1. Bölüm Umut Kırıkları

1.2K 55 1K
                                    

Hoşgeldiniz, keyifli okumalar güzellerim

Yorum yapmayı unutmayın 🦋

Bölüm şarkısı: Tamirci Çırağı* spoi oldun😉

_________________________

Tek kurtuluş kitaplardı, tek kurtuluşum kazanacağım bölümdü...

Derin bir nefes aldım. Saat baya ilerliyordu bunun yanında Mart ayının verdiği soğukluk vardı. Sınav ayı koşarak değil, uçarak geliyordu adeta.

Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır derlerdi vallahi kim dediyse alnını öpeceğim! Bu sabah -ki bu saat 7'ye tekabül ediyordu- evden çıkarken ılık ılık esen rüzgar havanın güzel olacağını söylüyordu gelin görün ki yalan söylüyormuş. Zira kapalı havanın, birazdan bastıracak yağmurun başka açıklaması olamazdı.

Bu saatte tek bir otobüs bulamayacağımın bilinciyle telefonumu üşüyen elimi soktuğum cebimden alıp babamı aradım. Ne kadar baba kelimesini hakkediyordu orası tartışılır bir şeydi. Telefon bir kaç çalışın ardından açılınca sesli bir nefes verme sesi duydum. Büyük ihtimalle evde olmadığımı bile bilmiyordu. "Efendim?" dedi. Otoriter sesi yerimde başka bir insan olsa korkutmaya yeterdi fakat ben onun kızıydım, onun gibiydim.

Ondan kaçış felaketim olmuş, ona benzemiştim. "İyi geceler Aras Bey, kütüphaneden yeni çıktım. Şoförlerden birini gönderir misiniz?" dedim sert ve otoriter sesim ile. Dedim ya ben onun kızıydım...

"Azat birazdan orada olur. Başka bir şey yoksa?" dedi. "Yok, iyi çalışmalar" diyerek telefonu kapattım.

İşkolik manyağın teki bir babam vardı, geleceğin varisini sadece abim Aren Atay olarak görüyordu. Ki bu benim çok umrumda olan bir durum değildi. Güzel bir lisede okuyordum, hedefim olan üniversite gelirse zaten yüzlerine bile bakmazdım. Lanet yaş sorunu vardı, aslında şimdi gitmek istediğimi söylesem annem olacak kadın zevkle kabul edip beni gönderirdi fakat yüzüme 'senden bir bok olmaz' dediğini yedirmek, tükürdüğünü yalatmak istiyordum.

Kablosuz kulaklığımı kulağıma yerleştirip Ayna-Gemiler Sapasağlam açarak Azat Bey'in gelmesini bekledim. Evimiz şehrin çıkışında olduğundan gündüz bile tek gitmeye çekiniyordum çoğu zaman. Şarkı bitmiş, yerini Kurtuluş - İstanbul Sokakları almıştı.

Az denemeyecek bir süre zarfından sonra ATY plakalı Range Rover araç önümde durunca hiç beklemeden arka koltuğa oturdum. "İyi akşamlar efendim" dedi Azat Bey. Başımla selam verip başımı arkaya attım. Çoğu zaman hakkımda konuştuklarına şahit oluyordum. Babam gibi ruhsuz ve kasıntı olduğumu söylüyorlardı.

Kulaklığımdaki şarkı yerini çok hoş bir şarkıya bırakırken içimde kelebekler uçarken dışından mimik bile oynamamıştı.

"Hep başka biri olmak ister gibi bu halin
İçinde rüzgar esmeden
Gölgeni taşır dalgalar, sabah 9 akşam 6
Hayat seni es geçmeden"

Derdimin Çiçeği...

Hep başka biri olmak ister gibiydi bu halim..

☘️

Nefret vardı, içimde. Kimeydi, neyeydi? Bilinmiyordu fakat vardı içimde.

Bazen Bir Umut Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin