonar raporları geliyor. Zaten hâlihazırda orada araştırma yapan bir ekip var. İnanması zor ama atmosfer de dahil tüm katmanlarda insan yaşamına uygun olan şartlar olgunlaşmış durumda. Burada olmak zorunda değilsin."
İçimdeki Cathna ile konuşma isteğini bastıramıyordum. Onun da bizle geldiğini hayal ediyordum.
Marco ve diğerleriyle arşiv odasından çıktık ve kapıları bizim için kısa süreliğine aralanan kontrol odasına yaklaştık. O sırada tuhaf bir şey oldu.
Dileğim gerçekleşmişti. İkizim varlığımı hissetmiş olmalıydı. Cathna,Lara'nınkine benzer beyaz önlüğü ve iş gözlükleriyle, tam karşımızda koridorundiğer tarafında, aynı kılıkta ve yaş grubundan bilim insanlarının en önündeydive Alex'e son derece benzeyen bir adamın hemen yanında durmuş bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alphaville Kulesi
Science FictionÜç farklı zaman çizgisini içinde barındıran Alphaville kulesi çalışanı Anna ikizi Cathna'nın gerçek yüzünü anlamaya çalışıyor. Sevdiği adam ise paralel bir evrene hapsolmuş durumda. Bu görkemli yerde mi kalmalı yoksa Dünya gezegenine geri dönmenin b...