[16] SENİNLE BERABER UYUMAK

178 7 1
                                    

Cafeden çıktığımızda hava kararmıştı bile arabaya bindik. Demirgile doğru gitmeye başladık. Demir viski bende votka içmiştim ama sarhoş değildim. O da değildi. Demir elini vitese attığında elini tuttum. Bana bakıp gülümsedi. Birden aklıma evde kimlerin olup olmayacağı geldi. " Demir evde kim olucak?" Tekrar bana baktı. "Sen ve ben" şaşırdım. "Nasıl yani ailen nerede?" Demir sinirlenmisti sanırım. Birden gaza bastı. "Bak Güneş bu zama kadar kimseye anlamadığım şeyleri anlatacam sana. Annem ve babam yurt dışında kariyerlerini düşünüyorlar. Hiçbir zaman beni düşünmediler. Annem ve babam ünlü bir beste yazarı. Kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bencil insanlar." Demirin anlattıkları beni üzmüstü. Demek bu yüzden içine kapanıktı. Bu yüzden hiç gülmüyor fazla konuşmuyordu. Yaralıydı. Bana "Sadece senin yanında kendim olabiliyorum" demişti. Demiri gerçekten tanıyan kişi bendim. "Özür dilerim demir be-ben bilmiyordum." O andan sonra ikimizde konuşmadik. 5 dakika sonra evlerinin önündeydik. Tabi gördüğüm bu şeye ev denirse. Kocaman büyük beyaz saray gibi bi ev. Bahçesi kocaman ve yemyeşil. Demir arabayı park ettiğinde ikimizde indik. Demire döndüm ve elimi uzattım. Bana birkac saniye baktı ve elimi tuttu. Beraber eve girdik. Kapıdan girer girmez büyük bir salonun ortasındaydım. Salonun en uç köşesinde büyük siyah bir piyano vardı. Karşılıklı iki beyaz koltuk ve koltukların karşısında duvara monte edilmiş bir televizyon vardı. Iki beyaz koltuğun en başında tek kişilik bir koltuk vardı. Demire döndüm "Eviniz büyükmüş" Demir sıkılarak baktı bana " Büyük olması birşey ifade etmiyor sorun şu ki bu koca evin içinde tek başımayım." Onun bu dedikleri beni üzüyordu. Demirin yüzüne baktıktan sonra birden ona sarıldım. Sarıldığım zaman boyum tam kalbinde bitiyordu. Demirin kalp atışları çok hızlıydı. Kendimi geri çektim " kalbin çok hızlı atıyor." Güldü ve ellerimi tuttu. "Sen ilk defa duydun belki ama seninleyken bu kalp hep böyle Güneş." Gülümsedim. Bikaç dakika öylece gözlerime baktı. Sonra yavaş yavaş dudaklarını yaklaştırmaya başladı. Bende yavaş yavaş ona dogru yaklaştım. Öpüşmeye başlamıştık. Demir beni öperken deri ceketini çıkarttı. Kaslarına dokundum. Ardından benim üzerimdeki montu çıkarttı hızlı bir şekilde. Öpüşürken saçlarımla oynuyor yüzüme dokunuyordu. Birden kucağına aldı beni bacaklarımı beline doladım. Öpüşürken ara ara saçlarından çekiyordum. Bu onu daha çok cildirtiyordu. Beni duvara yasladı bi süre öyle öpüştükten sonra odasına dogru yürümeye başladı. Merdivenlerden çıktı. Odanın kapısını hızlıca açıp beni yatağa yatırdı. Üstüme uzandı. Bir süre öpüştük. Üzerindeki siyah bodyi hızla çıkartıp yere attı. Sonra öpmeye devam etti. Öperken bluzumu alttan tuttu ve çıkarttı. Boynumu öpmeye başladı. Daha önce kimseyle böyle birşey yapmamıştım. Demirle yapmak içinde çok erkendi. Demirin kafasından tuttum ve yüzüne baktım. "Demir şimdi olmaz daha fazla ileriye gidemem." Demir aniden durdu. Uzerimden kalktı ve yanıma uzandı. Kendimi demire çevirdim. Elimden tuttu ve dudağımı öptü ardından gülümsedi. "Sen ne zaman istersen o zaman olacak Güneş." Tekrar demirin dudağından öptüm. Ama demirin gözü bende değil vücudumdaydi. Birden uzerimde tişörtün olmadığı ve demirin karşısında sütyenle durduğum aklıma geldi. Demire vuruo arkami döndüm. Belime sarıldı. Güldüm. "Uyku mu ben mi Demir?" Saçımı kokladi. "Seninle beraber uyumak." Bu çocuk işini biliyordu. Beni etkilemeyi başarıyordu. Onu seviyordum. Ona güveniyordum. Onun kollarında uyumak bana huzur veriyordu.
Sabah gözümü açtığımda Demiri bana bakarken gördüm ve istemsiz bir şekilde gülümsedim. "Günaydın sevgilim" Demir saçlarımla oynamaya başladı. "Günaydın prenses rahat uyudun mu?" Demire biraz daha yaklaştım " sana daha yakın olunca daha da rahat oluyor." Alnımdan öptü ve saçlarımı kokladi. "Ileride her zaman böyle uyanacaksin Güneşim. Ve sen uyandiginda benim günüm başlayacak çünkü güneşim yeni doğmuş ve beni aydınlatmıs olacak." Dudağına bir öpücük kondurdum ve geri çekildim. "Hayal kuralimmi mesela çocuklarimiz nasıl olur demir?" Demirin birden suratı asıldı. "Hayal kurmayı sevmiyorum olmayınca üzülüyorsun ben seni kaybedemem akışına bırak." Kafamı demirin omzuna koydum sarıldım. "Kaybetmeyeceksin demir. Seni birakmicam." Bana döndü ve sarıldı. "Hayatım boyunca uyuduğum en güzel uykuydu bu Güneş. Sen vardın, senin kokun vardı. En önemlisi benimsin." Demir gerçekten beni seviyordu. Hayatım bitene kadar bu şekilde kalabilirdim. Zamanın durmasını istedim. Hep Demirin kollarında olmak istedim.

AŞKI TARİF ET BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin